Sağ Beyin Eğitimi Üzerine Notlar Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 5 Dakika 26 Saniye Çoklu-nesil öğrenme; siz eşsiz ve özel bir öğrencisiniz
Çocuklara Sağ Beyin Eğitimi ile ne kazandırmayı umuyoruz? Görsel hafıza? İleri-matematiksel hesap yeteneği? Hayır, hayır! Amacımız alsa yalnızca bu değil !
Aslında bu programın en önemli amacı kendini yeniden bulmaktır.
Her çocuğun ve yetişkinin, insanları ve çevresini nasıl da benzersiz bir şekilde algıladığına dair kendine güven hissi kazandırmaktır.
Bu olgunun kendisi zaten oldukça rahatlatıcı bir gerçektir. Yetişkinler rahatlar. Çocuklar artık kendilerini “aptal” hissetmez. Öğrenciler öğrenme yöntemlerini kişisel avantaj ve zayıflıklarına göre uyarlayabilirler.
Bu konuda ABD de Right Brain Kids adı altında (RBK) okul öncesi oyun yuvaları ve zenginleştirme merkezleri olan eski bir E.M.I. diplomalı Montessori eğitmeni olan Pamela Hicklein’ın bir anısını sizlerle paylaşmak isteriz:
“Sağ beyin dersleri vermeye yeni başladığımda, deneyim kazanmak için yerel bir anaokulunda haftada iki kere, ücretsiz ders verirdim. Adı James olan parlak, kızıl saçlı, oyun alanında koşuşturan, her türlü haylazlığı yapan bir çocuk vardı. Diğer öğretmenler beni James hakkında uyarmışlardı, onu “tamamen rahatlamış sağ beyin durumuna” getiremeyeceğime emindiler.
Tam da benim şansıma, James ziyaretlerimde kullandığım küçük sınıfıma ilk gelen çocuktu. Kalbimi ısıtan kocamın bir gülümsemesi vardı. İlk dersimizde ona hayali bir zihinsel yolculuğa çıkması için rahatlaması için yardım ettim. James capcanlı bir hayal gücüne sahipti!
İlgilendiğimiz konuyu ancak önerebilmiştim ki James oradan evrenin en uzak noktalarına ulaştığı bir maceraya atılmıştı bile. James’in sağ beyin durumuna geçmek için tamamen rahatlamasına gerek yoktu… James zaten sağ beyin durumunda gezip dolaşıyordu. Bazen oyun alanına gidip James’i izlerdim. Yaramazlıklarının çoğunun James’in “bizim gerçekliğimizde” yaşamamasından kaynaklandığını gördüm. Ör: öğretmenlerini ve çevresindekileri duymaması, zırhını kuşanmış bir şövalye, bir kovboy, bir şerif, bir astronot gibi davranması ve daha nicesi! James’e verdiğim en güzel hediye ailesine ve öğretmenlerine bıraktığım ve onun “üstün sağ beyin hünerlerini” anlattığım övgü dolu bir mektuptu. Tüm çocukların “üstün sağ beyin hünerleri” vardır ancak o gün James’in ailesinin onun ne kadar özel olduğunu – kesinlikle özeldi ve hala özel! – hissetmesi için bu sırrı açığa vurmadım.”
Artık ne zaman sınıftan içeri yanında hüsran dolu ve bitkin yüzlü bir anne veya baba ile James gibi bir çocuk girse, çocuğu eğlenceli oyunlar oynamaya yönlendirerek, ailelerin rahatlamalarına odaklanıp, onlara çocuklarını kendi evrenlerini yaratırken bulabildikleri sağ beynin hayali dünyasına ulaşmalarında yardımcı olurum – tabi eğer bunu görebilecek göze sahiplerse –. Müteşekkir aileler çocuklarını sonsuz imkânlara sahip, doğuştan dahiler olarak görmeye başlar. Derse her gelişlerinde ilerlediklerini hissederim. Çocuklar daha mutludur. Ebeveynler daha saygılı, anlayışlı hale gelir ve çocuklarına hayranlık duyarlar. İçten bir karşılıklı sevgi ve takdir ortamı doğar ki bence bu öğrenmeye dalış için en iyi atlama tahtasıdır.”
