Sık Yapılan Ebeveyn Yanlışları: 2. Bölüm

Vaka 2: Küçük çocukların önünde konuşmalara dikkat!

Artık eminiz her ebeveyn bebeklerin veya küçük çocukların kendilerini her an takipte ve de taklitte olduğunun bilincindeler. İşte bu nedenle bir atasözünün de dediği gibi “Armut dibine düşmekte”… Gelin bu vakamızı inceleyelim:

Zerrin Hanım kız kardeşi Ayla ve 38 aylık bebeği Ayşenur ile bir AVM’de alışveriştedir. İki kardeş dükkan dükkan dolaşıp her dükkandan ellerindeki torbalara yenilerini ilave ederek derin bir sohbet içindedirler. Ayşenur bebek, bebek arabası içinde elinde bir kitap oyalanmakta ama bir yandan da konuşulanlara kulak kabartmaktadır. Zerrin Hanım kız kardeşi Ayla’ya görümcesi Figen’in iki gün sonra doğum günü olduğunu davet edildiği için muhakkak bir şey alması gerektiğini söyler. Maalesef bu söylemde ses tonu son derece alaycı ve küçümser biçimdedir: “Figen Hanım doğum günü yapıyormuş 30 yaşına gelmiş evde kalmış; uğraştığına bak. Hazır buradayken ucuz yollu bir şey bulsam alsam ama beğenmeyecek haspam bilirim!” Ayşenur çok sevdiği her geldiğinde onunla uzun uzun oynayan halası Figen’in doğum günü olduğunu yakalamıştır ama “haspa” sözünü tanımamıştır ve bu nedenle de teyzesine hemencecik sorar: “Haspa ne?”  Teyze Ayla Hanım bir an duraksar sonra da ne diyeceğini bilemediğinden “Canım gibi bir şey.” deyip geçiştiriverir.

İki gün sonra Ayşenur ve annesi Zerrin Hanım Figen Hanım’ın doğum günü toplantısı için kapısını çalarlar. Kapıyı Figen Hanım açar ve ilk iş Ayşenur’a “Gel bakalım halasının kuzusu; nasılsın?” diye sorarak kucağına alır. Ayşenur herkesin duyabileceği yükseklikte en tatlı ses tonuyla “Haspa halam doğum günün kutlu olsun!” der. Ortalık bir an buz keser sonrasında babaannenin gür sesi duyulur “Ayşenur o ne biçim söz! Haspa lafı hiç güzel bir söz değil, hele senin ağzına hiç yakışmamış çok ayıp duymayayım bir daha senden öyle bir söz!” deyince Ayşenur anne annesine biçare bir biçimde bakar. Daha “Ama Ayla teyzem…” diyemeden annesi “Ayşenur sus bakayım! Bir daha öyle bir söz duymayayım ağzından, nereden öğreniyorsun bunları?” diyerek durumu kontrol altına almaya çalışır. Kendince tehlikeyi geçirse de Ayşenur’a verdiği mesajlar son derece karışıktır.

Ayşenur teyzeden yanlış bilgi edinmiştir; ikinci darbeyi de annesinden yemiştir. Annesinin halası hakkında söylediği haspa sözünün neden alaycı ve yakışıksız bir söz olduğunu anlamamıştır. Peki annesi bu yakışıksız sözü söylediği Figen’i neden şimdi gülerek “Canım Figen’im doğum günün kutlu olsun!” diyerek öpmektedir?

Böylesi bir durumda çocuğun kafasında oluşabilecek kafa karışıklığını siz de tahmin edebiliyorsunuzdur. Bu nedenle küçük çocukların önünde konuşmalarımızın içeriği çok net olmalı ve asla kendimizi yalancı veya zor durumda bırakacak tipli söylemlerde bulunmamalıyız.

İlk Yayın Tarihi: 13 Ekim 2015 @ 18:10