Hiç Bir Bebek Bir Proje Olmamalı

Bu yaklaşık 20 yıl kadar süren uzun soluklu araştırmaya göre doğumdan itibaren sürekli olarak ebeveynleri tarafından belli bir hayat biçimi ve kariyer planı doğrultusunda büyük bir projenin küçük parçalarını sürekli gerçekleştirerek yetişen çocukların öğrenimleri boyunca yaşadıkları psikolojik sorunlar bu kalıplar içinde büyümemiş yaşıtlarına oranla tam tamına 2,5 kat daha fazla olmaktaymış.

Araştırmayı yöneten klinik psikolog bu proje çocukların sürekli yanlış yapma endişesi taşıdıklarını ve bu nedenle de yeni ve zoru denemekten kaçındıklarını  ayrıca mutlu olabilmek adına ebeveynlerinden ve üstlerinden sürekli onaylanma beklentisi içine girdiklerini belirtmektedir.

Bu satırları okuyan çoğunuz biliyorum 0-48 ay sürecinde doğumdan itibaren zeka gelişimini ivmelendirme bazlı erken ev eğitimi sunan bir web sitesi kurucu olarak bana  “Peki o zaman bu çaban niye?” diye soracaksınız.

Çabam şundan: sağ beyin odaklı erken ev eğitiminde gözden kaçırılan temel bir bakış açısı farkı var .

Sağ beyin eğitimi asla bir proje çocuk yetiştirme yöntemi değildir çünkü sonuca değil sürece odaklı çalışmayı hedefler.

Bu süreç ise bebeğin ve/veya çocuğun kendini mutlu hissetmesi tüm ailenin koşulsuz sevgi ortamında sürecin keyfini duyumsayıp mutlu olmasıdır. Sevgili Bebek sloganı bu nedenle “süper çocuk” benzeri  bir slogan olmayıp “Mutlu büyümesi gerek” olarak seçilmiştir.

Bebekler keyif içinde büyümeli, küçük çocuklar yaptıkları eylemlerde başarılı olamadıklarında bu abartılmadan “Tekrar deneyebilirsin, bu denemede istediğin sonuca ulaşamamış olabilirsin” diyerek cesaretlendirilmeli ama asla “Sen çok özelsin, zekisin, yaparsın” diyerek onların beyinlerine başarısızlık olamaz, olmamalı gibi kesin kalıplar konulmamalı ve psikolojik bir tatminsizlik ortamı yaratılmamalıdır.

Özetlersek, ben bir kıdemli anne olarak hiçbir bebek bir projenin parçası olarak yetiştirilmemeli diyor ve bu savıma yürekten inanıyorum.

Zira onlar kendi hayalleri ardından kendi hayatlarına özgürce yelken açabilmeliler ve biz ebeveynlerin görevi ise bu yelkenlere gereken rüzgarların oluşmasına yalnızca destek vermek olmalıdır diyorum.

Sağlıcakla kalın.

Fatma Nur Olcay

İlk Yayın Tarihi: 9 Aralık 2015 @ 18:02