Doğum Sonrası Depresyonu

…Sayfa 4

Doğum Sonrası Depresyonun Nedenleri:

Doğum sonrası depresyonun nedeni olarak sayılabilecek pek çok faktör vardır. Hormonal, genetik, psikolojik ve sosyal faktörler olarak sayılabilirler. Doğum sonrası hüzün bölümünde de anlatıldığı üzere, doğumun hemen sonrasında hormal sevilerde ani bir düşüş yaşanmakta ve annenin duygusal iniş çıkışlar yaşamasına neden olmaktadır. Bununla beraber anne birtakım duygusal stres faktörlerine maruz kalıyorsa ise depresyona geçiş görülebilir.

Yeni anneler ailenin yeni üyesinin gelişiyle beraber, yaşamlarındaki ani değişiklikler nedeniyle bunalabilirler, hele de bebeği kolik bir bebekse… Sürekli ve kesintisiz bir şekilde ağlayan bir bebeği sakinleştirmeye çalışmak, onu sakinleştirmeye çalışırken annenin sakinliğini korumaya çalışması, bazı anneler için kâbusa dönüşebilmektedir. Bu stres de bir sebep olabilir.

Yaşam şeklinizin tamamen değişmesi, depresyon için majör bir neden olarak sayılabilir. Bazı yeni anneler, bebeğin getirdiği sorumluluklarla birlikte özgürlüklerinden ya da kariyerlerinden vazgeçmeleri gerektiği düşünceleriyle zorlanabilirler. Bu noktada öfke ya da kızgınlık hissetmeye başlayabilirler. Bu duygular bebeğin bakımında babanın desteği de yoksa, anne kendini yalnız bırakılmış hissediyorsa daha da yoğunlaşabilir. Bunun dışında, destek vermeyen bir eşin olduğu, yetersiz iletişimle ilerleyen bir ilişki, düşük gelir ya da zayıf sosyal ilişkiler de depresyona yol açan diğer sebepler içinde yer alabilir.

Doğum Sonrası Depresyonun Tedavisi:

Doğum sonrası depresyonun semptomlarını kendinizde gözlüyorsanız, ya da çevrenizden buna dair geri bildirimler alıyorsanız, bir uzmanla görüşerek yardım istemek, hem kendinizi kötü hissettiğiniz zamanları kısaltacak hem de bebeğinizle daha sağlıklı bir ilişki kurabileceksiniz.

Doğum sonrası depresyon için uygulanan tedavi yöntemleri çeşitli olmakla beraber üç ana başlıkta toplanabilir; ilaç destekli psikoterapi, ilaç tedavisi, psikoterapi ve aile için eğitim. Bu konuda bir uzmala görüşmek istediğinizde, görüşeceğiniz uzman hem sizinle hem de eşinizle görüşmek siteyebilir. Yapacağınız görüşmelerde, bebeğiniz ve varsa diğer çocuklarınızla ilişkileriniz, günlük yaşamda yeni düzenlemeler yapma, kendinize ayıracağınız özel zamanlar, emzirme saatleri, eşinizden alabileceğiniz destek gibi konularda uzmanınızdan destek alabilirsiniz.

Doğum Sonrası Depresyon için Ne Yapabilirim?

İlk olarak yaşadığınız durumu aksiyon alınmasını gerektiren, tıbbi olarak tanımlanmış bir psikiyatrik sıkıntı olarak gördüğünüzde iyileşme için kendi adınıza bir adım atmış olacaksınız. Tekrarladığım için özür dilerim ancak; lütfen bir uzmanla iletişime geçerek yardım alma yönünde ilk aksiyonu alınız. Buna ek olarak, aşağıda kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olabilecek şeyleri sıraladım, size denemek kalıyor:

Güvendiğiniz birileriyle konuşun. Kiminle konuşurken rahat ve anlaşıldığınızı hissediyorsunuz? Eşiniz, kardeşiniz, anneniz, yakın bir arkadaşınız… Sizi önemseyen birileriyle duygularınızı paylaşmanız yardımcı olacaktır. DSD hakkında konuşamayacak gibi hissediyor olabilirsiniz, hissettiklerinizden konuşabilir, anne olmanın üzerinizdeki etkilerinden bahsedebilirsiniz.

