Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük oranla ikinci sırada yer almaktadır.
Maalesef ülkemizde 181.000 çocuk gelin bulunmaktadır; bu da yaklaşık her 3 evlilikten 1’nin çocuk yaşta yapıldığı anlamına gelmektedir.
İşin ilginç yanı da yeni yasalara rağmen çocuk gelin sayısının ve kadın cinayetlerinin artmakta oluşudur.
İstatistiki çalışmalar 2013 yılında 237 kadının, 2014 ‘ün ilk on ayında ise 255 kadının cinayetlere kurban gittiğini göstermektedir. Akraba evlilikleri, kız çocuğunun “namus koruma” açısından evde bir risk olarak görülmesi, kızların evde kalacağı korkusu ve daha pek çok farklı nedenle erken evlilikler kız çocuklarımızın kaderi haline getirilmektedir.
“Çocuk Gelin” kavramı her ne kadar kulağa rahatsız edici gelse de bu insanımızın yarattığı bir gerçektir. Çocuk omuzlarda ağır bir yük olan gelinlik, kızlarımıza bir ödül gibi sunulmakta, kız çocuğu oyun kuracağı yaşlarda gerdek gecesinde anneliğe ilk adımını atmaktadır. Çocuk Gelin’in öyküsü okul yerine evde devam eder. Oyun oynaması, arkadaşları ile paylaşımda bulunması gereken yaşta yetişkin davranışlarına ve ev işlerine, mutfağa adanmış bir yaşama doğru dönüşüm başlar.
Sağlıklı ve doğru bilgiye ulaşamadan yaşadığı cinsellik, kendisine eş olarak seçilen kişiden korkmasına ve uzaklaşmasına neden olur. Yaşamına şiddetin her türlüsü sıklıkla dahil olur. Çok geçmeden de anne adayı olan kızdan aile büyükleri torun vermesini bekler.

İlk Yayın Tarihi: 29 Mart 2015 @ 13:41