Küçük Çocuklarda Kekemelik Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 49 Saniye Kekemelik, Gelecekte Çocuğun Yaşamını Olumsuz Etkiliyor
Kekemelik, bireylerin sosyal ve eğitim hayatını olumsuz etkiliyor. Kişi, sosyal çevresinde konuştuğu zaman alay edileceği, dinlenmeyeceği korkusu ile içine kapanıp asosyal birey oluyor. Oldukça hassas ve çocuğun geleceğini etkileyen bu durumda, ailelerin tutumu son derece önemlidir. Unutulmaması gereken; kekemeliğin çoğunlukla geçici olmasıdır. Çocuğun kekemelemesini abartılı bir biçimde karşılamamak ve sükuneti korumak, ailelerin çocukları için yapabileceği en önemli davranışlardır.
Fakat kekemeliğin abartılmamasının gerektiği gibi, yokmuş gibi davranmak da yanlış bir tutumdur. Çünkü çocuğun dünyasında anne ve babası her zor durumunda yanında olan, onu koruyan ve kurtaran kişilerdir. Çocuk kekeme olduğunun farkında olur ve bu yüzden üzgündür. Çocuk bu durumda iken anne ve babasının çocuklarının bu durumunu görmezden gelmesi çocuğun güven duygusunu zedeler.
Çocuğunuzun egzersiz yapabilmesi için onu sürekli konuşmaya teşvik etmemeniz gerekir. Sorularınızı daha çok “Evet” “Hayır” gibi basit cevaplar verilebilen sorulardan seçmeniz çocuğun hazır olmadığı zamanlarda konuşmaya zorlandığını hissetmemesine yardımcı olur. Çocuğunuzu yalnızca o hazır hissettiği zaman dikkatle ve sözünü kesmeden göz kontağı içinde dinlemelisiniz.
Belki çocuğunuzun sözünü kesmiyor, onun yerine cümlelerini tamamlamıyorsunuz, fakat ya ses tonunuz?
Çocuklarımız, söylediklerimiz kadar söylemediklerimizin de farkındalar. Onu dinlerken konuşma sırası size geldiğinde sesinizdeki bıkkınlık veya siniri, siz kelimelere dökmeseniz de çocuğunuz hisseder ve bu da maalesef çocuğunuzun durumunun geriye gitmesine sebep olur. Çocuklarımıza bu hassas dönemlerinde, sözlerimizle olduğu kadar hareket ve tavırlarımızla, ses tonumuzla da yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz.
Çocuğumuz konuşurken bazen bir kelimede fazlasıyla takılabilir ve zorlanarak acı çekebilir. Böyle bir durumda, anne ve baba olarak sessiz kalmak oldukça zordur. Bu gibi zor durumlarda ses tonunuzda acıma, kaygı gibi ifadelerin olmamasına özen göstererek “ Bu kelime zorladı seni değil mi? Bazen zor olabiliyor farkındayım” demeniz çocuğunuzun yanında olduğunuzu ve onun gayretini takdir ettiğinizi hissetmesine yardımcı olacaktır.
Aslında kekemelik sadece çocuğu kekeme olan ailelerin değil tüm ailelerin üzerinde düşünmesi ve çocuklarını bilinçlendirmesi gereken bir konudur. Çünkü kendi çocuğumuz kekeme olmasa bile okulunda, kreşinde, oyun parkında yani çevresinde kekeme olan bir çocukla karşılaşabilir. Çocukların dünyasında kekemelik dalga geçilen ve kekeme olan çocuğu zor durumda bırakan içine kapanmasına sebep olan bir durumdur. Bu yüzden çocuklarımızı kekemeliğe karşı bilinçlendirerek, kekeme olan çocukların, arkadaşları tarafından dışlanmasına, içine kapanarak asosyalleşmesine, daha da kötüsü kekemeliğinin kalıcı olmasına sebep olabilecek durumlara sokmamaları konusunda aydınlatması, biz ebeveynlerin görevi olmalıdır.
Günümüzde şiddetin, bencilliğin ve duyarsızlığın arttığı bu dönemde geleceğe nazik, düşünceli ve duyarlı bireyler yetiştirebilmemiz için, bu gibi küçük önlemler almak çocuklarımız yani geleceğimiz için büyük adımlar olabilir.
