Üstünde Düşünülmesi Gereken Gerçek Bir Vaka Analizi

Anaokulunda bir toplantı

Böylece 3 kadın birkaç gün sonra Esra Hanım’ın odasında Selim’in resmi ile baş başa kaldılar. Esra Hanım önce hep birlikte iken konuya bir giriş yaptıktan sonra babaanne, hala ve anneyle ayrı ayrı görüşmesinin sağlıklı olacağını söyleyerek önce Şerife Hanım ile görüşmek istediğini belirtti. Şerife Hanım’a açıkça resimde yansıtılan yeşil ejderha yüzlü alev saçan kadının kendisi olduğunu söylediğinde Şerife Hanım bir an gerçekten kıpkırmızı oldu ve ardından “Bak şu utanmaza beni canavar yapmış. Hep Dilek’in suçu çok yüz veriyor bu çocuklara Esra Hanım” diye öfkelenmeye başladı. Tam bu sırada Esra Hanım “Hayır Şerife Hanım, sandığınız gibi değil biz Selim’i hiçbir şekilde terbiyesiz olarak nitelemiyoruz. Selim yalnızca kendi dünyasında ailede sizin etkinizi ve diğer yetişkinleri nasıl algıladığını ifade etmeye çalışmış. Örneğin, annesi etkisiz ve yetkisiz çizilmiş; olayları yalnızca gözlemliyor; gözleri bu nedenle iri ve ağzı yok. Başka bir gerçek de babasının ve dedesinin evdeki temel işlevlerinin sofrada yemek yemek olduğunu ve suya sabuna karışmadıkları.” diye Şerife Hanım’a açıklama yaptı. Şerife Hanım birden “Esra Hanım, ben rahmetli kayınvalidemden az dayak yemedim; ağzımı açamazdım; biz böyle gördük, böyle yaşadık ” deyiverdi. Esra Hanım “Şerife Hanım siz bunları yaşadınız diye gelininize aynı davranış biçimini reva görmeniz sizce ne kadar doğru?” diye sorunca da Şerife Hanım “Ben Dilek’i severim ama yaptıkları bana çok ters geliyor ne yapayım?” diye dertlendi. Esra Hanım bunun üzerine “Peki sizin yaşadıklarınızın aslında yanlış olabileceğini düşünmediniz mi? diye sordu ve ilave etti “Siz çektiğiniz cefaya karşın sakın gelininizden kayınvalidenizin size yaptıklarının bilinçsizce intikamını alıyor olmayasınız?”Şerife Hanım kısa bir süre bir şey diyemedi. Yalnızca “Ben Dilek’e geldiğinden beri fiske vurmadım, elimi kaldırmadım.” demekle yetindi.

Bunun üzerine Esra Hanım Şerife Hanım’a aralarındaki konuşmanın tamamen gizli kalacağına dair mesleki şeref sözü vererek “Şerife Hanım sizden çok rica ediyorum; torunlarınızı çok sevdiğinizi bildiğim için onların ruhsal sağlığı için evde sessiz kalmayı deneyin, biliyorum sizin için kolay olmayacak ama lütfen gayret gösterin. Bunu sizden Selim adına talep ediyorum” deyince Şerife Hanım canından çok sevdiği erkek torunu ilk göz ağrısı Selim için istenen sözü vermekte hiç çekinmeden “Tamam.” dedi.

Sonrasında ne oldu merak ettiniz değil mi? Şerife Hanım için kolay olmasa da, her sefer ya sabır ya selamet çekerek homurdansa da pek bağırmaz oldu evin içinde, çünkü her seferinde Esra Hanım’a Selim için verdiği söz aklına geldi. Dilek Hanım’ın hayatında ise bambaşka bir sayfa açıldı desek yanlış olmaz. Bu değişimden en olumlu etkilenenler ise tabii ki iki ufaklık; Ahmet Selim ve Ayşe Sema oldu.

Her ne kadar bu vaka olumlu bir şekilde geliştiği için mutlu olsak da biliyoruz ki çevremizde bu tip aile yapıları oldukça sık gözlemlenen bir olgu.Bu örnek vakada olduğu gibi kadın ezilip hırpalandıkça ne yazık ki çoğu kez hele de oğlan annesi ise bu hırpalanmanın intikamını bilinçsizce böyle gördük diyerek yıllar sonra eve gelen gelinden almaktadır ve kısır döngü şeklinde kadın mağduriyeti devam etmektedir.

İşte bu nedenle özellikle de tüm erkek çocuk annelerine sesleniyoruz.Lütfen siz genç nesiller artık  bu kısır döngüyü kırın. Sizler bugün içinde bulunduğunuz aile içinde mağdur olsanız bile yıllar sonra siz mağdur etmeyin.  Aksine gelinlerinize kol kanat germeniz onları desteklemeniz hatta gerektiği zamanlarda oğullarınıza karşı onların yanında yer almanızın ve onlara sahip çıkmanızın her zaman oğullarınız ve torunlarınız için daha mutlu bir yuva anlamına geleceğini ve ancak mutlu yuvalarda mutlu çocukların yetişebileceğini asla unutmayın…

İlk Yayın Tarihi: 8 Ağustos 2015 @ 19:11