Ne Kadar Erken O Kadar İyi

Yeni slogan: “Ne kadar erken o kadar iyi”

Araştırmalar, erken bebek uyarımının çok  önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Beyin gelişimi üzerine yapılan en son araştırmalar, bebeğin anne karnında gelişimi kadar, doğduktan sonra içinde bulunduğu uyarıcı ortamın da, beyin gelişimi açısından dramatik etkisi olduğunu gösteriyor.

İlk  bir yıl içinde bebeğin beyni, nöroloik olarak sinir ağını geliştirmekle meşgul. Uyarıcı aktivitelerle nöronlar (beyin hücreleri) birbirleriyle snaps denilen elektriksel bağlantılar kurarak hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyorlar.

Ne kadar çok uyaran, o kadar çok bağlantı demek. Tutarlı ve tekrar eden uyaranlar bu bağlantıları güçlendiriyor ve kalıcı hale getiriyor.

Erken yaşlar ve özellikle bebeklik dönemi, genç ve gelişen beyin için en önemli dönem. Bu dönemdeki beyin gelişimi ve sinirsel ağın yoğunlaşma kapasitesi yaşamın sadece bu dönemine özel. Bir daha bu şansı yakalamak mümkün  değil.

Bu döneme has özelliklere bir göz atarsak;

• Bebekler biyolojik olarak  öğrenmeye eğilimli ve isteklidir.
• İlk üç yılda beynın hızlı gelişim sürecinde sinir hücreleri arasındaki snapslar (ağ bağlantıları) neredeyse  tamamlanır.
• Gerek fiziksel gerekse sosyal duygusal olarak ne kadar çok yaşına uygun ve doğru uyaranlarla karşılaşırsa,  gelecek yıllardaki öğrenme kapasitesini besleyecek o kadar çok sinir ağı gelişir.
• Araştırmalar bebeklerin en çok tercih ettikleri uyaranların insan yüzü, ses, dokunma ve koku olduğu ortaya koyuyor. Dolayısıyla bebeklerin en uyarcı oyuncağı onunla konuşan, dokunan ve hareket eden anne babalarıdır.
• Bebek ve çocuklar için sözel uyaranlar da, bilişsel gelişimin her alanında çok önemli. Sözel iletişimi güçlü kuran anne babaların çocuklarının çok daha gelişmiş bir sözel iletişime sahip oldukları gözleniyor. Bu açıdan bebeklerin bakımını üstlenen kimselerin sözel iletişime önem vermeleri gerekiyor.

Bebeğinizin zihinsel gelişimini desteklemek için…

Sevginizi gösterin: Sevgi ve sefkat en temel ihtıyaçtır. Bebekler sevgi istediklerini anlatamazlar. Son derece basit olarak biyolojik olarak sevgiye ihtiyaçları vardır. Bu önşartsız sevgi, güçlü bir benlik algısı ve beyin sinir ağının daha iyi gelişmesi için önemlidir.

Bebekle konuşun ve  konuşmanızı mimiklerle jestlerle destekleyin: Özellikle  yumuşak bir tonda  zengin bir kelime hazinesi ile konuşmak ve mimiklerle konuşmanızı desteklemek çok önemlidir. Örneğin yemek yaparken ne yaptığınızı anlatmanız, çamaşırları katlarken neleri katladığınızı  anlatmanız, duygularınızı gösteren mimikler yapmanız, davranış biçimlerinizi ve problem çözme davranışlarında bizzat model olmanız  çok önemlidir.

Cevaplayın: Bebeğin isteklerini anında cevaplamakla onu şımartmazsınız. Tersine ona iletişim  kurabildiğini, isteklerini anlatabildiğini hissettirir ve kendisini önemsediğinizi gösterirsiniz. Bebek de bu şekilde duygusal olarak güçlenir.

Bebeğinize dokunun:  Bebeğinizi nazikçe kucaklayarak tutun,  şefkatle sarılın, sallayın; hangisinden en cok hoşlandığını gözlemleyin. Beslenme, alt değiştirme ve banyo sırasında göz kontağı kurmak ve şifa veren dokunuşlar masajlar için bulunmaz anlardır.

Taklit yapmayı özendirin: Bebekler sürekli olarak sizin mimiklerinizi, sesinizi ve yüz ifadelerinizi izler ve analiz ederek etrafındaki dünyayı öğrenir. Sizi ya da başkalarını her taklit ettiğinde, öğrenmeye yönelik bu davranışı karşısındaki memnuniyetinizi ona sarılarak, gıdıklayarak, çıkardığı sesleri tekrarlayarak gösterin.

İlk Yayın Tarihi: 27 Temmuz 2016 @ 22:29