Çocuk Yetiştirirken Doğallığı Elden Bırakmamak

Kısa bir süre sonra Ali bebek mantısının bir kısmını bitirdikten sonra hafiften uykusu geldiğinde biberonunu ister. Hamide Hanım bu isteği “Yemek bitmeden biberon yok” diyerek kestirip atar. Bu sırada Emine Hanım mutfakta tatlı servisi ile haşır neşirdir ve bu konuşmayı ne yazık ki kaçırmıştır. Oysa Hamide Hanım bilmeden Ali’ye yemek bitirme ve biberon almayı koşullandıran mesajı vermiştir.

Ali babaannesinin bu çıkışından sonra tabakta kalan son kaşık mantıları bir şekilde oyun hikaye karışımı eşliğinde bitirir ve ardından tahmin edeceğiniz üzere biberonunu ister. Anne Emine Hanım “Biberon yok evde kalmış. Attım ben zaten onu.” diyerek ortalığı laf kalabalığına boğmaya çalışırsa da Ali yaygarayı çoktan basmıştır.

5 dakika içinde yerlerde ter ter tepinen, etinden et koparırcasına bağıran bu ufak oğlanın 10 dakika önce gözleri ışıl ışıl babaannenin masalını dinleyerek yemek yiyen bebekle aynı bebek olduğuna bin şahit gerekmektedir. Baba Bekir Bey “Ver şuna biberonunu yatsın uysun uyku başına vurdu Emine” dese de “Emine Hanım “ Biberon almadım artık bırakması gerek. İlgilenmeyin elbet pes edip susacak.” diyerek konuyu kapatmaya çalışır. Hamide Hanım ve dede Hasan Bey ne kadar dil dökseler de Ali artık yüzü kıpkırmızı bir hırçınlık krizindedir. Kendini aldatılmış hissetmenin ötesinde (çünkü babaanne yemekten sonra biberonu vereceğini söylemiştir.) emme alışkanlığını giderememiş olmanın verdiği fiziki rahatsızlık da onu zorlamaktadır. Bekir Bey çocuğunu sert bir biçimde kavrayıp “Buraya bak Ali efendi değişeceğiz seninle külahları, bu kadar terbiyesizlik olmaz” diyerek çocuğu tuttuğu gibi annesinin yatak odasına götürüp kapıyı da kapatırken “Ağla burada, bizim yanımızda odada ağladığını görmeyeceğim bitince çıkabilirsin ancak” diye bağırır.

Ali bebek yaklaşık bir saat kadar ağladıktan sonra gözyaşları içinde üstüne üstlük altını da ıslatarak uyuya kalır.

Peki, şimdi sorarım sizlere ne elde edilmiştir? Birçoğunuz “Otorite sağlanmıştır, ağlayarak bir şey elde edemeyeceğini anlamıştır Ali bebek” diyeceksiniz. Ama maalesef işin gerçeği bu değil. Bu olayda bebeğe gereksiz bir travma yaşatılmış, sindirilmeye çalışılmış ve emme alışkanlığının fiziki bir ihtiyaç olduğu göz ardı edilmiş, herkesin günü gözyaşları ile mahvedilmiştir.

Oysa öncelikle zaten hırçın mizaçlı olan Ali’nin bu huyu eğer törpülenmek isteniyorsa bu huyu daha da ortaya çıkarabilecek bu tip inatlaşmalardan kaçınmak otorite zafiyeti değil akılcı doğal ebeveynlik anlamına gelecekti. Emine Hanım geziye çıkmadan önce Ali ile konuşup ona babaannesinde bir biberonla vedalaşma partisi yapacağını söyleyebilir, bu partiyi törensel önemli bir havaya sokabilir ve babaanne ve dede dahil herkese bu olayı öncelikle haber verebilirdi. Böylece tüm ev halkında farkındalık yaratılmış olurdu. Ali böylelikle gezi öncesinde içinde keyif ve sürpriz unsurlar içeren parti yaklaşımını içselleştirebilirdi. Yemekten sonra törensel hava içinde her zaman emdiği süt miktarının yarısı biberon bir diğer yarısı bir yeni resimli kupa ve pipet ile Ali’ye sunulurdu. Önce kupadaki süt sonrasında uyku öncesi emme ihtiyacı ve biberon verilebilirdi.

Asla unutmayın küçük çocuklarımıza saygı göstermek onların kişilik özelliklerinin farkında olup bu doğrultuda davranış kalıpları içinde onlarla iletişimde olmak ebeveyn otoritesini zayıflatmaz; tam tersi doğal ebeveynlik yapmanızı sağlar.

Sağlıcakla kalın.

Fatma Nur Olcay

İlk Yayın Tarihi: 7 Ocak 2016 @ 16:59