Sağ Beyin Dahilerini Tanıyor Musunuz ? Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakika 50 Saniye Tarihteki büyük zekaları düşündüğümüzde aklımıza sol beyin özellikleri olan mantık ve doğrusal akıl yürütme gelir. Daha yakından baktığınızda ise gerçek dehanın daha çok sağ beynin önsezi ve yaratıcılığını da kapsadığını göreceksiniz.
Albert Einstein
Albert Einstein okulda pek çok dersten kalmıştır. Matematiksel ve bilimsel kavramları öğretmenlerinin pek takdir etmediği, yaratıcı bir biçimde ele almıştır. Müzik ve sanattan hoşlanmış, keman çalmıştır. Sanatçı ruhlu ve hayalperest olan Einstein tutkularının peşinden gidip bilime kendi tarzında katkı yapmaya karar vermiştir. Pek çok profesyonel başarısını ve bilimsel açılımı “düşünce deneylerim” dediği hayal gücüne borçludur.
Einstein düşünce deneylerinin birinde bir ışık dalgasının onunla beraber yol alan birisine nasıl gözüktüğünü, bir diğerinde ise düşen bir asansörde bulunan birinin nasıl hissettiğini ve anahtarlarına ne olduğunu düşünmüştür. Bir yaz günü, bir tepede hayal kurarken, evrenin uzak noktalarına yol alan güneş ışınlarını düşünürken kendini rastlantısal olarak güneşin yüzeyinde bulmuştur ve evrenin aslında eğimli olduğunu, dolayısıyla daha önceki çalışmasının eksik olduğunu fark etmiştir. Oluşturduğu bu yeni “hayal” çerçevesinde yarattığı, rakam, denklem ve kelimeler bize “İzafiyet Teorisi” olarak geri dönmüştür. İşte bir sağ ve sol beyin uyumu!
Ludwig van Beethoven
Ludwig van Beethoven zamanının müzisyenlerine ve müzik aletlerini meydan okuyarak ve onları şekillendirerek insanlığı harika besteleriyle kutsamıştır. Beste fikirlerinin nereden geldiği sorulduğunda “Fikirler aklıma sessiz bir gecede veya sabahın erken saatlerinde geliyor, huysuzluğuma göre değişiyor” demiştir.
Beethoven işitme yeteneğini yitirdikten sonraki yıllarda keskin ses dalgaları ve frekans duyarlılığı sayesinde beste yapmaya devam etmiştir. Müziği en iyi yerde hissedebildiği için – tahta kaplamadan gelen titreşimler – piyanosunun bacaklarını kesip yerde beste yapmıştır.
İlk Yayın Tarihi: 21 Mayıs 2015 @ 17:44
Tarihteki büyük zekaları düşündüğümüzde aklımıza sol beyin özellikleri olan mantık ve doğrusal akıl yürütme gelir. Daha yakından baktığınızda ise gerçek dehanın daha çok sağ beynin önsezi ve yaratıcılığını da kapsadığını göreceksiniz.
Albert Einstein
Albert Einstein okulda pek çok dersten kalmıştır. Matematiksel ve bilimsel kavramları öğretmenlerinin pek takdir etmediği, yaratıcı bir biçimde ele almıştır. Müzik ve sanattan hoşlanmış, keman çalmıştır. Sanatçı ruhlu ve hayalperest olan Einstein tutkularının peşinden gidip bilime kendi tarzında katkı yapmaya karar vermiştir. Pek çok profesyonel başarısını ve bilimsel açılımı “düşünce deneylerim” dediği hayal gücüne borçludur.
Einstein düşünce deneylerinin birinde bir ışık dalgasının onunla beraber yol alan birisine nasıl gözüktüğünü, bir diğerinde ise düşen bir asansörde bulunan birinin nasıl hissettiğini ve anahtarlarına ne olduğunu düşünmüştür. Bir yaz günü, bir tepede hayal kurarken, evrenin uzak noktalarına yol alan güneş ışınlarını düşünürken kendini rastlantısal olarak güneşin yüzeyinde bulmuştur ve evrenin aslında eğimli olduğunu, dolayısıyla daha önceki çalışmasının eksik olduğunu fark etmiştir. Oluşturduğu bu yeni “hayal” çerçevesinde yarattığı, rakam, denklem ve kelimeler bize “İzafiyet Teorisi” olarak geri dönmüştür. İşte bir sağ ve sol beyin uyumu!
Ludwig van Beethoven
Ludwig van Beethoven zamanının müzisyenlerine ve müzik aletlerini meydan okuyarak ve onları şekillendirerek insanlığı harika besteleriyle kutsamıştır. Beste fikirlerinin nereden geldiği sorulduğunda “Fikirler aklıma sessiz bir gecede veya sabahın erken saatlerinde geliyor, huysuzluğuma göre değişiyor” demiştir.
Beethoven işitme yeteneğini yitirdikten sonraki yıllarda keskin ses dalgaları ve frekans duyarlılığı sayesinde beste yapmaya devam etmiştir. Müziği en iyi yerde hissedebildiği için – tahta kaplamadan gelen titreşimler – piyanosunun bacaklarını kesip yerde beste yapmıştır.
İlk Yayın Tarihi: 21 Mayıs 2015 @ 17:44
2 “Sağ Beyin Dahilerini Tanıyor Musunuz ?” yorumu;
Çocukla Oyun Bir Keyiftir, Mesai Değil · 9 Haziran 2015 at 18:04
[…] Oyun çocukların en önemli uğraşı ve hayatı tanıma, anlama şeklidir. Çocuk oyun yolu ile aslında o kadar çok şey öğrenir ve keşfeder ki, belki de bunları öğretmek adına fazladan çaba harcasak bu kadar etkili olmaz. Çocuklar yalnız oynamaktan pek hoşlanmazlar. Yanlarında ya bir arkadaş, akran ya da anne babalarını isterler. […]
ÇOCUKLA OYUN BİR KEYİFDİR, MESAİ DEĞİL · 9 Haziran 2015 at 16:51
[…] Oyun çocukların en önemli uğraşı ve hayatı tanıma, anlama şeklidir. Çocuk oyun yolu ile aslında o kadar çok şey öğrenir ve keşfeder ki, belki de bunları öğretmek adına fazladan çaba harcasak bu kadar etkili olmaz. Çocuklar yalnız oynamaktan pek hoşlanmazlar. Yanlarında ya bir arkadaş, akran ya da anne babalarını isterler. […]
Yoruma kapalı.