Mutlu Bir Çocuk Yetiştirmek Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 29 Saniye
Sevgili Bebek olarak kurulurken sloganımızı “mutlu büyümesi gerek” olarak belirledik, çünkü hayatın ilk 4-5 yılında genel anlamda mutlu bir bebeklik dönemi yaşamış çocukların daha sonraki yıllarda mutlu bir hayatı bu dönemi travmalarla geçirmiş yaşıtlarına oranla daha kolay kurguladıklarını ve hayatta zorluklarla baş etmede çok daha güçlü olduklarını görülmektedir.
Kayıtsız Şartsız Sevgi
Temel koşul bizce çocuğunuza ona karşı duyduğunuz sevginizi kayıtsız şartsız doğru gösterebilmek. Örneklersek çoğumuzun farkına varmadan sıklıkla yaptığı en önemli hatalardan biri sevgimizi koşullandırarak çocuğa sunmamızdır. Yemeğini bitirmezsen seni sevmeyeceğim veya sana küseceğim gibi. Ufak çocuklarımızın bilinçaltlarına bu yolla sevginin ancak belli şartlar ve koşullarla var olabileceği gibi kavramsal bir yanlışı yerleştirebiliyoruz. Bunun yerine onlara ne olursa olsun sevildiklerini benimsetmemiz gerekmektedir.
Kıyaslamayın
Çocuğunuzu yaşıtlarıyla kardeşleriyle kıyaslamak ise diğer bir önemli ve travmalara yol açabilecek yanlışımız. Her çocuk kendine özeldir ve kendi şartları ile var olur. Önemli olan nokta çocuğun kendini aşması için rekabet değil işbirliğine doğru yönlendirmeniz. Bu konuda sağ beyin öğretisinin duayeni Makoto Shichida, kıyaslanan çocuğun güçlü ve kendine özgü bir kişilik geliştiremeyeceği savunur ve sürekli kıyaslandığı kişilerin gölgesinde onların bir taklidi kopyası olmaya çabalayabileceğini söyler.
Saygı Duymasını Öğretin
Çocuğunuza öncelikle özsaygıyı öğretmeniz gerekecektir, çünkü kendine saygı duymayı öğrenen bireyler aynı saygıyı çevresindekilere de doğal olarak gösterecektir. Öz saygıyı öğretmenin tek yolu bebeğinizi doğumdan itibaren saymaktır, onun kişilik haklarına saygı göstermektir. Örnekleyecek olursak küçük çocuklarımıza söz hakkı tanımamak, fikirleri ile alay etmek onları rencide edici sözler sarf etmek onların kişilik haklarını ihlal etmek anlamına gelir.
Çocuğunuza Değerli Olduğu Hissini Aşılayın
Çocuklara bebeklikten itibaren değerli oldukları hissini vermek onlara hem özgüven açısından hem de yaşamda daha kendileri ile barışık ve mutlu olmalarını kolaylaştıracaktır. Değerli olma hissini asla pahalı oyuncaklarla sağlayamazsınız, bu yolla ancak çocuklarda bu algının yanlış gelişmesine yol açabilirsiniz ki bu onların yaşamlarında mutluluğu parayla satın alabilecekleri inancını pekiştirir. Oysa gerçek anlamda mutlu olabilmek için bir güzel söz bir dokunuş ve çaba göstermenin yeterli olabileceğini erken yaşlarda deneyimlemeleri çok yararlı olacaktır.
Çocuklarınıza Sürekli Müdahale Etmeyin
Çocuklarınız bebeklikten itibaren her gün hayata hazırlanmaktalar. Bu çabalarına izin vermeniz ve sürekli olarak hele de onlar talep etmeden “Gel düğmeni ilikleyeyim” veya “Dur sana yardım edeyim” gibi müdahaleci ve aşırı korumacı davranış kalıplarınızın kendinize bağımlı bireyler yetiştirmekten öteye gidemeyeceğinin bilincinde olmanız gerekiyor.
Mükemmel İyinin Düşmanıdır
Maalesef ebeveynlerin bazıları çocukları üzerinden gerçekleşememiş hayallerini gerçekleştirme çabası içine girmektedirler. Bu tip davranışlar küçük çocukların bilinç altlarına aşırı bir yük bindirir. Örneklersek sürekli “Benim oğlum doktor olacak” şeklinde bir kalıpla büyütülen küçük çocuğun doktor olamaması durumunda her iki taraf için de bu ilişkilerinde bir tatminsizlik ve mutsuzluk kaynağı olabilecek güçtedir. Ayrıca kindar davranış sergilemek çocuklara sürekli geçmişte yaşanan bazı sorunları tekrar tekrar sunmak onların mutsuz ve karamsar bir kişilik geliştirmelerine yol açabilmektedir.
