Çocuklar Neden Saklanamaz? Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 11 Saniye Bütün çocuklar saklambaç oynamaya bayılır, ancak saklanmak konusunda pek de iyi oldukları söylenemez. Çocuk için başkasının bakışlarından kaçmak ve görünmez olmak heyecan vericidir.
Çoğu ebeveynin fark ettiği üzere çocuklar saklanırken çoğunlukla elleri ile yüzlerini veya gözlerini kapatır ve vücudu tamamen ortadayken saklandıklarını düşünürler. Çocukların bu saklanma stratejisini uzmanlar uzun süre, küçük çocukların benmerkezci olmalarının bir kanıtı olarak gördü. Psikologlar okul öncesi yaştaki çocukların kendi bakış ile başka birisinin bakış açısını ayırt edemediğini ileri sürdü. Genel bilgiye göre çocuklar dünyayı herkesin kendi gördüğü gibi gördüğünü düşünüyorlar. Fakat yapılan bir araştırmaya göre çocukların bu başarısız saklanma çabalarının benmerkezci yapılarından kaynaklanmadığını gösteriyor.
Araştırma şu şekildeydi, çocuklar kendi gözlerini veya kulaklarını kapatan yetişkinler ile bir araya getirildi. Çocuklara bu yetişkinlerin görüp görmediği veya duyup duymadığı soruldu. Sonuçta çocuklar iki soruya da olumsuz cevap verdiler. Aynı şekilde yetişkinler ağızlarını kapattığında da konuşamayacaklarını söylediler. Bu da bize çocukların düşüncesinin, bir kişinin karşısındaki kişiyi görebilmesi için karşılıklı göz temasının gerektiğini düşündüğünü gösteriyor. Yani çocukların düşüncesine göre iki insan göz teması kurmadığı sürece birbirlerini göremezler. Bu da benmerkezciliğin aksine karşılıklı tanınmayı ve dikkate alınmayı zorunlu buluyor.
Çocukların iletişim için karşılıklılığı mutlak bir gereklilik olarak görmeleri, onların hiç de benmerkezci olmadığını ortaya koyuyor. Okul öncesi çocuklar dünyayı bir başkasının bakış açısından görmeyi başarmakla kalmayıp, bu kapasitelerini gereksiz ve hatta yanlış yargılara götüren durumlara da uygulayabiliyorlar; kendi bakış açıları söz konusu olduğunda sandıkları durum gibi. Bu hatalı çıkarımlar (gözlerini örten insanların görülemeyeceği gibi), çocukların dünya algılarının başkaları tarafından ne kadar fazla etkilendiğini açığa çıkarıyor. Çocukların görünüşte akıldışı olan saklanma biçimleri ve deneyde verdikleri olumsuz yanıtlar, onların birisiyle iletişimleri çift yönlü olmadığı takdirde, o kişiyle iletişim kuramayacaklarını hissettiklerini gösteriyor. Benim sana bakmam yeterli değil, senin de bana bakman gerekli; birbirimizle eşitçe iletişim kurabilmeliyiz. İleride yapılacak deneylerde, çocukların saklanma davranışlarının labotuvarda doğrudan sınanması ve saklanma konusunda “başarısız” olan çocukların oyun ve konuşma sırasında “başarılı” çocuklardan daha fazla karşılıklılığı önemseyip önemsemediğinin aydınlatılması planlanıyor. Ayrıca bu deneylerin, gelişimin başlarında tipik olmayan davranışlar sergileyen çocuklar üzerinde de yapılması düşünülüyor. Şimdilik elde edilen bulgular, çocukların bireyler arasındaki karşılıklı etkileşime ilişkin doğal isteklerini vurguluyor. Sadece bakıp görebildikleri değil, aynı zamanda kendilerine bakmakta olan kişilerle iletişim kurmak istiyor ve hatta bunun tek yol olduğunu düşünüyorlar.
