Çocuğun Fotoğrafını Sosyal Medyada Paylaşmak Doğru Mu? Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 32 Saniye Sosyal medyada bazı ebeveynler, çocuklarının yemek yerken, uyurken, banyo yaparken, ilk adımlarını atarken onlarca fotoğrafını paylaşıyorlar. Çocuğun hayatındaki neredeyse her şeyi sosyal medyada paylaşmak giderek alışkanlık halini almış durumda. Peki bu alışkanlık ne kadar doğrudur? Çocuğa zarar verebileceğini hiç düşündünüz mü?
Sosyal medyayı, aynı şehirde olmadığımız yakınlarımız ve akrabalarımızın nasıl olduğunu, neler yaptığını görmek için de kullanıyoruz günümüzde. Sevinçleri, hastalıkları, hüzünlü haberleri dahi sosyal medyadan almaya başladık. Sosyal medyayı sık kullanmamızın doğru olup olmadığını tartışmanın yeri burası değil elbet. Bizim vurgulamak istediğimiz fotoğraf albümü oluştururcasına çocukların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması.
Sosyal medyadaki akraba ve arkadaşlarımızın kötü niyetlerinin olmadığını bilerek rahatlıkla çocuğumuzun özel anlarının fotoğraflarını paylaşırken, bu fotoğrafların yanlış kişilerin ellerine geçebileceği ihtimali hiç aklımıza gelmez. Ancak, listemizdeki bir arkadaşımızın hesabı ya da bizim sosyal medya hesabımızın çalınması halinde, çocuğumuzun fotoğraflarının istemediğimiz kişiler tarafından görülmesini istemeyiz.
Ya da çocuğun banyo yaparken, tuvaletteyken vs. özel fotoğraflarını paylaştığımızda, küçükken bir sorun olmasa da, çocuğumuzun büyüdükten sonra bu fotoğraflardan rahatsız olması ihtimali de aklımıza gelmiyor. Ya da arkadaşlarının bu fotoğrafları görerek çocuğunuzla dalga geçmesi ihtimali… Çocuğunuzun mahremiyet haklarını korumalı ve özel fotoğraflarını herkesin görebileceği yerlerde paylaşmamalısınız. Çocuğunuzun özel fotoğraflarını paylaşmanız, ileride, anne ve babasına karşı güven duygusunu zedeler, kaygı bozukluklarına ve depresyona sebep olabilir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, çocuğunuzun o anda yanında bulunduğu arkadaşının fotoğrafının da paylaşılması. Siz belki çocuğunuzun fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasından rahatsız olmuyor olabilirsiniz ya da bazı kurallarla birlikte örneğin “Özel olmayan önemli gün fotoğraflarını paylaşıyorum yalnızca.” diyerek kendinizce bir korunma yöntemi geliştirmiş olabilirsiniz. Ancak diğer aile, çocuğunun fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasını asla istemiyor olabilir. Bu yüzden diğer insanların kişisel haklarına saygı göstererek paylaştığımız fotoğraflara daha fazla dikkat etmeliyiz.
Çocuğun gittiği okul, kreş gibi yerlerin etiketlemesi yapılarak sosyal medyada fotoğrafının paylaşılması da son derece tehlikelidir. Bu, kötü niyetli kişilerin çocuğunuzun bulunduğu yeri, sizden ayrı geçirdiği zamanı, ismini, sizin isminiz gibi özel bilgileri öğrenerek çocuğunuza kolaylıkla ulaşabilmesini ve hatta çocuğunuzla konuşarak kendisiyle birlikte gelmesi için ikna edebileceği bilgileri öğrenmesine sebep olur.
Uzak şehirlerdeki çok sık görmediğimiz akraba ve dostlarımızla haberleşmelerimizi, hayatlarımızda neler olup bittiğini göstermenin kolay bir yolu olsa da sosyal medya, ailemizi ve özellikle çocuklarımızın fotoğraflarını paylaşırken çok dikkatli ve seçici olmalıyız. Gizli bir hesabımız olsa da, arkadaşlarımızın bizim kadar dikkatli davranamayacağını düşünebilmeliyiz. Bir fotoğraf paylaşırken “Çocuğum ileride bu fotoğrafını başka kişilerin görmesinden rahatsız olur mu?” diye düşünmeliyiz. Fotoğraftaki diğer kişi ve çocukların haklarına saygı göstermeliyiz. Yer bildirimi, okul ismi gibi çocuğumuzu tehlikeye atabilecek durumlardan kaçınmalıyız.
Geçtiğimiz günlerde Avusturya’da 18 yaşındaki bir genç kız anne ve babasını özel çocukluk fotoğraflarının hepsini sosyal medyada paylaştıkları için mahkemeye verdi. Genç kız duyumu:
“Hiç utanmaları, hiç sınırları yok. Tuvalette otururken, karyolada çıplak yatarken fotoğraflarımı bile paylaşmışlar. Hayatımın her aşaması fotoğraflanmış ve kamuya açılmış” diyerek açıklamış.
