Beyinde Frekanslar Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakika 18 Saniye Işık
Bizler güneş ışığının içerdiği dalgaboyunun %40’ını görebiliriz. Bunlar gökkuşağının renkleri olan kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur. Kalan elektromanyetik spektrum – radyo dalgaları, kızılötesi, ultraviyole, x ve gama ışınları – dış duyular tarafından algılanamaz. Sağ beyin eğitiminde görebileceğimiz tam spektrumu ve canlı renkleri kullanarak göz-beyin sinirsel yolunu uyarmak için ışık frekanslarına başvurmaktayız.
Ses
Tıpkı ışık gibi ses de geniş bantlı frekanslardan oluşur ve sadece bunların küçük bir kısmı insan kulağı tarafından algılanabilir. Çoğu insanın duyduğu ses dalgalarının bandı, kuyruklu piyanonun ses perde sayısına yakındır. Ancak köpek ve diğer memeliler daha fazlasını duyabilir. Örneğin bize göre “sessiz” olan köpek düdüğü, bizim duyamayacağımız ancak dört ayaklı dostlarımızın duyabileceği aralıkta ses dalgaları gönderir.
Beyne tek tek notaları öğretmek ve tanımasını sağlamak ses perdesini – beynin özel bir frekansla yankı yapma yeteneği – geliştirir. Mozart, Bach, Beethoven gibi bestecilerin klasik müzik eserlerinin bebeklerde beyin gelişimini uyarmasının temel nedeninin bu olduğunu düşünmekteyiz. İlginç bir şekilde dünyadaki dillerin çoğunun kendi frekans aralıkları vardır. Küçük bir çocuğu, gelişim çağında ne kadar çok sayıda dil ile tanıştırırsak, büyüdüğünde bu dilleri akıcı konuşması o kadar kolay olabilmektedir. Bu durum beynin bir dilin kelime, cümle, yapı, dilbilgisi, ton ve aksanını ses frekansı yoluyla soğurabilme yeteneğinden kaynaklanmaktadır.
Frekanslara karşı” iyi akort” edilmiş sağ beyin çocukları müzik ve dil oyunlarına daha iyi tepki verir. Ses perdesindeki algılanması zor değişimleri duyarak bunları içgüdüsel olarak öğrenirler.
İlk Yayın Tarihi: 8 Mayıs 2015 @ 15:58
Işık
Bizler güneş ışığının içerdiği dalgaboyunun %40’ını görebiliriz. Bunlar gökkuşağının renkleri olan kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur. Kalan elektromanyetik spektrum – radyo dalgaları, kızılötesi, ultraviyole, x ve gama ışınları – dış duyular tarafından algılanamaz. Sağ beyin eğitiminde görebileceğimiz tam spektrumu ve canlı renkleri kullanarak göz-beyin sinirsel yolunu uyarmak için ışık frekanslarına başvurmaktayız.
Ses
Tıpkı ışık gibi ses de geniş bantlı frekanslardan oluşur ve sadece bunların küçük bir kısmı insan kulağı tarafından algılanabilir. Çoğu insanın duyduğu ses dalgalarının bandı, kuyruklu piyanonun ses perde sayısına yakındır. Ancak köpek ve diğer memeliler daha fazlasını duyabilir. Örneğin bize göre “sessiz” olan köpek düdüğü, bizim duyamayacağımız ancak dört ayaklı dostlarımızın duyabileceği aralıkta ses dalgaları gönderir.
Beyne tek tek notaları öğretmek ve tanımasını sağlamak ses perdesini – beynin özel bir frekansla yankı yapma yeteneği – geliştirir. Mozart, Bach, Beethoven gibi bestecilerin klasik müzik eserlerinin bebeklerde beyin gelişimini uyarmasının temel nedeninin bu olduğunu düşünmekteyiz. İlginç bir şekilde dünyadaki dillerin çoğunun kendi frekans aralıkları vardır. Küçük bir çocuğu, gelişim çağında ne kadar çok sayıda dil ile tanıştırırsak, büyüdüğünde bu dilleri akıcı konuşması o kadar kolay olabilmektedir. Bu durum beynin bir dilin kelime, cümle, yapı, dilbilgisi, ton ve aksanını ses frekansı yoluyla soğurabilme yeteneğinden kaynaklanmaktadır.
Frekanslara karşı” iyi akort” edilmiş sağ beyin çocukları müzik ve dil oyunlarına daha iyi tepki verir. Ses perdesindeki algılanması zor değişimleri duyarak bunları içgüdüsel olarak öğrenirler.
İlk Yayın Tarihi: 8 Mayıs 2015 @ 15:58