Yenidoğanın İlk Oyuncağı Sizsiniz!

Aslında bebeğin yüzlere olan bu ilgisi ileriye yönelik sosyal becerilerinin temeli olabilir.

Yukarıda anlatılan tüm bulgular bebeklerin sosyal anlamlı ve geçerli bilgiyi algılama yetisiyle doğduklarına işaret ediyor. 3-5 günlük bebeklerin dahi göz teması kurulmuş yüze bakmayı yeğledikleri kanıtlanmış bir başka gerçektir.

Bebekler büyüdükçe, karşılarındaki yüzü tarama şekillerinin değiştiği de kanıtlanmış bir başka araştırma sonucudur.

Yenidoğanlarda gözlerden başlayan yüz tarama biçimi, bebek büyüdükçe gözlerden ağıza doğru genişlemektedir.

Bebekler neden göz ve ağıza yönelik böylesi dikkat gösterirler? Çünkü onlar için bu kritik mesajlar veren olgular içerir.

• Duygusal durum: Anne mutlu mu? Bakıcı ilgili mi? Kızgın mı? Dinlenmiş mi? Araştırmacılar duyguların en etkin biçimde göz ve ağız hareketlerinden çıkarılabildiğini söylüyorlar. Bu o kadar önemli bir duygu iletişim gerçeğidir ki, bugün hava alanlarında mevcut güvenlik birimleri şüphelileri daha rahat ayırt edebilmek için, gerek yüz ifadelerini gerekse davranışları ve vücut dilini tanımaya yönelik eğitimlere tutulmaktalar.
• Sözlü ifadelerin anlamı: Bebeğinize “Buradayım, yok bir şey!” dediğinizde bebeğiniz sözcüklerin anlamını bilmez ama sakin bakan gözlerinizden ve ağzından çıkan ses tonundan yüz ifadenizden güvende olduğu mesajını çıkararak rahatlar. Buna benzer bir şekilde kaşlarınız havaya kalkık biçimde, heyecanlı bir ses tonuyla “Köpeğe bak!” demenizle, ağzınız sevgi dolu gülümser biçimde kıvrılmış şekilde “Köpeğe bak!” demeniz arasındaki farkı bebeğiniz çok net biçimde ayırt edebilmektedir.

Bu nedenle, bebeğinizle kurduğunuz iletişimde güven veren bir ses tonu yakalamanız, gözlerinin içine sakince bakarak konuşmanız ve gülümser ifadeniz, onu rahatlatmada ve hatta susturup sakinleştirmede büyük bir önem taşımaktadır.

Bu yazı  DR. Jıll Stamm ve Paula Spencer tarafından yazılmış “Bright From The Start ” isimli kitaptan derlenmiştir.

İlk Yayın Tarihi: 18 Mart 2015 @ 19:38