İlk Yayın Tarihi: 20 Nisan 2016 @ 17:47
Kekemelik, Gelecekte Çocuğun Yaşamını Olumsuz Etkiliyor
Kekemelik, bireylerin sosyal ve eğitim hayatını olumsuz etkiliyor. Kişi, sosyal çevresinde konuştuğu zaman alay edileceği, dinlenmeyeceği korkusu ile içine kapanıp asosyal birey oluyor. Oldukça hassas ve çocuğun geleceğini etkileyen bu durumda, ailelerin tutumu son derece önemlidir. Unutulmaması gereken; kekemeliğin çoğunlukla geçici olmasıdır. Çocuğun kekemelemesini abartılı bir biçimde karşılamamak ve sükuneti korumak, ailelerin çocukları için yapabileceği en önemli davranışlardır.
Fakat kekemeliğin abartılmamasının gerektiği gibi, yokmuş gibi davranmak da yanlış bir tutumdur. Çünkü çocuğun dünyasında anne ve babası her zor durumunda yanında olan, onu koruyan ve kurtaran kişilerdir. Çocuk kekeme olduğunun farkında olur ve bu yüzden üzgündür. Çocuk bu durumda iken anne ve babasının çocuklarının bu durumunu görmezden gelmesi çocuğun güven duygusunu zedeler.
Çocuğunuzun egzersiz yapabilmesi için onu sürekli konuşmaya teşvik etmemeniz gerekir. Sorularınızı daha çok “Evet” “Hayır” gibi basit cevaplar verilebilen sorulardan seçmeniz çocuğun hazır olmadığı zamanlarda konuşmaya zorlandığını hissetmemesine yardımcı olur. Çocuğunuzu yalnızca o hazır hissettiği zaman dikkatle ve sözünü kesmeden göz kontağı içinde dinlemelisiniz.
Belki çocuğunuzun sözünü kesmiyor, onun yerine cümlelerini tamamlamıyorsunuz, fakat ya ses tonunuz?
Çocuklarımız, söylediklerimiz kadar söylemediklerimizin de farkındalar. Onu dinlerken konuşma sırası size geldiğinde sesinizdeki bıkkınlık veya siniri, siz kelimelere dökmeseniz de çocuğunuz hisseder ve bu da maalesef çocuğunuzun durumunun geriye gitmesine sebep olur. Çocuklarımıza bu hassas dönemlerinde, sözlerimizle olduğu kadar hareket ve tavırlarımızla, ses tonumuzla da yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz.
Çocuğumuz konuşurken bazen bir kelimede fazlasıyla takılabilir ve zorlanarak acı çekebilir. Böyle bir durumda, anne ve baba olarak sessiz kalmak oldukça zordur. Bu gibi zor durumlarda ses tonunuzda acıma, kaygı gibi ifadelerin olmamasına özen göstererek “ Bu kelime zorladı seni değil mi? Bazen zor olabiliyor farkındayım” demeniz çocuğunuzun yanında olduğunuzu ve onun gayretini takdir ettiğinizi hissetmesine yardımcı olacaktır.
Aslında kekemelik sadece çocuğu kekeme olan ailelerin değil tüm ailelerin üzerinde düşünmesi ve çocuklarını bilinçlendirmesi gereken bir konudur. Çünkü kendi çocuğumuz kekeme olmasa bile okulunda, kreşinde, oyun parkında yani çevresinde kekeme olan bir çocukla karşılaşabilir. Çocukların dünyasında kekemelik dalga geçilen ve kekeme olan çocuğu zor durumda bırakan içine kapanmasına sebep olan bir durumdur. Bu yüzden çocuklarımızı kekemeliğe karşı bilinçlendirerek, kekeme olan çocukların, arkadaşları tarafından dışlanmasına, içine kapanarak asosyalleşmesine, daha da kötüsü kekemeliğinin kalıcı olmasına sebep olabilecek durumlara sokmamaları konusunda aydınlatması, biz ebeveynlerin görevi olmalıdır.
Günümüzde şiddetin, bencilliğin ve duyarsızlığın arttığı bu dönemde geleceğe nazik, düşünceli ve duyarlı bireyler yetiştirebilmemiz için, bu gibi küçük önlemler almak çocuklarımız yani geleceğimiz için büyük adımlar olabilir.
İlk Yayın Tarihi: 20 Nisan 2016 @ 17:47