İlk Yayın Tarihi: 26 Kasım 2015 @ 23:55
Sevgili Bebek olarak kurulurken sloganımızı “mutlu büyümesi gerek” olarak belirledik, çünkü hayatın ilk 4-5 yılında genel anlamda mutlu bir bebeklik dönemi yaşamış çocukların daha sonraki yıllarda mutlu bir hayatı bu dönemi travmalarla geçirmiş yaşıtlarına oranla daha kolay kurguladıklarını ve hayatta zorluklarla baş etmede çok daha güçlü olduklarını görülmektedir.
Kayıtsız Şartsız Sevgi
Temel koşul bizce çocuğunuza ona karşı duyduğunuz sevginizi kayıtsız şartsız doğru gösterebilmek. Örneklersek çoğumuzun farkına varmadan sıklıkla yaptığı en önemli hatalardan biri sevgimizi koşullandırarak çocuğa sunmamızdır. Yemeğini bitirmezsen seni sevmeyeceğim veya sana küseceğim gibi. Ufak çocuklarımızın bilinçaltlarına bu yolla sevginin ancak belli şartlar ve koşullarla var olabileceği gibi kavramsal bir yanlışı yerleştirebiliyoruz. Bunun yerine onlara ne olursa olsun sevildiklerini benimsetmemiz gerekmektedir.
Kıyaslamayın
Çocuğunuzu yaşıtlarıyla kardeşleriyle kıyaslamak ise diğer bir önemli ve travmalara yol açabilecek yanlışımız. Her çocuk kendine özeldir ve kendi şartları ile var olur. Önemli olan nokta çocuğun kendini aşması için rekabet değil işbirliğine doğru yönlendirmeniz. Bu konuda sağ beyin öğretisinin duayeni Makoto Shichida, kıyaslanan çocuğun güçlü ve kendine özgü bir kişilik geliştiremeyeceği savunur ve sürekli kıyaslandığı kişilerin gölgesinde onların bir taklidi kopyası olmaya çabalayabileceğini söyler.
Saygı Duymasını Öğretin
Çocuğunuza öncelikle özsaygıyı öğretmeniz gerekecektir, çünkü kendine saygı duymayı öğrenen bireyler aynı saygıyı çevresindekilere de doğal olarak gösterecektir. Öz saygıyı öğretmenin tek yolu bebeğinizi doğumdan itibaren saymaktır, onun kişilik haklarına saygı göstermektir. Örnekleyecek olursak küçük çocuklarımıza söz hakkı tanımamak, fikirleri ile alay etmek onları rencide edici sözler sarf etmek onların kişilik haklarını ihlal etmek anlamına gelir.
Çocuğunuza Değerli Olduğu Hissini Aşılayın
Çocuklara bebeklikten itibaren değerli oldukları hissini vermek onlara hem özgüven açısından hem de yaşamda daha kendileri ile barışık ve mutlu olmalarını kolaylaştıracaktır. Değerli olma hissini asla pahalı oyuncaklarla sağlayamazsınız, bu yolla ancak çocuklarda bu algının yanlış gelişmesine yol açabilirsiniz ki bu onların yaşamlarında mutluluğu parayla satın alabilecekleri inancını pekiştirir. Oysa gerçek anlamda mutlu olabilmek için bir güzel söz bir dokunuş ve çaba göstermenin yeterli olabileceğini erken yaşlarda deneyimlemeleri çok yararlı olacaktır.
Çocuklarınıza Sürekli Müdahale Etmeyin
Çocuklarınız bebeklikten itibaren her gün hayata hazırlanmaktalar. Bu çabalarına izin vermeniz ve sürekli olarak hele de onlar talep etmeden “Gel düğmeni ilikleyeyim” veya “Dur sana yardım edeyim” gibi müdahaleci ve aşırı korumacı davranış kalıplarınızın kendinize bağımlı bireyler yetiştirmekten öteye gidemeyeceğinin bilincinde olmanız gerekiyor.
Mükemmel İyinin Düşmanıdır
Maalesef ebeveynlerin bazıları çocukları üzerinden gerçekleşememiş hayallerini gerçekleştirme çabası içine girmektedirler. Bu tip davranışlar küçük çocukların bilinç altlarına aşırı bir yük bindirir. Örneklersek sürekli “Benim oğlum doktor olacak” şeklinde bir kalıpla büyütülen küçük çocuğun doktor olamaması durumunda her iki taraf için de bu ilişkilerinde bir tatminsizlik ve mutsuzluk kaynağı olabilecek güçtedir. Ayrıca kindar davranış sergilemek çocuklara sürekli geçmişte yaşanan bazı sorunları tekrar tekrar sunmak onların mutsuz ve karamsar bir kişilik geliştirmelerine yol açabilmektedir.
İlk Yayın Tarihi: 26 Kasım 2015 @ 23:55