Down Sendromu; Farklı Çalışan Bir Beyni Yaşama Hazırlama

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 46 Saniye
Down Sendromu; Farklı Çalışan Bir Beyni Yaşama Hazırlama

Down sendromu nedir diye başlamak ve tanımını vermek aslında çok standart bir başlangıç olacak ama, bilmeyenler için Down sendromunun döllenme aşamasında kromozom bölünmesinde oluşan bir anomali nedeniyle, bebeğin normal kromozom sayısından 1 fazla kromozoma sahip olarak doğması ve bu oluşumun genetik bir farklılık olduğunu söylemek gerekli ve yeterli diye düşünüyorum.

Benim sizlere bu yazıyı yazmamın temel nedeni ise güncel olarak takip ettiğim ve SevgiliBebek Zeka Kartlarında öğretisini Türkiye’ye sunduğumuz ABD de yerleşik Institutes for The Achievement Of Human Potential derneğinin tüm özel bebek ve çocukların geniş kapsamlı ve normale yakınlaştırmayı hedefleyen erken eğitimdeki başarısını down sendromlu çocuklarda da gösterdiğinin altını çizmek ve sizlere bu konuda temel bilgiler sunmaktır.

Down sendromlu bebekler ile ne kadar erken fiziksel ve bilişsel düzeyde geniş kapsamlı bir eğitime başlanırsa, o düzeyde başarı elde etmek mümkün. Bu nedenle de Down sendromlu bebek ve/veya çocuk sahibi olan ebeveynlerin asla umutsuzluğa kapılmamalarını temel ön koşul olarak görüyorum.

Down sendromu doğumla veya doğumdan hemen sonra teşhis edilebildiğinden, erken eğitim konusunda hemen gündeme koyulması mümkün olabiliyor. Bu sendromu taşıyan bebeklerin özellikle kas yapıları diğer çocuklara kıyasla genelde daha güçsüz olduğundan dolayı daha 3. aylarda yer egzersizlerine emekleme desteklenmesi gibi konularda profesyonel fizik terapi çalışılmasını ön görüyor yukarıda sizlere bahsettiğim dernek. Kalp, tiroit ve organ sorunları kontrol altına alınıp, anne sütü sonrasında çok özel bir beslenme planı uygulamak Down sendromlu küçükler için inanılmaz yararlı sonuçlar veriyor.

Müzik ruhun gıdasıdır deyimi boşuna söylenmemiş olsa gerek, çünkü Down sendromlu çocuklarda işitme sorunları yaygın olarak görülebildiğinden, erken dönemde özellikle çok sesli müzik dinletmek, ritm duygusunu geliştirmek ve daha ilerki yıllarda bir müzik aleti çalınmasına yönelik bir program yine muhteşem fayda sağlayan bir başka bir eğitim boyutu olmaktadır.

Görsel işitsel bazlı bir erken eğitim yöntemi olan SevgiliBebek Zeka Kartları ile yoğun biçimde profesyonel destekle verilecek bir erken eğitimden, down sendromlu çocukların kazanımları da çok kapsamlı olmaktadır. Esasen Türkiye’ye sunduğumuz Zeka Kartlarımızla Institutes for the Achievement of Human Potential derneğinin Down sendromlu çocuklarda elde ettiği akademik başarı yadsınamaz ölçülerde yüksektir.

Tüm bu alt konu başlıkları sayılabilecek noktalara kısaca değinmekten sonra sizlere söz konusu derneğin örnek vakalar bölümünden derlediğim kısacık bir başarı öyküsü ile yazımı noktalamak istiyorum.

Anlatacağım gerçek hikayenin orijinal İngilizce metnini dileyenler yazımın sonunda verdiğim linke tıklayarak inceleyebilirler.

 

Francesco 1990’larda İtalya’da down sendromlu dünyaya gelen bir erkek bebek. Doğum akabinde teşhis konduğunda doktorlar ailesine Francesco’nun eğer yürüyebilirse çok geç yürüyebileceğini, ama okuma yazmayı öğrenme konusunda çok ümitli olmamaları gerekeceğini söylüyorlar. Francesco 15 aylıkken derneğin özel eğitim programına dahil oluyor. Sonrasında sizlere bahsettiğim özel fizik idmanları ile beklenenin aksine zamanında yürümeyi başarıyor. Sonrasında ise koşma gibi fiziksel idmanlar yanı sıra kişiye özel bir beslenme programı ve akademik bazlı erken okuma ve yazma becerileri kazandırılıyor.

Sonuçta bir üniversite eğitimi bile alan 2006 Olimpiyatlarında olimpiyat meşalesini diğer sporcularla birlikte taşıma onuruna eren Francesco, bugün bir şirkette insan kaynakları alanında çalışan bir birey.

Buna benzer daha çok down sendromlu başarı hikayelerine raslamak mümkün bu derneğin kayırlarında. Hatta müzik aleti çalan, konserler verenler dahi bulunmakta.

Bu gerçek hikayeyi sizlere anlatmamın temel nedeni ise, down sendromlu bir bebeğe sahip ailelere çok net bir mesaj vermek aslına bakacak olursanız.

“Asla pes etmeyin çünkü sevgi, ilgi ve gerekli fiziksel ve bilişsel egzersizlerle Down sendromlu bir ufaklığı normal yaşam rutinlerine kavuşturmanız mümkün”

 

Kaynak: //www.iahp.org/trisomy-21-success-story-francesco/

İlk Yayın Tarihi: 21 Mart 2018 @ 10:06

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Eğitim

İlk 1000 Gün Çok Önemlidir

Çocuklarda beyin gelişimi açısından, ilk anlar önemlidir. Unicef, bir çocuğun yaşamındaki ilk yıllarının önemi ve ilk deneyimlerin beyin gelişimi üzerindeki etkileri konusunda farkındalığı arttırmayı hedefliyor. Doğumdan itibaren ilk 48 ay içerisinde, beyin hücreleri her saniyede Devamını oku…

Sağ Beyin Eğitimi

Başlarken – Montessori Eğitimi

Nur Hanımla “Sevgili Bebek” programı kapsamında 0-48 aylık çocuklar için Montessori yaklaşımı hakkında konuşurken ben hayatın eşzamanlılığının şaşkınlığını bir kez daha yaşıyordum. İlk Montessori eğitimimi ilkokul öğretmenliğinde yaşadığım eksiklikleri tamamlamak için yapmıştım. Daha sonraki eğitimlerim Devamını oku…

Sağ Beyin Eğitimi

Montessori Yönteminde Duyuların Eğitimi

Montessori’ye göre çocuk daha doğumdan başlayarak zihinsel olarak aktif bir varlıktır. Bu nedenle çocuk eğitimine doğumdan itibaren başlanması gerektiğini savunur. Duyu algıları henüz dış belirtiler vermese de hareket etme yeteneğinden yoksun olsa da aktif haldedir. Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0