Günümüz Koşullarında Çocuklarımızın Ruh Sağlığını Koruyabilmek

Terörün her gün yürüdüğümüz yollarda dahi bombalı saldırı şeklinde ortaya çıkar olması, güvenli bir yerin kalmadığını zihnimize sokuyor. Hayatımızın parçası olan yerlerin saldırıya uğraması veya uğrayabileceği düşüncesi, geleceğe dair olumlu düşüncelerimizi yok ediyor. Hayat tehlikeli geliyor, korkutuyor, kızdırıyor, kontrolsüzleştiriyor…

Terörün beklenmedikliği, her an tetikte olmamıza, yıpranmamıza sebep oluyor. Böyle bir ortamda biz yetişkinlerin bile ruh sağlığını kontrol altında tutabilmesi, sinirlerine hakim olabilmesi oldukça güçleşmişken, çocuklarımızın minicik akıllarının tüm bu olan bitenlere şahit olması, baş etmeye çalışmak zorunda kalması çok üzücü. Ebeveynler olarak çocuklarımızı korumak, güvende hissetmelerini sağlamak ise bizlerin görevi.

Tüm toplumu etkileyen bu tür terör olaylarının, çocuklar üzerindeki etkisi elbette tartışılamaz derecede büyük. En büyük etkisi ise çocuklarımızın güven duygularını zedelemesi. Çocukların ruhsal gelişiminin en önemli yapı taşlarından birisi ise güven duygusudur. Çocukların geleceklerine olumlu ve pozitif bakabilmesi için güven duygusuna ihtiyaçları vardır. Her an kendisine veya sevdiklerinden birisine zarar gelebileceği ihtimali çocuğu endişeye ve olumsuz bir ruh haline sürükler. Bu yüzden ebeveynlerin, çocuklarının ve çevresindeki insanların güvende olduğunu hissettirmesi gerekir.

Çocuğunuzu mümkün olduğunca bu tür haberlerden uzak tutmanız gerekir. Yanında başka konular konuşmaya özen göstermelisiniz. Her ne kadar oyuncakları ile oynuyor gibi gözükse de aslında bir kulağı her zaman sizde.

Çocuğunuzun korkularını ifade etmesine izin vermelisiniz, onu dinlemelisiniz. Geçiştirmek çözüm değildir.

Çocuğunuzun bu tür konularla ilgili sorduğu sorulara ayrıntılı değil daha yüzeysel cevaplar vermelisiniz.

Bu tür olayların her zaman değil nadiren olduğunu, sizden uzak olduğunu ve yaşanabilecek olumsuzluklar karşısında aldığınız önlemleri çocuğunuza anlatmalısınız.

“Yok bir şey” diyerek geçiştirmeyin. Çocuğunuz bir şeylerin var olduğunun farkında varmış. Önemli olan sizin ve sevdiklerinin onu korumak için elinden geleni yaptığını söylemeniz, önlemler aldığınızı bilmesi.

Çocuğunuz böyle bir ruh halindeyken her zamankinden daha fazla ilgi ve güven hissi isteyebilir. Onunla daha fazla akit geçirerek ihtiyaçlarını karşılamalısınız.

Aile olarak birbirinize yakın olmanız, birlikte mümkün olduğunca vakit geçirmeniz hem sizlerin hem de çocuklarınızın ruh sağlığını korumaya yardımcı olur. Aile bireylerinin birbirlerine güvenmesi, birbirlerinin yanında olduğunu hissetmesi yalnızca bu tür olaylar karşısında değil her zaman çok önemlidir.

Terörden etkilenen diğer insanlara yardım etmek için neler yapabileceğinizi düşünün. Birlikte terör mağduru çocuklar için çocuğunuzun ihtiyaç duymadığı kıyafetlerini ayırabilir, biraz mutlu olsunlar diye oyuncaklar ayırabilirsiniz. Bunları diğer çocuklara göndererek, insanların her zaman yardımlaşma içinde olduğunu ve sizin gibi başka insanlarında bu davranışları yaptığını açıklayabilirsiniz.

En önemlisi de, çocuğunuz çok daha fazla ilgi, sabır isteyebilir. Şımarıklaştığını veya söz dinlemediğini, bencilleştiğini düşünmeyin. Daha fazla yanında olun, daha fazla sarılın.

Eğer çocuğunuzun korkularını gideremiyorsanız uzmandan destek olmalısınız.

Bazen durum o kadar zorlaşabilir ki, çocuk korku ve kaygıları yüzünden kendi günlük faaliyetlerini aksatmak isteyebilir, dışarı çıkmaktan korkabilir, anne ve babasının işe gitmesine engel olmaya çalışabilir. Sürekli korku ve endişe içine düşebilir. Eğer böyle bir durumla karşı karşıyaysanız, çocuk ve erken psikiyatristi dalında bir uzmandan destek almanız daha doğru olacaktır.

İlk Yayın Tarihi: 23 Temmuz 2016 @ 21:19