Çocuğunuzu Büyütürken Bu 5 Hatayı Yapmayın

Çocuk eğitiminde ve gelişiminde ilk yaşlar oldukça önem taşır. Ağaç yaşken eğilir sözünde olduğu gibi, küçükken öğrendiklerimizi ve alışkanlıklarımızı hayatımız boyunca devam ettiririz. Bu nedenle küçük yaşta çocuğunuzun eğitiminde yapabileceğiniz küçük hatalar bile geleceğe taşınacağı için büyük önem arz eder. Ailelerin istemeyerek de olsa sıkça yaptığı bazı hataları derledik sizler için;

1.Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın!

Aileler sıklıkla çocuklarını başka çocuklarla kıyaslıyorlar. Belki örnek olsun diye veya teşvik olsun diye yaptığımız bu davranış çocuğumuz için oldukça zararlı. Zira çocuk kıyas edildiğinde kendini değersiz ve eksik hisseder, kaygısı artar ve ailesine olan güven duygusu zedelenir. Aileler elbette çocuklarının karşısına kıyaslamak için çocuklarından herhangi bir konuda daha iyi olan bir çocuğu çıkardıklarından, çocuğun diğer çocukla yarışabilmesi mümkün olamaz. Çocuk maalesef baştan başaramayacağı düşüncesi ile pes eder. Bu da geleceğe yönelik kendisini başarısız ve yeteneksiz hissetmesine sebep olur. Aynı zamanda ailesinin başaramadığı konu nedeniyle kendisini daha az sevdiği ile ilgili yanlış bir kanıya kapılarak, kaygısı artar.

2. Bir dediğini iki etmeyen ebeveynler!

Ailelerin yaptığı bir diğer hata da çocuklarının bir dediğini iki etmeyip, küçük prens ve prensesler gibi yetiştirmeye çalışmaları. Günümüzde özellikle çalışan annelerin, çocuklarını evde bıraktıkları için hissettikleri suçluluk duygusuyla çok sık yaptığı bir hatadır bu. Anne çocuğunun kendisi yerine bakım veren kişiye bağlanacağından veya yanından ayrıldığı için artık onu sevmeyeceğinden korktuğu için, çocuğuna çeşit çeşit hediyeler alarak, istediği her şeyi istediği anında yerine getirerek (yani tabiri caizse bir nevi rüşvetle) kendisine bağlı tutmaya çalışır. Fakat kuralsız ve disiplinsiz yetiştirilmiş çocuk gelecekte sorumluluk sahibi olamaz, toplum içinde uyum sağlayamaz. Ayrıca hayatta istediği her şeyi elde ettiği için zevk alma eşiği yükselir mutlu olmak için her zaman daha fazlasına ihtiyaç duyar. Doyumsuz, mutsuz ve uyumsuz bir birey haline gelebilir.

3. Başkalarının yanında eleştirmeyin!

Eşinizin sizin hoşlanmadığınız yönlerinizi veya yaptığınız bir hatayı, arkadaşlarınız veya aileniz yanında anlattığını düşünün şimdi. Oldukça utanç verici bir durum değil mi? İşte siz çocuğunuzun arkadaşları, öğretmeni veya aile bireyleri arasında, çocuğunuzun hatalarından bahsettiğinizde tam olarak hissettikleri bunlar. Bu davranışınız çocuğunuzun ya içine kapanık ve pısırık olmasına, ya da utanmaz ve yüzsüz olmasına sebep olur. Çünkü anlattıklarınız karşısında çocuğun utanmaktan veya umursamamaktan başka yapabileceği hiçbir şey yok o durumda iken. Çocuklarınızın hatasını elbette görmemezlikten gelmemelisiniz, fakat bunu uygun bir ortamda onu rencide etmeden konuşmanız gerekiyor.

4. Söylediklerinizi değil yaptıklarınızı örnek alır!

Pek çok defa bundan bahsetmiş olmalıyız;
çocuğunuz söylediklerinizden çok davranışlarınızdan örnek alır, çocuğunuzun beyni bir sünger gibi ne yapıyorsanız emer ve öğrenir
diye. Çocuğunuza sürekli televizyon karşısında durmaması için uyarıda bulunurken, sizin akşamları sürekli dizi izlemeniz, kitap okuması için teşvik etmeye çalışırken elinize hiç kitap almamanız onun için karmaşık bir durumdur.

Eğer çocuğunuza öğretmek istediğiniz olumlu bir davranış varsa, bunu öncelikle sizin benimsemiş ve uyguluyor olmanız gereklidir.

5. Ona özel zaman ayırmalısınız!

Günümüzde çalışan anneler ve babalar çocuklarına oldukça kısıtlı zaman ayırabiliyorlar. Bir de “Ödevlerini bitirdin mi?, Dişlerini fırçala, Erken yat, erken kalkacaksın” gibi talimatları çocuklarıyla ilgilenmek olarak görüyorlar.

Oysa çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu şey, ona talimatlar yağdırmanız değil, onunla birlikte vakit geçirmenizdir. Belki birlikte geçirebileceğiniz zaman oldukça kısıtlı olabilir. Ama yine de birlikte boyama yapmak, kek yapmak, kitap okumak, parka gitmek, bisiklet sürmek gibi basit şeyler için az da olsa vakit ayırabilirsiniz.

Çocuğunuzla vakit geçirmeniz onun özgüven gelişimi için çok önemlidir. Çünkü beynine “Seninle vakit geçiriyorum çünkü sana değer veriyorum” mesajı verir.

İlk Yayın Tarihi: 24 Haziran 2016 @ 22:15