Bir Vaka İncelemesi: “Biz’ci Anneler”

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 43 Saniye
Bir Vaka İncelemesi: “Biz’ci Anneler”

Sevgili takipçilerimiz, artık benim ne kadar gözlem meraklısı bir kadın olduğumu çoğunuz biliyorsunuz; hele bu kendi alanıma giren ebeveyn küçük çocuk olaylarına yönelik bir gözlemse deyim yerindeyse hedefe kilitleniveriyorum.

Geçtiğimiz günlerde Sevgili Bebek uzmanlarına katılmasını arzu ettiğim eski bir lise arkadaşımın ofisinin bekleme odasındayım. Kendisi bir pediatrik uzman ve ben her zamanki gibi randevuma emniyet payı ile 20 dakika kadar erken gittiğimden randevu saatimi bekliyorum. Birkaç anne salonda derin bir sohbete dalmışlar konuşuyorlar, çocuklar ise ortalıkta bulunan oyuncaklar ile oynuyorlar.

Konuşmalara kulak kabarttıkça annelerin çocuklara hitaplarını ve söylem içeriklerini duydukça iki temel unsurun çoğunlukta her annede var olduğunu gördüm. “1.çoğul şahıs kipi ile konuşmak” . Yani biz öznesini kullanarak konuşmak ve tabii ki yanı sıra anneciğim veya annem ters hitaplarıyla bunu süslemek.

Çocuğu ile ilgili fizyolojik bir durumu anlatan anne aynen şöyle söylüyordu yanındaki hanıma yaşadığı olayı : “Bu sabah kalktığımızda ishaldik. Hiçbir şey yemedik. Gördüğünüz gibi bir de öksürük bastırınca iştahımız da kesiliverdi. Sabahtan beri ağızımıza doğru dürüst bir lokma girmedi desem yeridir. Tabii ki doğruca buraya geliverdik.” Diğer anne cevap veriyor “ Ah bizde de o öksürük yok mu bir tuttu mu, nöbete giriyoruz resmen. Kaç hafta oldu geçirtemedik.”

Bu arada aynı anne 4 yaşlarında sürekli öksüren ufak erkek çocuğuna sesleniyor “Gel anneciğim gel bir burnumuzu temizleyelim, daha iyi nefes alırız o zaman” deyince ben artık kontrol edemediğim gülmemi hafiften bıyık altından tebessüme çevirmeye odaklandım. Çocuklarımız bizim; ilgili anneleriz ama doğumdan itibaren onların bizden ayrı bir varlık olduğunun öncelikle biz anneler bilincine varmalıyız. Eğer çocuklarımızı özgüveni yüksek kişilik sahibi bireyler haline getirmek istiyorsak onların bilinçaltına bu çoğul 1.şahıs konuşmalarının yararı değil zararı olduğunu anlamamız ve bu ağız alışkanlığı haline gelen ters hitap biçimlerinden de kendimizi arındırmamız gerektiğine inanıyorum.

Öte yandan arkadaşım beni kabul ettiğinde kendisine durumu anlattım ve onun bu konudaki görüşünü sordum. Cevap olarak öncelikle uzun uzun güldü ve bana sonrasında görüşlerini aktardı ve dedi ki “Biz kendi aramızda bu hanımlara “biz anneleri” adını verdik. Gerçekten o kadar baskınlar ki anlatamam. Ayrıca senin sandığın gibi çocukları yalnız bebekken bu şekilde konuşmuyorlar, ileriki yıllarda okulda öğretmenlerle de konuşurken aynı biçimde devam ediyorlar. Biliyorsun eşim Suna öğretmen. İnanmayacaksın ama geçenlerde kendisine bir öğrencisinin annesi telefon etmiş ve demiş ki “Kusura bakmayın ama hastaydık ödevimizi yapamadık””.

Ben “Yok artık abartıyorsun şaka bu değil mi?” diye sorunca arkadaşım “Keşke şaka olsa ama biz anneleri günümüzde başlı başına bir vaka. Psikolojik anlamda bu hitaplarının çocuklarını ne denli ezdiğini ve ne denli kendilerine bağımlı kıldığının hiç farkında da değiller” diyerek kafasını bıkkın bir şekilde iki yana sallayarak konuşmasını sürdürdü. “Hele o “anneciğim” veya  “annem” hitapları var ya pedagog dostlar bizden daha dertli bu konuda. Onlar bu tip hitaplarla anneler çocuklarının gelişmekte olan kişiliklerini baskıladıklarının ve kafa karışıklığı yarattıklarını savunuyorlar.”

O gün arkadaşımla koyu bir sohbetten sonra vedalaşırken ona bu konuda sevgilibebek.com da muhakkak bir bilgilendirme yazısı gireceğimize de söz verdim.

Sevgili anneler, bebeklerinizi belki de canınızdan da çok seviyorsunuz biliyoruz. İşte bu nedenle sizlerden rica ediyoruz; farkına varmadan, önemsemeden belki de sırf eğilim gibi nedenlerle siz de bir biz annesi olmayın çocuğunuzun sağlıklı ve kuvvetli bir kişilik geliştirmesi için ona doğru bir ortam oluşturun.

İlk Yayın Tarihi: 25 Ocak 2016 @ 17:57

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Çocuklarım olmasa bir an bile katlanmazdım!

  Bazı cümleler vardır, zaman zaman herkes söyler veya herkes işitir; ama bu cümleleri en fazla terapistler işitir. Başlıkta kullandığım cümle de işte bu cümlelerden bir tanesidir. Evliliğinde istediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan ama bir Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Dünya Çocuk Hakları Gününde Ülkemizde Çocuk ve Bebek Hakları

Sevgili Ebeveynler, bugün tüm Dünya’da Çocuk Hakları Günü ve ben bugün sizlerle bu yazımda Türkiye’de çocuklarımızın ve bebeklerimizin durumuna ve uğradıkları haksızlıklara değinmek, sizlerle biraz olsun dertleşmek istiyorum. Gelin zor biliyorum ama önce ilk yaramıza Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0