Anne Baba İlişkisi ve Çocuğun Dünyası Yazar: Uzman Psikolog Sezen Erem -
Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 28 Saniye Daha önceki yazılarda annenin ve babanın çocuğun ruhsal dünyasındaki anlamını ayrı ayrı ele aldık, geriye çocuğun 3. ebeveyni kaldı. Anne ve baba arasında ki ilişki çocuğun 3. ebeveyni olarak adlandırılır ki bu adlandırmayı da sonuna kadar hak eder. Anne baba olmak her şeyden önce “karı koca” olmayı içerir. Günümüz toplumunda alternatif aile biçimleri veya tek ebeveynli aileler giderek önem kazanmaktadır. Burada sözü edilen “karı kocalık” sadece yasal sınırlarla belirlenmiş, evlilik bağını ifade etmemektedir. Bu anne ve babanın en azından bir zamanlar ve bir süre birliktelik yaşamış ve birlikte bir bebek dünyaya getirmeye karar vermiş ve yapmış olduklarına işaret eden bir ifadedir. Yani çocuk bir kadın ve erkek birlikteliğinin ürünüdür. Dolayısıyla bu birliktelik çocuğun dünyasında anne ve babanın kendisi kadar önemlidir.
Her şeyden önce bu birlikteliğin kalitesi çocuğun kendisini değerlendirmesinde önemli rol oynayacaktır. Yani çocuk “değerli” ve “mutluluk verici” bir şeyin ürünü mü yoksa bir “hata” veya “olmaz olası” bir ilişkinin sonucu mudur? Yıllar içinde anne babasının ilişkisini gözlemleyen çocuk en azından bilinç dışında bu sorunun yanıtını arayacaktır.
Çocuğun zihinsel olgunluğu bu noktaya gelmeden önce de anne baba ilişkisi bebek için hayati önemdedir. Yenidoğan döneminden itibaren bebekler içinde bulundukları ortamın duygusal atmosferini hissederler. İçinde yaşanılan ortamda öfke, hayal kırıklığı, yas, kayıp duygularının hakim olması yenidoğanın da bu duygularla büyümesine neden olur.
Daha önce söz etmiştim, bebeğin dünyayı tanıdığı ilk ekran, ilk aynası annesinin yüzüdür. O aynadan bebeğe ne kadar olumlu duygu yansırsa bebek o kadar güvende ve iyi hisseder. Bu olumlu duyguların yansıması için de maalesef kucağında tuttuğu minik bebeğin ne kadar mucizevi olduğu gerçeği yeterli olmamaktadır. Bu olumlu duyguların yansıması her şeyden önce olumlu bir ev yaşantısı ve çift ilişkisinden geçer.
İlk Yayın Tarihi: 4 Eylül 2015 @ 17:58
Daha önceki yazılarda annenin ve babanın çocuğun ruhsal dünyasındaki anlamını ayrı ayrı ele aldık, geriye çocuğun 3. ebeveyni kaldı. Anne ve baba arasında ki ilişki çocuğun 3. ebeveyni olarak adlandırılır ki bu adlandırmayı da sonuna kadar hak eder. Anne baba olmak her şeyden önce “karı koca” olmayı içerir. Günümüz toplumunda alternatif aile biçimleri veya tek ebeveynli aileler giderek önem kazanmaktadır. Burada sözü edilen “karı kocalık” sadece yasal sınırlarla belirlenmiş, evlilik bağını ifade etmemektedir. Bu anne ve babanın en azından bir zamanlar ve bir süre birliktelik yaşamış ve birlikte bir bebek dünyaya getirmeye karar vermiş ve yapmış olduklarına işaret eden bir ifadedir. Yani çocuk bir kadın ve erkek birlikteliğinin ürünüdür. Dolayısıyla bu birliktelik çocuğun dünyasında anne ve babanın kendisi kadar önemlidir.
Her şeyden önce bu birlikteliğin kalitesi çocuğun kendisini değerlendirmesinde önemli rol oynayacaktır. Yani çocuk “değerli” ve “mutluluk verici” bir şeyin ürünü mü yoksa bir “hata” veya “olmaz olası” bir ilişkinin sonucu mudur? Yıllar içinde anne babasının ilişkisini gözlemleyen çocuk en azından bilinç dışında bu sorunun yanıtını arayacaktır.
Çocuğun zihinsel olgunluğu bu noktaya gelmeden önce de anne baba ilişkisi bebek için hayati önemdedir. Yenidoğan döneminden itibaren bebekler içinde bulundukları ortamın duygusal atmosferini hissederler. İçinde yaşanılan ortamda öfke, hayal kırıklığı, yas, kayıp duygularının hakim olması yenidoğanın da bu duygularla büyümesine neden olur.
Daha önce söz etmiştim, bebeğin dünyayı tanıdığı ilk ekran, ilk aynası annesinin yüzüdür. O aynadan bebeğe ne kadar olumlu duygu yansırsa bebek o kadar güvende ve iyi hisseder. Bu olumlu duyguların yansıması için de maalesef kucağında tuttuğu minik bebeğin ne kadar mucizevi olduğu gerçeği yeterli olmamaktadır. Bu olumlu duyguların yansıması her şeyden önce olumlu bir ev yaşantısı ve çift ilişkisinden geçer.
İlk Yayın Tarihi: 4 Eylül 2015 @ 17:58