Aşırı Koruyucu Olmadan Nasıl Koruyabiliriz?

Çocuklarımızı fiziksel ve duygusal her türlü kötülükten korumak anne ve baba olarak en temel görevimiz ve içgüdümüz. Bu içgüdü onları sevmemiz ve beslememiz kadar kuvvetli. Ancak çocuklarımızın bu tehlikeli dünyada kaybolmadan yollarını bulabilmeleri ve beceriler edinmeleri de çok önemli. Çocuklarımızı bir yandan korumaya devam edip bir yandan da bu becerileri kazanmasını sağlamak için ip uçları;

Yapabileceğimiz en kolay ve ilk şey onlara koruyucu bir alan oluşturmak. 2 yaşın altındaki çocuklarımız için güvenli bir alan yarayabiliriz. Bu sayede sürekli ‘dokunma’, ‘yapma’, ‘hayır’ demek zorunda kalmayız. Bu alanı çocuğumuzun yaşına uygun düzeyde hazırlayabilir ve güvenle oynamalarını sağlayabiliriz. Ancak zamanı geldiğinde çocuğun bu güvenli ortamdan çıkması gerektiğini unutmamalıyız.

Çocuğumuz güvenli ortamından çıktığında ona eşlik etmeli yanlış bir şey yapacağı sırada ona yardım etmeli veya dikkatini başka bir yöne çekmeliyiz.

Çocuk konuşulanları anlayabilecek yaşa geldiği zaman ona yaptıklarının sonuçlarını açıklamalıyız. Örneğin sıcak bir bardağa dokunacağı sırada ‘Dokunma, çünkü sıcak ve elin yanar.’ diyebiliriz. Eğer çocuk çok küçükse yalnızca ‘sıcak diyerek açıklama yapmamız daha doğru olur çünkü uzun cümleler aklını karıştırabilir.

Fakat çocuğa sürekli ‘hayır’, ‘yapma’, ‘dokunma’ demenin de bir faydası olmaz. Çünkü çocuk uzun süre bu kelimeleri duyduktan sonra kelimeleri duymaz yalnızca sesler duyar.

Çocuğunuz büyüdükçe ona güvenli ve tehlikeli ortamları açıklayın. Daha fazla şey yapabilmeleri için imkan tanıyın. Örneğin çocuğunuz kendi başına salıncağa binebilecek yaşa geldiğinde ‘ Bence artık kendin oynayabilirsin, fakat yaklaşırken dikkatli ol sana çarpabilir ve hızlı sallanırsan düşebilirsin’ gibi uyarılarla, kendi davranışlarının sorumluluğunu almasını ve kendini koruyabilmesi gerektiğini öğretin.

Çocuklarımıza tehlikeleri anlatmalıyız fakat sürekli korku içinde yaşamalarına sebep olmamaya dikkat etmeliyiz. Yani dışarıda gördüğü yabancıların tehlikeli olabileceğinin bilincinde olmalı fakat her yabancıdan ölesiye korkmamalı. Bu durum zamanla çocuklarda kaygı bozukluklarına sebep olabilir. Onlara güvenli yerlerde rahat olabileceklerini öğretmeliyiz. Kendi korkularımızı çocuklarımıza yansıtmamalıyız.

Teknolojiyi tamamen reddetmeyin ondan yararlanmasını öğrenin. Ebeveyn kontrollerini kullanarak çocuğunuz için cep telefonunu güvenli hale getirebilirsiniz. Böylece çocuğunuzu merak ettiğinizde arayıp nerede olduğunu, durumunu sorabilirsiniz. Ya da dersi geç biteceği zaman size kolaylıkla ulaşabilir.

Koruyucu güdülerimiz çok güçlü olduğu için, çocuklarımızı güvenli ortamlardan bırakmak çok zor gelebilir. Ama bir gün gelecek ve ne yaparsak yapalım onları tutamayacağız. O zamana dek, onları kararlar almaya ve karşılaştıkları tehlikeli durumlarla baş edebilecekleri hale getirmeye çalışmalıyız.

İlk Yayın Tarihi: 8 Ocak 2018 @ 22:51