Mükemmel Bir Sağ Beyin Öğretmeni Olmak

Küçük bir çocuk gibi davranın

Rahatlayarak sadece içgüdü merkezimizle değil aynı zamanda sağ beynimizle de tekrar bağlantı kurarız. Çocuklarımızla bağlantı kurarız. İyi bir sağ beyin öğretmeni aynı zamanda da bir çocuktur.
Hiç yetişkinlerin sağ beyni baskın bir çocuğa sol beyin tarzında eğitim verdiğinde ne olduğunu merak ettiniz mi? Bu durumda iki şey meydana gelir:

1. Çocuk ilgisini kaybedebilir. Çocuk anlamadığı zaman dikkatini kaybeder. Sonuç olarak da çok zorlu bir öğrenme süreci geçirir.
2. Çocuk sol beyin baskın hale gelebilir. Sol beyin etkinlikleri çocuğun daha bilinçli olması için, düşünce frekanslarını hızlandırarak beta dalgası durumuna geçmesi için uyarır. Çocuk sol beynin desteklediği akademik çalışmalarda sivrilir ancak sağ beyninin becerileri olan doğal yaratıcılığı, sezgisel, görsel özelliklerini kaybedebilir.

Oyun oynamanın ve çocuk olmanın ne kadar eğlenceli olduğunu hatırlıyor musunuz? Eee, o zaman neden durasınız ki?

Yetişkinler rahatlayabilir, düşünce dalgalarını yavaşlatıp alfa durumunda kalabilirse çocuğa içtenlikle ulaşabilir. Bu pozisyonda yaratıcı ve neşeli olan yetişkinler sol beyin kavramlarını sağ beyin tarzında öğretmeye açıktır. Böylece, çocukla aynı frekansta yankı yapabilir ve çocuğu en sevdiği öğrenme etkinliklerine yöneltebilirler. Öğrenme bir bağ kurma seansı haline gelir. Çocuğun ne kadar benzersiz olduğunu anlaşılır, aynı zamanda ona bilgi ve etkin beyin bağlantıları kazandırılır.

Bebekler zamanlarının tamamını alfa dalgası durumunda geçirirler. Bu yaştaki çocuklara bakan ebeveynler de onlara erişebilmek için bu yeteneği kazanmalıdır. Bu yüzden, ebeveynleri ve geleceğin ebeveynlerini kendileri için sağ beyin eğitimi almaları için teşvik etmekteyiz.
Alfa dalgası durumuna ulaşmanın harika etkilerinden biri de kendi sezgi ve sağ beyin yeteneklerimizin artmasıdır. Böylece küçük bir çocuk gibi öğrenmenin – hızlı, kolayca ve çok uğraşmadan – ne demek olduğu hakkında fikir ediniriz.

Derin bir nefes alın

Nefes alma biçiminiz rahatlamanızın, denge ve enerjinizin temposunu belirler. Aslına bakılırsa, sizin beta dalgası durumundan alfaya geçmenize yardımcı olur. Bazı yogiler, Budistler ve meditasyon yapan kişiler daha da ileri giderek, teknik olarak uykuya dalmadan teta ve delta dalga durumuna geçebilirler.

Bir dalga durumundan diğerine bilinçli geçiş yapmayı öğrendiğinizde herhangi bir durum karşısında huzur ve sakinliğinizi koruma becerisi de kazanırsınız. Nefesin bilinçli kullanımı zihninizin ve duygularınızın kontrolünü elinize almanıza yardımcı olur – ideal öğrenme durumuna geçmenin anahtarı –. Bunun iki yolu vardır: Psikolog Dr. Renville Clark’ın kalbinin-sesini-dinle denen nazik nefes alma yöntemi ve yogada kullanılan düzenli nefes alma yöntemi.
Kalbinin-sesini-dinle nefes alma yöntemi

1. Kalp atışınızı dinleyin. Hızlı mı yavaş mı?
2. Gözlerinizi kapatın ve yaklaşık bir dakika ya da istersen daha uzun süre kalp atışınıza yoğunlaşın.
3. Şimdi dikkatinizi nefes ritminize verin. Kalbe yoğunlaşan dikkatimiz sayesinde nefes ritminin yavaşladığını fark edebilirsiniz.

Küçük çocuklar kucağınıza yatıp kalbinizi dinleyerek kolayca sakinleşebilir.
Çocuklar ve sağ beyinleri baskın olan genç ve yetişkinler çoğunlukla bu yolu seçer. Bebekler ve yürümeye başlayan çocukların nefes ritimlerini yavaşlatmalarına gerek yoktur ancak biz rahatlarken kucağımızda oturup kalbimizi dinlemekten hoşlanırlar. Bu onlara önemli bir rahatlama yöntemini öğretmek için harika bir yol ve zamanlamadır – ihtiyaçları olmadan önce öğrenmiş olurlar –.

İlk Yayın Tarihi: 22 Mayıs 2015 @ 15:39