Bebeğinizin Beyin Gelişiminde 5 Temel Gerçek

Yazar: Sevgili Bebek -

Tahmini Okuma Süresi: 4 Dakika 58 Saniye
Bebeğinizin Beyin Gelişiminde 5 Temel Gerçek

1.Zeka doğumdan sonra şekillenir.

Zekanın tamamen kalıtımsal olduğu tezine karşın gelişen ve artık günümüzde tıbben ispat edilmiş gerçek, zekanın doğumdan itibaren şekillendiğidir. Tabii ki bazı bebeklerin doğumla getirdikleri belli oranda daha özel bir beyin haritaları olabilir, ama artık tıp dünyası bebeğin toplam zeka kapasitesinin doğumla sabitlenmediğinin bilincindedir. Sağlıklı bir doğumla dünyaya gelen her bebeğin IQ puanı 20-30 puan arasında bir değişim gösterebilir. Genler ve fizyolojik gelişim, bebeğin zekasını belli ölçüde destekliyor olsa da bebeğin temel zeka puanını erken dönemde (0-4 yaş) yaşadığı süreklilik arz eden (tekrarlanan) çevresel deneyimler oluşturmaktadır. Sağlıklı bir beyin gelişimini bebeğinizin biyolojik olarak doğumla beraberinde getirdikleri ile erken dönem kazanımlarının bir dansı olarak düşünebilirsiniz. Bu iki olgu öylesine iç içedir ki, bilim insanları erken dönem yaşantı kalitesinin doğumla gelen genlerin çalışmasını ne şekilde aktivize ettiğini veya engellediğini araştırmaktalar. Daha önceleri genlerin yalnızca statik olarak belli noktaları belirlediği (örneğin göz rengi ) varsayılmaktaydı. Oysa günümüzde doğumla getirdiğimiz birçok genin uyur durumda olduğunu ve çevresel faktörlerin bu genlerin etkinleşip etkinleşmeyeceğinde belirleyici bir rol üstlendiği ispatlanmıştır. Bu yeni ve dramatik bir bulgudur, çünkü bebeğinizin doğumla getirdiği hiper aktivite, saldırgan davranış vs. gibi istenmeyen davranış kalıplarının ortaya çıkıp çıkmayacağında, yaşadığı tekrarlanan deneyimlerin ve çevresel faktörlerin belirleyici olduğu anlamına gelmektedir. Daha açık bir ifade ile; hayatın ilk yıllarında yaşananlar ve elde edilen deneyimler, doğumla getirilen bazı uyur durumda genlerin işlevini değiştirebilmektedir.

Bebeğiniz için bunun anlamı ilk yılların koşulsuz sevgi ve ilgi içinde deneyim zenginliği kazandırılarak geçirilmesi durumunda, kalıtımsal tehditkar genlere sahip olunması durumunda dahi bunların baskın hale gelmeyebileceğidir.

2.Beynin temel sinaptik bağlantılarının çoğu hayatın ilk birkaç yılında oluşur.

Bebekler ve çok küçük çocuklar ile bolca zaman geçiren kişiler örneğin ebeveynler, anaokulu öğretmenleri, kreş bakıcıları vs. size hayatın bu döneminin gerçekten büyüleyici olduğunu belirtecektir. Bugüne kadar birçok eğitimci kesin nedenlerini açıklayamamakla birlikte, hayatın bu ilk yıllarına daha fazla önem vermenin gerektiğini hissetmişlerdir. Beyin araştırmalarının 1990’ lardan sonra MR tipi tarama aygıtlarının gelişimi ardından hızlanması, bilim dünyasının bebek beyninin nasıl geliştiği konusunda daha net bilgi sahibi olmasını mümkün kılmıştır. Bu araştırmalar sonucu ortaya çıkan gerçek bebek beyninin, doğum anında kalp karaciğer böbrekler benzeri minyatür boyutlarda da olsa işlevsel gelişimini ana rahminde tamamlamış diğer organların aksine, tam gelişiminin ancak bir çeyreği ile dünyaya geldiğidir. Doğumdan itibaren öylesine hızlı ve inanılmaz bir gelişim gösterir ki, bebeğinizin 2. yaş gününde beyin tam gelişiminin dörtte üçüne erişir. 5 yaş döneminde hacim ve ağırlık olarak neredeyse bir yetişkinin beyin ölçülerine ulaşır. (rakamsal olarak % 90) Bundan asla 5 yaşında bir çocuğun yetişkin beyninin sahip olduğu bilgi birikiminin %90 nına sahip olduğu anlamı çıkartılmamalıdır.