İlk Yayın Tarihi: 8 Mayıs 2015 @ 15:32
Çoklu-nesil öğrenme; siz eşsiz ve özel bir öğrencisiniz
Çocuklara Sağ Beyin Eğitimi ile ne kazandırmayı umuyoruz? Görsel hafıza? İleri-matematiksel hesap yeteneği? Hayır, hayır! Amacımız alsa yalnızca bu değil !
Aslında bu programın en önemli amacı kendini yeniden bulmaktır.
Her çocuğun ve yetişkinin, insanları ve çevresini nasıl da benzersiz bir şekilde algıladığına dair kendine güven hissi kazandırmaktır.
Bu olgunun kendisi zaten oldukça rahatlatıcı bir gerçektir. Yetişkinler rahatlar. Çocuklar artık kendilerini “aptal” hissetmez. Öğrenciler öğrenme yöntemlerini kişisel avantaj ve zayıflıklarına göre uyarlayabilirler.
Bu konuda ABD de Right Brain Kids adı altında (RBK) okul öncesi oyun yuvaları ve zenginleştirme merkezleri olan eski bir E.M.I. diplomalı Montessori eğitmeni olan Pamela Hicklein’ın bir anısını sizlerle paylaşmak isteriz:
“Sağ beyin dersleri vermeye yeni başladığımda, deneyim kazanmak için yerel bir anaokulunda haftada iki kere, ücretsiz ders verirdim. Adı James olan parlak, kızıl saçlı, oyun alanında koşuşturan, her türlü haylazlığı yapan bir çocuk vardı. Diğer öğretmenler beni James hakkında uyarmışlardı, onu “tamamen rahatlamış sağ beyin durumuna” getiremeyeceğime emindiler.
Tam da benim şansıma, James ziyaretlerimde kullandığım küçük sınıfıma ilk gelen çocuktu. Kalbimi ısıtan kocamın bir gülümsemesi vardı. İlk dersimizde ona hayali bir zihinsel yolculuğa çıkması için rahatlaması için yardım ettim. James capcanlı bir hayal gücüne sahipti!
İlgilendiğimiz konuyu ancak önerebilmiştim ki James oradan evrenin en uzak noktalarına ulaştığı bir maceraya atılmıştı bile. James’in sağ beyin durumuna geçmek için tamamen rahatlamasına gerek yoktu… James zaten sağ beyin durumunda gezip dolaşıyordu. Bazen oyun alanına gidip James’i izlerdim. Yaramazlıklarının çoğunun James’in “bizim gerçekliğimizde” yaşamamasından kaynaklandığını gördüm. Ör: öğretmenlerini ve çevresindekileri duymaması, zırhını kuşanmış bir şövalye, bir kovboy, bir şerif, bir astronot gibi davranması ve daha nicesi! James’e verdiğim en güzel hediye ailesine ve öğretmenlerine bıraktığım ve onun “üstün sağ beyin hünerlerini” anlattığım övgü dolu bir mektuptu. Tüm çocukların “üstün sağ beyin hünerleri” vardır ancak o gün James’in ailesinin onun ne kadar özel olduğunu – kesinlikle özeldi ve hala özel! – hissetmesi için bu sırrı açığa vurmadım.”
Artık ne zaman sınıftan içeri yanında hüsran dolu ve bitkin yüzlü bir anne veya baba ile James gibi bir çocuk girse, çocuğu eğlenceli oyunlar oynamaya yönlendirerek, ailelerin rahatlamalarına odaklanıp, onlara çocuklarını kendi evrenlerini yaratırken bulabildikleri sağ beynin hayali dünyasına ulaşmalarında yardımcı olurum – tabi eğer bunu görebilecek göze sahiplerse –. Müteşekkir aileler çocuklarını sonsuz imkânlara sahip, doğuştan dahiler olarak görmeye başlar. Derse her gelişlerinde ilerlediklerini hissederim. Çocuklar daha mutludur. Ebeveynler daha saygılı, anlayışlı hale gelir ve çocuklarına hayranlık duyarlar. İçten bir karşılıklı sevgi ve takdir ortamı doğar ki bence bu öğrenmeye dalış için en iyi atlama tahtasıdır.”
İlk Yayın Tarihi: 8 Mayıs 2015 @ 15:32