Kaynak: bilimfili.com
İlk Yayın Tarihi: 10 Ocak 2018 @ 22:44
Bütün çocuklar saklambaç oynamaya bayılır, ancak saklanmak konusunda pek de iyi oldukları söylenemez. Çocuk için başkasının bakışlarından kaçmak ve görünmez olmak heyecan vericidir.
Çoğu ebeveynin fark ettiği üzere çocuklar saklanırken çoğunlukla elleri ile yüzlerini veya gözlerini kapatır ve vücudu tamamen ortadayken saklandıklarını düşünürler. Çocukların bu saklanma stratejisini uzmanlar uzun süre, küçük çocukların benmerkezci olmalarının bir kanıtı olarak gördü. Psikologlar okul öncesi yaştaki çocukların kendi bakış ile başka birisinin bakış açısını ayırt edemediğini ileri sürdü. Genel bilgiye göre çocuklar dünyayı herkesin kendi gördüğü gibi gördüğünü düşünüyorlar. Fakat yapılan bir araştırmaya göre çocukların bu başarısız saklanma çabalarının benmerkezci yapılarından kaynaklanmadığını gösteriyor.
Araştırma şu şekildeydi, çocuklar kendi gözlerini veya kulaklarını kapatan yetişkinler ile bir araya getirildi. Çocuklara bu yetişkinlerin görüp görmediği veya duyup duymadığı soruldu. Sonuçta çocuklar iki soruya da olumsuz cevap verdiler. Aynı şekilde yetişkinler ağızlarını kapattığında da konuşamayacaklarını söylediler. Bu da bize çocukların düşüncesinin, bir kişinin karşısındaki kişiyi görebilmesi için karşılıklı göz temasının gerektiğini düşündüğünü gösteriyor. Yani çocukların düşüncesine göre iki insan göz teması kurmadığı sürece birbirlerini göremezler. Bu da benmerkezciliğin aksine karşılıklı tanınmayı ve dikkate alınmayı zorunlu buluyor.
Çocukların iletişim için karşılıklılığı mutlak bir gereklilik olarak görmeleri, onların hiç de benmerkezci olmadığını ortaya koyuyor. Okul öncesi çocuklar dünyayı bir başkasının bakış açısından görmeyi başarmakla kalmayıp, bu kapasitelerini gereksiz ve hatta yanlış yargılara götüren durumlara da uygulayabiliyorlar; kendi bakış açıları söz konusu olduğunda sandıkları durum gibi. Bu hatalı çıkarımlar (gözlerini örten insanların görülemeyeceği gibi), çocukların dünya algılarının başkaları tarafından ne kadar fazla etkilendiğini açığa çıkarıyor. Çocukların görünüşte akıldışı olan saklanma biçimleri ve deneyde verdikleri olumsuz yanıtlar, onların birisiyle iletişimleri çift yönlü olmadığı takdirde, o kişiyle iletişim kuramayacaklarını hissettiklerini gösteriyor. Benim sana bakmam yeterli değil, senin de bana bakman gerekli; birbirimizle eşitçe iletişim kurabilmeliyiz. İleride yapılacak deneylerde, çocukların saklanma davranışlarının labotuvarda doğrudan sınanması ve saklanma konusunda “başarısız” olan çocukların oyun ve konuşma sırasında “başarılı” çocuklardan daha fazla karşılıklılığı önemseyip önemsemediğinin aydınlatılması planlanıyor. Ayrıca bu deneylerin, gelişimin başlarında tipik olmayan davranışlar sergileyen çocuklar üzerinde de yapılması düşünülüyor. Şimdilik elde edilen bulgular, çocukların bireyler arasındaki karşılıklı etkileşime ilişkin doğal isteklerini vurguluyor. Sadece bakıp görebildikleri değil, aynı zamanda kendilerine bakmakta olan kişilerle iletişim kurmak istiyor ve hatta bunun tek yol olduğunu düşünüyorlar.
Kaynak: bilimfili.com
İlk Yayın Tarihi: 10 Ocak 2018 @ 22:44