Bir Annenin Güncesi: Çocuğunuzun Kötü Davranışlarından Kurtulmak için 1 Hafta! Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 5 Dakika 6 Saniye 2. Gün: Pozitif Kal!
Ertesi sabah, gün içinde yüzleşeceğim kaçınılmaz öfke nöbetleri ve kardeş didişmelerini düşünerek ve hatta ürkerek uyandım.
Pedagoguma sabahları böyle bir endişeyle uyandığımı bahsettiğimde: “Çocuklarınızın kötü davranacakları beklentisi, olması beklendiği için gerçekleşen kehanetler gibidir. Dolayısıyla çocuğunuzu etiketlerken pozitif bir tanım belirlemeye dikkat edin, böylelikle onun da tutunabileceği bir unsuru olur.” diye tavsiyede bulundu.
Bu öneriyi, oğlum ev inşa ederken doğru blokları bulamadığı için şikayet ederken uyguladım;
“Can, sen bir şeyler inşa etmede oldukça iyisindir.. Başka bir şey kullanmayı denesene”
“HAYIRRRR!” diye cevap verdi.
Ardından bir mucizeler mucizesi gerçekleşti ve Zeynep içeri gelip “Can!.. Ben sana yardımcı olurum” deyiverdi.
“Zeynep, bu kadar yardım sever bir abla olduğun için çok teşekkür ederim” diye bu olumlu davranışı tebrik ettim. Yarım saat sonra çocuklar ellerinde makas ve bant kullanarak eve dönüştürdükleri bir ayakkabı kutusuyla çıkageldiler.
“Bu harika bir ev! Bir arada güzelce oynadığınız için sizinle gurur duyuyorum” dedim ve günün devamın tuhaf bir şekilde barış içinde geçti.
Çözüm gerçekten bu kadar basit olabilir miydi?
3. Gün: “Özümle Sözüm bir olsun”
3.günde kendi kötü davranışımı düzeltmeye karar verdim. Çünkü pedagogum çocuklarımın yapmamalarını en çok istemediğim davranışı aslında benim yaptığımı söyledi;
Onlara mızmızlanmasam da, oldukça dırdırlanıyordum!..
Bundan hareketle bir sabah, iş/okul koşturmacası içinde çocuklarıma daha hızlı hareket etmeleri için dırdırlanıp, yalvarmak yerine sakince “5 dakika içinde evden çıkmamız gerektiğini yoksa geç kalacağımızı sizlere hatırlatırım” dedim.
Zeynep ve Can, normalden çok daha hızlı bir şekilde eşyalarını toparladılar. Bir gün önce uyguladığım pozitif etiketleme önerisini kendime de uygulayarak “Bakın, hazırlanmanız gerektiğini size ne kadar güzelce söyledim” dedim…
Kızım bana aklımı kaçırmışım gibi bir bakış atarak, en baskın ses tonuyla “Bu iyi bir şey Anne… Zaten böyle olması gerekiyor” diye karşılık verdi.
Neyse ki herkes her yere yetişti ve kimse okulundan “Geç kağıdı” almadı.
4. Gün: Disipline Etmeden önce Onaylayın
Çocuklarımın sadece beni delirtmek için bilhassa yoldan çıktıklarına yemin edebilirdim, ama pedagoguma bunun doğru olup olamayacağını sorduğumda bana şu cevabı verdi:
“Hayır. Çocuklar genelde bir sebepten dolayı hareket ederler. Bundan dolayı çocuğun kötü davranışına sebep olan duyguları belirttikten sonra durumu adil bir şekilde neticelendirmelisiniz. Bu, disipline ediliyor olsa bile çocuğunuza anlaşıldığı ve kabul edildiği güvenini verir.”
Bu öneriyi uygulayabilmek için yakaladığım ilk imkan Zeynep’in, bileziğini kırdığı için Can’a vurması oldu. Güdülerimle hareket edip Zeynep’e “Bu bir kazaydı ve sen vurmaktan daha doğru bir şey yapabilirdin.” demek yerine “Bileziğini bozduğu için Can’a gerçekten çok kızgın olmalısın” dedim.
Zeynep’in gözleri dolu dolu oldu: “O her zaman benim eşyalarımı dağıtıyor ve sen asla ona sinirlenmiyorsun!”
“Can’ı daha sık uyarmalıyım” dedim “Sinirlenmekte haklısın. Ama şimdi odana gidip kısa bir ara vermeni istiyorum. Vurduğun zaman böyle yapman gerektiğini biliyorsun”
Normalde bu cezaya direnen kızım beni şaşırtarak direkt odasına gitti. Çıktığında ise yüzünde o tipik ceza sonrası somurtkanlığı yoktu.
Doğrusunu söylemem gerekirse “Önce duygular, sonra disiplin” denediğim en iyi davranışsal numaraydı. Bunu numarayı tam anlamıyla yerine getirmek için annelerin önünde beliren tek engel ise bunu uygulama sırasındaki sabrınız.
İlk Yayın Tarihi: 10 Eylül 2014 @ 13:19
2. Gün: Pozitif Kal!
Ertesi sabah, gün içinde yüzleşeceğim kaçınılmaz öfke nöbetleri ve kardeş didişmelerini düşünerek ve hatta ürkerek uyandım.
Pedagoguma sabahları böyle bir endişeyle uyandığımı bahsettiğimde: “Çocuklarınızın kötü davranacakları beklentisi, olması beklendiği için gerçekleşen kehanetler gibidir. Dolayısıyla çocuğunuzu etiketlerken pozitif bir tanım belirlemeye dikkat edin, böylelikle onun da tutunabileceği bir unsuru olur.” diye tavsiyede bulundu.