Bundan yalnızca hayatın ilk 5 yılında beynin bilgiyi kavrama ve işleme yapısının % 90’ının tamamlandığı anlaşılmadır. İlk 5 yılda oluşan bu beyin yapısı, hayat boyu sürecek öğrenme sürecinde tekrar tekrar kullanılır.

Bu hızlı gelişimin bir bölümü genlerin marifeti olsa büyük bir bölümü de bebeğin ilk yıllarda karşı karşıya kaldığı yoğun hayat deneyimleri sonucudur. Bebeğin yaşamsal çevresi doğum anından itibaren beyin hücrelerini etkileyecek bilgiler yollar. Neredeyse sinir hücrelerinin (nöronların) tamamı, doğum öncesinde oluşmuş olsalar da birbirleri ile bağlantıları çok zayıftır. Sinaps adı verilen bu bağlantılar doğumdan sonra yapılanır.

Bebeğiniz için bunun anlamı onun öğrenme sürecinin anaokulu döneminden çok çok önce, doğumla ve hatta doğumdan önce başladığı ve yaşadığı her an ve dakika içinde çevresel unsurların etkileri ile beyin bağlantılarının oluştuğu ve bu oluşumların tekrarlar ile pekiştiği ve kalıcı hale geldiğidir.

3.Beynin nasıl gelişeceği nasıl kullanıldığına bağlıdır.

İster ekvatorda balta girmemiş ormanlar içinde bir yerli kabilesinde doğsun, ister bir metropolde lüks bir hastanede gözlerini açmış olsun, her bebeğin beyni doğumdan itibaren dünyaya geldiği ortama adapte olmaya yönelir. Beynin doğum anından itibaren temel tek görevi bebeğin hayatta kalmasını sağlamaktır. Beyin yalnızca bir genel talimat ile başlar “Gerek olduğunda bağlantı yap!” Beynin yapısı hayatta kalmak üzere kurgulanmıştır.

Hayatta kalmak, değişen çevre şartlarına sürekli uyumu gerektirir. Beynin ana işlevi olan hayatta kalma güdüsü, bilinçsiz ama çok kuvvetlidir. Yenidoğanın genç beyninin bu kuvvetli güdüsü ona içine doğduğu her iklime, kültüre ve aile yapısına kolayca uyum gösterebilmesi açısından büyük avantaj sağlar. Doğum anından itibaren bebek beyninde sürekli olarak hızla yeni sinapslar oluşur, hatta gerekli olandan trilyonlarca fazla… Örnek vermek gerekirse 2 yaş civarında bir bebeğin beyninde sizin beyninizde var olan sinapsların (bağların) iki kat fazlası mevcuttur. Günlük beslenme, temizlenme, oyun rutinleri belli sinapsları güçlendirirken diğer yanda tekrarı olmayan deneyimlerin oluşturduğu bağlar zayıflar ve zaman için nöral budama denilen olgu gerçekleşir; zayıf bağlar yok olur. Bu nedenle kalıcı ve etkili öğrenmenin sihirli sözcüğü tekrardan geçer.

