Teknoloji Ve Çocuklarımız

Yazar: Sevgili Bebek -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 23 Saniye
Teknoloji Ve Çocuklarımız

Çok değil bundan 20-30 yıl öncesine kadar, çocuklar sokaklarda top, saklambaç, bilye oynuyor, bisiklete biniyor, arkadaşları ile doyasıya koşup oynuyorlardı. Çocuklar doğa ile daha yakın ve yaşıtları ile daha çok iletişimdelerdi. Trafik, yoğun iş hayatı, parkların azalması yani değişen hayat koşulları ne yazık ki çocuklarımızı evlere kapattı.

Artık çocuklar evlerinde arkadaşları olmadan, mahalledeki değil daha apartmanında yaşayan çocuklardan habersiz ve yalnızlar. Bunda en büyük sebep ise azalan komşuluk ilişkilerimiz.

Aynı şekilde aile hayatında da büyü değişiklikler söz konusu. Eskiden sabah kahvaltıları, akşam yemekleri tüm ailenin bir araya geldiği sohbet ederek birlikte güzel vakit geçirdikleri zamanlardı. Günümüzde ise maalesef gerek eskisi kadar önem verilmediğinden gerekse önem verilse dahi ebeveynlerin zorlayıcı çalışma koşulları sebebiyle yemek vakitleri kimi zaman yalnız, kimi zaman televizyon başında geçiyor.

Modern dünyamızın olmazsa olmazları olan ve artık 9-10 yaşındaki çocukların bile cebinde olan akıllı telefonların tüm aile bireylerinde olması, evlerde neredeyse her odada televizyon bulunması ve tabletler de yukarıdaki tablolara eklendiğinde çocuklara kalan yalnızca teknoloji!

Peki bu sorun nasıl çözülebilir?

Çocuklarımız bizlerden çok farklı bir hayata gözlerini açtılar. Onları tamamen teknolojiden uzak tutmanın ne imkanı var ne de anlamı.

Sorunu teknolojik ürünlere bağlamak çok da doğru değil. Özellikle biz yetişkinlerin hayatını oldukça kolaylaştıran bu teknolojik ürünleri kullanmamak artık anlamsız. Sorun ne teknolojik ürünler ne de çocuklar. Sorun çocukların bu ürünleri kullanım sıklığı, kullanım şekli ve kullanmaya başlama yaşları.

Fakat çocukları bu teknolojik ürünlerden uzak tutmayı nasıl sağlayabiliriz?

Çocuklarımızın teknolojik ürünleri kullanımının ihtiyaçları nedeniyle olmasını sağlamalıyız. Yani bilgisayar ve tabletler ödev ve araştırmalar için kullanılmalı.

Yatak odalarında televizyon bulundurulmamalı. Yalnızca çocuğunuzun değil sizin de odanızda televizyon olmamalı. Aksi ne adil olur ne de çocuk bu şekilde alışkanlık kazanmaz. Eğer çocuğumuza bir alışkanlık kazandırmak istiyorsak ona örnek olmamız gerekir.

Aynı şekilde örnek olmak demişken ebeveynlerin de telefon, tablet, bilgisayar, televizyon kullanımlarına sınırlandırma getirmeleri gerekir. Bu hem biz yetişkinler için doğru bir adım olurken hem de çocuklarımız için güzel örnek olmuş oluruz.

Çocukları oyundan uzak tutmak çok da kolay değil. Ancak oyunların ebeveynlerinin kontrollerinden geçmiş olmasına, reklam içermemesine ve oyunu oynama süresine dikkat edilmeli.

Küçük yaşlarda çocuklar zevk aldıkları bir spor aktivitesine başlayabilir. Böylece hayatında zevk aldığı başka şeyler de olacağından teknoloji ile daha az vakit geçirirler.

Çocukları mümkün olduğunca piknik, park vb. aktivitelerle doğa ile zaman geçirmelerini sağlamalıyız. Çocuk oynamalı, koşmalı, düşmeli, kirlenmeli, doğayı keşfetmeli.

Yaşıtları ile birlikte vakit geçirebildikleri oyun grupları ve aktivitelere katılmaları için çabalamalıyız.

Yani çocuklarımızın gerçek hayatın da eğlenceli olduğunu görmeleri sağlamalıyız. Bilgisayar, telefon tablet… Bu ürünlerin arkadaş değil arkadaşa ulaşmak için araç olduğunu, öğrenmek değil öğrenileni pekiştirmek için olduğunu anlamalarını sağlamalıyız.

İlk Yayın Tarihi: 19 Ağustos 2017 @ 21:12

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Fizyolojik Gelişim

Bebeklerde Gelişim Takibi Yapmak Neden Önemlidir?

Dokuz aylık gebelik sürecinde hem anne hem de baba çocuğunu kucağına almak için sabırsızlanır. Doğum sonrasında hem zor hem de keyifli anlar iç içe yaşanır. Bebek büyümeye başladıkça, anne babalar bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamanın dışında, Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

İki Dil Bilen İnsanların Beyninde Daha Fazla Gri Maddeye Rastlandı 

Cerebral Cortex dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre iki dil konuşabilen insanların beyinlerinin yönetici kontrol bölgesinde daha fazla gri maddeye rastlandı. Geçtiğimiz yıllarda, iki dillilik anlayışının oldukça değiştiği bir gerçek. Eskiden iki ana dile sahip olmak Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Çocuğunuzun İç Sesini Olumlu Bir Şekilde Nasıl Etkileyebilirsiniz?

Hepimizin bir iç sesi vardır. Bazen çok ümitsiz olduğumuz zamanlarda bize ‘Yapabilirsin!’ diyerek güç veren, bazen de ‘Hayır başaramayacağım!’ dememize sebep olan iç ses. Bize bazen güç veren ve bazen de ümitsizliğe kapılmamıza sebep olan Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0