Bu öneriyi, oğlum ev inşa ederken doğru blokları bulamadığı için şikayet ederken uyguladım;
“Can, sen bir şeyler inşa etmede oldukça iyisindir.. Başka bir şey kullanmayı denesene”
“HAYIRRRR!” diye cevap verdi.
Ardından bir mucizeler mucizesi gerçekleşti ve Zeynep içeri gelip “Can!.. Ben sana yardımcı olurum” deyiverdi.
“Zeynep, bu kadar yardım sever bir abla olduğun için çok teşekkür ederim” diye bu olumlu davranışı tebrik ettim. Yarım saat sonra çocuklar ellerinde makas ve bant kullanarak eve dönüştürdükleri bir ayakkabı kutusuyla çıkageldiler.
“Bu harika bir ev! Bir arada güzelce oynadığınız için sizinle gurur duyuyorum” dedim ve günün devamın tuhaf bir şekilde barış içinde geçti.
Çözüm gerçekten bu kadar basit olabilir miydi?
3. Gün: “Özümle Sözüm bir olsun”
3.günde kendi kötü davranışımı düzeltmeye karar verdim. Çünkü pedagogum çocuklarımın yapmamalarını en çok istemediğim davranışı aslında benim yaptığımı söyledi;
Onlara mızmızlanmasam da, oldukça dırdırlanıyordum!..
Bundan hareketle bir sabah, iş/okul koşturmacası içinde çocuklarıma daha hızlı hareket etmeleri için dırdırlanıp, yalvarmak yerine sakince “5 dakika içinde evden çıkmamız gerektiğini yoksa geç kalacağımızı sizlere hatırlatırım” dedim.
Zeynep ve Can, normalden çok daha hızlı bir şekilde eşyalarını toparladılar. Bir gün önce uyguladığım pozitif etiketleme önerisini kendime de uygulayarak “Bakın, hazırlanmanız gerektiğini size ne kadar güzelce söyledim” dedim…
Kızım bana aklımı kaçırmışım gibi bir bakış atarak, en baskın ses tonuyla “Bu iyi bir şey Anne… Zaten böyle olması gerekiyor” diye karşılık verdi.
Neyse ki herkes her yere yetişti ve kimse okulundan “Geç kağıdı” almadı.
4. Gün: Disipline Etmeden önce Onaylayın
Çocuklarımın sadece beni delirtmek için bilhassa yoldan çıktıklarına yemin edebilirdim, ama pedagoguma bunun doğru olup olamayacağını sorduğumda bana şu cevabı verdi:
“Hayır. Çocuklar genelde bir sebepten dolayı hareket ederler. Bundan dolayı çocuğun kötü davranışına sebep olan duyguları belirttikten sonra durumu adil bir şekilde neticelendirmelisiniz. Bu, disipline ediliyor olsa bile çocuğunuza anlaşıldığı ve kabul edildiği güvenini verir.”
Bu öneriyi uygulayabilmek için yakaladığım ilk imkan Zeynep’in, bileziğini kırdığı için Can’a vurması oldu. Güdülerimle hareket edip Zeynep’e “Bu bir kazaydı ve sen vurmaktan daha doğru bir şey yapabilirdin.” demek yerine “Bileziğini bozduğu için Can’a gerçekten çok kızgın olmalısın” dedim.
Zeynep’in gözleri dolu dolu oldu: “O her zaman benim eşyalarımı dağıtıyor ve sen asla ona sinirlenmiyorsun!”
“Can’ı daha sık uyarmalıyım” dedim “Sinirlenmekte haklısın. Ama şimdi odana gidip kısa bir ara vermeni istiyorum. Vurduğun zaman böyle yapman gerektiğini biliyorsun”
Normalde bu cezaya direnen kızım beni şaşırtarak direkt odasına gitti. Çıktığında ise yüzünde o tipik ceza sonrası somurtkanlığı yoktu.
Doğrusunu söylemem gerekirse “Önce duygular, sonra disiplin” denediğim en iyi davranışsal numaraydı. Bunu numarayı tam anlamıyla yerine getirmek için annelerin önünde beliren tek engel ise bunu uygulama sırasındaki sabrınız.
İlk Yayın Tarihi: 10 Eylül 2014 @ 13:19
4 “Bir Annenin Güncesi: Çocuğunuzun Kötü Davranışlarından Kurtulmak için 1 Hafta!” yorumu;
Seninle Gurur Duyuyorum! · 4 Ağustos 2015 at 18:31
[…] arar. “Bir çocuğuna sahip olamıyor” bakışları altında anne daha da zorlanır çocuğu sakinleştirmeye. Henüz olay vuku bulmadıysa her an “Ha ağladı ha ağlayacak” diyerek tetikte olan anne […]
Çocuğunuzun Yalanını Yakaladığınızda Ne Yapmalısınız? · 26 Şubat 2015 at 22:25
[…] çocuklar yalan söyler. (Aynı biz yetişkinlerin söylediği gibi) İyi haber ise, eğer ebeveynler […]
Ceninin Büyüme ve Gelişme Evreleri (36. Hafta) · 21 Ocak 2015 at 18:13
[…] hafta, bebeğin bir zamanlar kırışık olan cildi, artık iyice gerilmiştir. Küçük, ama tombul ve […]
Ceninin Büyüme ve Gelişme Evreleri (29. hafta) · 20 Ocak 2015 at 22:13
[…] boyu ve kilosu artmaya, kendisi de güçlenmeye devam etmektedir. Artık, anne adayı bebeğin hareketlerini daha güçlü ve daha sık hissetmeye başlar. Hatta, bazen tekmeler […]
Yoruma kapalı.