Çoğumuz tarafından nöral budama ilk bakışta olumsuz bir işlem olarak algılanmaya açıksa da, bu bebek için  mümkün olan değişimlere ve uyarlamalara adapte olabilme gücü demektir. Hücresel bazda incelendiğinde sürekli kullanılan tekrarlanan bağlara enerji akımı kuvvetli olmakta ve bu yolla nöronlar arası bağlantı hızlı ve etkin olmaktadır. Bu bebek için sürekli duyduğu seslere olaylara ve deneyimleri yoğunlaşmak ve kalıcı öğrenme anlamına gelir.

0-24 ay arası bebek beyninde oluşan bir diğer önemli gelişme ise miyelinasyondur. Miyelin sinir hücreleri nöronları çevreleyen yağlı bir madde olup iki nöron arasında ki sinaptik bağlantının daha çabuk işlem yapmasını (daha hızlı bilgi transferi) sağlayacak bir biyo-kimyevidir. Miyelinasyon etkisinin tekrar ile arttığı ispatlanmıştır.

Bebeğiniz için bunun anlamı ise şudur: İlk yıllarda beyin bilgi işleme ve depolama konularında yoğun bir altyapı çalışması içindedir ve bu süreçte tekrarlanan rutinler halinde olumlu destek ile öğrenme eşsiz bir hızla gerçekleşir.

İlk Yayın Tarihi: 11 Şubat 2015 @ 16:36

4 “Bebeğinizin Beyin Gelişiminde 5 Temel Gerçek” yorumu;

Bebeğinizin Hafızasını Geliştirmenin 5 Yolu · 21 Nisan 2015 at 19:15

[…] beyin gelişiminde son derece önemlidir. Bunun nedeni ise bebeğinizin anılarının onun beyin gelişiminin yapı taşları olmasıdır. Bebekler topladıkları bilgiler ve yaşadıkları anılar sayesinde […]

Çocuklarda Konuşma Geriliği: Neden olur, Nasıl tedavi Edilir? · 13 Nisan 2015 at 18:16

[…] konuşma ve dil gelişiminde neyin normal neyin anormal olduğunu öğrenmek, çocuğunuzun gelişimi hakkında endişe […]

Problem Çözme, El-Göz Koordinasyonu ve Denge Oyunları · 27 Mart 2015 at 17:06

[…] yana eğmesi gerektiğini anlamalıdır. Çocuğunuz bu durumu çözdüğünde, bir sonraki aşama çocuğunuzun kahvaltılık gevreği şişeye geri koyup tekrar çıkarmasıdır. Çocuğunuz ne öğrenir? […]

Gülmek İstediğinizde Ufaklığınıza Sorabileceğiniz 5 Soru - Sevgili Bebek · 19 Mart 2015 at 21:44

[…] soru sorup onları düşünmeye sevketmek onların beyin gelişimini sağlar, konuşma becerilerini geliştirir, sizinle bağınızı kuvvetlendirir ve sizi bol bol […]

Yoruma kapalı.

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Ebeveyn-Çocuk İlişkisinde Kaliteli Vakit

Ebeveynin dikkat ve ilgisini tamamen çocuğa verdiği, her iki tarafın da keyif alarak beraber geçirdiği süreye ebeveyn-çocuk ilişkisinde “kaliteli vakit” denmektedir. Her ne kadar ilerleyen yaşlarda arkadaş ilişkileri ön plana çıkıp ebeveynler çocuklarıyla ilişkilerinde kendilerini Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Çocukların Neden Minimalizme İhtiyaçları Vardır?

Çocukken öyle bir dolabım vardı ki, kapağını açmak risk olabilirdi. Çünkü içinde kıyafetler, oyuncaklar ve daha bir sürü şeylerden oluşan koca bir yığın vardı. O zamanlar farkında değildim ancak şimdi görebiliyorum; Bir çocuk olarak minimalizme Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Sigaranın Emzirme Sürecine Etkileri

Herhalde sigaranın zararlarını duymamış olanınız yoktur. Milyonlarca insanın kendilerine verdiği en büyük zarar olan sigara, bebeğiniz için de tabii ki çok zararlı. Peki, sigara içen bir anne bebeğini emzirmeli mi? Emzirirse bebeğe ne gibi etkileri Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0