Bebek bakımı ve anne-baba olma konusunda daha fazla okuyun. Konu hakkında bilginiz arttıkça, kendinizi daha güvenli hissedecek ve davranacaksınız. Edindiğiniz bilgiler aynı zamanda anne- babalığınızın ilk zamanlarında etrafınızdan size yönelen eleştirilerden kolay etkilenmeyecek ya da istemediğiniz önerileri daha kolay geri çevirebileceksiniz. Kendinizi depressif hissettiğiniz zamanlarda direnciniz bu tip durumlarda daha düşük olabilir, bilgi güçtür.

Sizinle benzer duyguları yaşayan diğer annelerle bir destek grubu oluşturabilir ya da böyle bir gruba katılabilirsiniz. Böyle bir grupta paylaşacaklarınızla sizden başkalarının da benzer duyguları, kaygıları yaşadığını görmeniz, yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlayacaktır, kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır. Eleştirildiğiniz ya da anneliğinizin sorgulandığı bir grup içinde olmak kendinizi kötü hissettirecektir. Tam tersini düşünün; sizinle benzer düşünce yapısına sahip kişilerle birarada olduğunuzdaysa, kişisel ve annelik konusunda kendinizi daha güvenli hissedeceksiniz.

Başkalarından gelen yardım önerilerini kabul edin. Çevrenizden biri, bebeğinizi yürüyüşe çıkarmak ya da sizin için yemek yapmak isteyebilir, daha büyük olan çocuğunuzla zaman geçirmeyi önerebilir! Bu önerilere evet demeyi öğrenebilirsiniz. İyi anne olmak için herşeyi kendi başınıza yapmak zorunda değilsiniz. İnsanların birbirleriyle dayanışması doğaldır, bu dayanışmayı yaşamak için kendinize izin verdiğinizde ne kadar rahatladığınızı ve zenginleştiğinizi hissedeceksiniz.

Kendinize dinlenmek için zaman yaratın. Bebeğinizin gece uykularını düzene koyana dek, bebeğiniz uyurken, siz de uyuyarak, enerji toplayabilirsiniz. Unutmayın, fazladan yorulduğunuzda, üzerinizde hissetiğiniz stres ve baskıya dayanıklılığınız azalacaktır.

Yaşam standartlarınız ve beklentilerinizde daha esnek olmayı deneyin. Mükemmel ev kadını, aşçı, iş kadını olmak zorunda değilsiniz. Manikürünüz ya da cilt bakımınız bir süre ertelenebilir. Temel ihtiyaçlarınızı yerine getirip, kendinize ve bebeğinize odaklanma zamanıdır.

Temiz havaya çıkın ve bol oksijen alın. Fırsat buldukça bebeğinizi de alıp, açık havada yürüyüşlere çıkın. Temiz hava ve biraz egzersiz kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olacaktır. Bu yürüyüşleri her gün yapmayı alışkanlık haline getirin.

Beslenme sisteminiz sağlıklı yiyeceklerden oluşsun. Taze meyve ve sebzeler, basit ama besin değeri yüksek yiyecekler seçin. Yemek düzeninizi aksatmamaya çalışın, uzun süreli aç kalmak, yürgunluk, stres gibi faktörlerden daha kolay ve daha fazla etkilenmenize neden olacaktır. Bol su içmeyi unutmayın.

Kendinizi sevin! İyi olacaksınız. Her seferinde bir adım atıyor olacaksınız; bu dönemde zaman, sabır ve aksiyon en büyük yardımcılarınız. Aldığınız destek ve zaman sayesinde, sağlıklı ve mutlu bir anne olacaksınız.

Prematüre bebeğinizin doğumuyla gelen duygularla başa çıkmak

Prematüre doğumlarda da aynen diğer doğumlarda olduğu gibi pek çok duygu bir arada yaşanabilir. Duygusal olarak şok ve yas, üzüntü ve umut, panik ve suçluluk, kızgınlık, sevgi ve zevk arasında gel gitler yaşayabilirsiniz. Diğer taraftan ne kadar olumlu hisler içinde olsanız da bu hisleriniz, bebeğinizin gelişimiyle kaygılarınız ve korkularınız nedeniyle kolaylıkla yer değiştirebilir.

Pek çok anne prematüre doğum yolculuğunu ve ardından gelen doğumu, süper hızlı trene binmek gibi tarif ediyor. Unutmamali ki her ne olursa olsun, her hızlı tren yolculuğunun bir sonu vardır, bunun yanında sevgi ve destekle süren yolculuklar olumlu ve mutlu sonuçlarla biter.

İlk Yayın Tarihi: 30 Ocak 2014 @ 05:06