İlk Yayın Tarihi: 9 Eylül 2016 @ 16:18
Sosyal medyada bazı ebeveynler, çocuklarının yemek yerken, uyurken, banyo yaparken, ilk adımlarını atarken onlarca fotoğrafını paylaşıyorlar. Çocuğun hayatındaki neredeyse her şeyi sosyal medyada paylaşmak giderek alışkanlık halini almış durumda. Peki bu alışkanlık ne kadar doğrudur? Çocuğa zarar verebileceğini hiç düşündünüz mü?
Sosyal medyayı, aynı şehirde olmadığımız yakınlarımız ve akrabalarımızın nasıl olduğunu, neler yaptığını görmek için de kullanıyoruz günümüzde. Sevinçleri, hastalıkları, hüzünlü haberleri dahi sosyal medyadan almaya başladık. Sosyal medyayı sık kullanmamızın doğru olup olmadığını tartışmanın yeri burası değil elbet. Bizim vurgulamak istediğimiz fotoğraf albümü oluştururcasına çocukların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması.
Sosyal medyadaki akraba ve arkadaşlarımızın kötü niyetlerinin olmadığını bilerek rahatlıkla çocuğumuzun özel anlarının fotoğraflarını paylaşırken, bu fotoğrafların yanlış kişilerin ellerine geçebileceği ihtimali hiç aklımıza gelmez. Ancak, listemizdeki bir arkadaşımızın hesabı ya da bizim sosyal medya hesabımızın çalınması halinde, çocuğumuzun fotoğraflarının istemediğimiz kişiler tarafından görülmesini istemeyiz.
Ya da çocuğun banyo yaparken, tuvaletteyken vs. özel fotoğraflarını paylaştığımızda, küçükken bir sorun olmasa da, çocuğumuzun büyüdükten sonra bu fotoğraflardan rahatsız olması ihtimali de aklımıza gelmiyor. Ya da arkadaşlarının bu fotoğrafları görerek çocuğunuzla dalga geçmesi ihtimali… Çocuğunuzun mahremiyet haklarını korumalı ve özel fotoğraflarını herkesin görebileceği yerlerde paylaşmamalısınız. Çocuğunuzun özel fotoğraflarını paylaşmanız, ileride, anne ve babasına karşı güven duygusunu zedeler, kaygı bozukluklarına ve depresyona sebep olabilir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, çocuğunuzun o anda yanında bulunduğu arkadaşının fotoğrafının da paylaşılması. Siz belki çocuğunuzun fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasından rahatsız olmuyor olabilirsiniz ya da bazı kurallarla birlikte örneğin “Özel olmayan önemli gün fotoğraflarını paylaşıyorum yalnızca.” diyerek kendinizce bir korunma yöntemi geliştirmiş olabilirsiniz. Ancak diğer aile, çocuğunun fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasını asla istemiyor olabilir. Bu yüzden diğer insanların kişisel haklarına saygı göstererek paylaştığımız fotoğraflara daha fazla dikkat etmeliyiz.
Çocuğun gittiği okul, kreş gibi yerlerin etiketlemesi yapılarak sosyal medyada fotoğrafının paylaşılması da son derece tehlikelidir. Bu, kötü niyetli kişilerin çocuğunuzun bulunduğu yeri, sizden ayrı geçirdiği zamanı, ismini, sizin isminiz gibi özel bilgileri öğrenerek çocuğunuza kolaylıkla ulaşabilmesini ve hatta çocuğunuzla konuşarak kendisiyle birlikte gelmesi için ikna edebileceği bilgileri öğrenmesine sebep olur.
Uzak şehirlerdeki çok sık görmediğimiz akraba ve dostlarımızla haberleşmelerimizi, hayatlarımızda neler olup bittiğini göstermenin kolay bir yolu olsa da sosyal medya, ailemizi ve özellikle çocuklarımızın fotoğraflarını paylaşırken çok dikkatli ve seçici olmalıyız. Gizli bir hesabımız olsa da, arkadaşlarımızın bizim kadar dikkatli davranamayacağını düşünebilmeliyiz. Bir fotoğraf paylaşırken “Çocuğum ileride bu fotoğrafını başka kişilerin görmesinden rahatsız olur mu?” diye düşünmeliyiz. Fotoğraftaki diğer kişi ve çocukların haklarına saygı göstermeliyiz. Yer bildirimi, okul ismi gibi çocuğumuzu tehlikeye atabilecek durumlardan kaçınmalıyız.
Geçtiğimiz günlerde Avusturya’da 18 yaşındaki bir genç kız anne ve babasını özel çocukluk fotoğraflarının hepsini sosyal medyada paylaştıkları için mahkemeye verdi. Genç kız duyumu:
“Hiç utanmaları, hiç sınırları yok. Tuvalette otururken, karyolada çıplak yatarken fotoğraflarımı bile paylaşmışlar. Hayatımın her aşaması fotoğraflanmış ve kamuya açılmış” diyerek açıklamış.
İlk Yayın Tarihi: 9 Eylül 2016 @ 16:18