Bir Vaka: Bebeğin Kişisel Haklarını Çiğnemek

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 53 Saniye
Bir Vaka: Bebeğin Kişisel Haklarını Çiğnemek

Geçtiğimiz ay ada vapurundayım, açık arka bölümde kulağımda kulaklık müzik dinlerken, bu yaşıma kadar vazgeçemediğim huyum olan merakla etrafımdaki insanları ve davranışlarını gözlemenin peşindeydim. Hele Sevgili Bebek’i kurduktan sonra bu huyum artık kişisel merakın ötesinde tamamen küçük çocuklu aileleri gözlemlemeye yöneldi desem sanırım abartmış olmam. Hani bir gün bir yerlerde dudaklarında hafif bir tebessüm veya tam tersi şaşkınlık veya hafiften bir kederli görünümle sizi izleyen bir kadınla karşılaşırsanız belki de o benim bilesiniz istedim.

Neyse biz ada yolculuğuna dönelim. Ben keyifle müzik dinlemeye çalışırken telefonumun şarjının tükenmeye yakın olduğunu görüp kulaklığımı çıkarmak zorunda kaldım. Bu benim için ister istemez etraftaki olup bitene kulak misafiri de olacağım anlamına geliyordu.

Karşı çaprazımda bebek arabalı genç bir çifte gözüm takıldı. Sanırım bebek arabada derin bir uykudaydı ses soluk çıkmıyordu. Yaklaşık on dakika geçtikten sonra genç anne arabaya eğildi ve gözleri mahmur mahmur etrafa bakan henüz sanırım 1 yaşına girmemiş bebeğini kucağına almaya yöneldi ve aldı. Hani bana sorsanız bebeğin çirkini olmaz, her bebek güzeldir, candır ama bu bebek sanırım çok farklı bir güzellikteydi.

Genç annenin yanında yaşlıca bir hanım ile diğer yanında sanırım eşi olan bir bey oturuyordu. Yaşlı hanım sanırım 65 -70 yaşlarındaydı. Bu güzelliğin karşısında tabii ki anında tepki verdi. Hanımefendi neredeyse tüm vapurun duyabileceği bir ses tonuyla “Aman Allah’ım sen nasıl tatlı, güzel bir şeysin ya. Yerim ben seni, ham diye yutarım!” diye tabiri caizse bağırdı. Ardından daha da ileri giderek bebeğin body denilen bacaksız tulumundan sarkan bacaklarından birini kavrayarak “Isırayım mı bu butları?” diyerek bu konuda zirveye erişti. Genç anne hafifçe gülümsedi; bebeğin babası ise gururla baktı hanımefendiye. Bu tepkiden belli bir davet alan konu kahramanı hanımefendimiz anneden bebeği kucağına vermesini istedi. Soru veya daha doğrusu istek aynen şöyle oldu: “Gel bakalım Zehra teyzene güzellik, Allah senin bahtını açık etsin, iyi ellere düşürsün”.

İşte tam o sırada bebeğimiz garip bir şekilde yaygarayı bastı. Hanımefendi bebeği anneye vereceğine tam tersi bir hareket ile bebekle birlikte ayağa kalktı ve kucağındaki ağlayan bebeği susturma girişimlerinde bulunmaya başladı. “Ah senin canın mı sıkıldı, bak ne büyük bir martı gel seninle martıları doyuralım” benzeri bir dizi laf etmeye girişti. İşin ilginç yanı tüm bu çabalar karşısında bile güzel bebeğimiz geri adım atmadı; ağlamasına değil son vermek, ağlamanın dozunu bir perde daha yukarı çekti. Hanımefendi baktı baş edemiyor, bebeği anneye geri verdi ama bu kez de derin deneyimlerini genç anne ile paylaşma gereğini hissetmiş olmalı ki başladı kendi deneyimleri ile ilgili bir hikaye anlatmaya ve bu doğrultuda anneyi sorgulamaya.

“Ben zamanında karıştıra karıştıra öyle özel bir bebek muhallebisi yapardım ki eşim gizli gizli oğlum Ahmet’e yaptığım muhallebiden yerdi. Sen kırık pirinç al kaynat…” Genç anne artık tam anlamıyla esir alınmıştı. Bir ara doktorumuz muhallebi verilmesine karşı gibi bir cılız karşı çıkış yapmaya yeltendiyse de karşı taraf derhal “Aman boş ver sen o doktorları yavrum, topaç gibi bebek dayanıklı olur biz bu batı adetleri ile bir yere varamıyoruz, bak ne kadar kof şimdiki çocuklar, haftada bir doktor ziyaretleri vallahi…” diye itirazı savuşturuverdi kendince. Bu arada bir yandan da bebeğin baldırlarına zaman zaman bir öpücük kondurmayı da ihmal etmiyordu.

İlk Yayın Tarihi: 11 Eylül 2015 @ 17:35

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

1 “Bir Vaka: Bebeğin Kişisel Haklarını Çiğnemek” yorumu;

Bir Vaka: Bebeğin Kişisel Haklarını Çiğnemek | Bebeğim Büyürken · 14 Eylül 2015 at 15:25

[…] Sayfalar: 1 2 […]

Yoruma kapalı.

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Sigaranın Emzirme Sürecine Etkileri

Herhalde sigaranın zararlarını duymamış olanınız yoktur. Milyonlarca insanın kendilerine verdiği en büyük zarar olan sigara, bebeğiniz için de tabii ki çok zararlı. Peki, sigara içen bir anne bebeğini emzirmeli mi? Emzirirse bebeğe ne gibi etkileri Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Babalar ve Yeni Doğan Bebekleri

Babalar ve Yeni Doğan Bebekleri Yeni doğum yapmış annelerde görülebilen bazı psikolojik sorunlar, yeni baba olmuş bireylerde de görülebilir. Bebeğin dünyaya gelişinden sonra annede olduğu gibi babada da bir takım değişiklikler, hayata bakış açısının değişmesi, Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Çocuklarım olmasa bir an bile katlanmazdım!

  Bazı cümleler vardır, zaman zaman herkes söyler veya herkes işitir; ama bu cümleleri en fazla terapistler işitir. Başlıkta kullandığım cümle de işte bu cümlelerden bir tanesidir. Evliliğinde istediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan ama bir Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0