Mükemmel Annenin Peşinde Koşmayın; Anneliğin Tadını Çıkarın

Yeterince İyi Annelik 

Winnicott’ın bu noktada bizlere önerdiği kavram “yeterince iyi annelik” kavramıdır (“good enough mothering“). Buradan yeterince iyi yani mükemmel değil, olduğu kadar annelik anlaşılmamalıdır elbette. Burada “yeterince” bebek için yeterince iyi anneliktir. Yani annenin aynalama, güvenli bir liman sunma, bebeğin ihtiyaçlarını ve bakımını karşılama, dış dünyayı ona tanıtma gibi işlevlerini bebeğin ihtiyaçları için yeterli düzeyde yerine getirmesi ama aynı zamanda yine bebeğin ihtiyaçları için gerekli olan sınırlarla bu işlevleri sınırlaması anlaşılmalıdır. Bebeklerin ve çocukların bakım, şefkat ve özveri kadar sınırlara da ihtiyacı vardır. Bu noktada anne hem kendi sınırlarını tanımalı, kendi sınırlarının üzerinde bir efor sarf etmeye bir başka deyişle sahip olmadığı şeyleri bebeğine vermeye çalışmamalıdır. Hem de bebeğini anlamalı, kendini fiziksel ve duygusal olarak ona adapte ederek ona güven dolu bir ortam sunmalı ve bu ortam içinde onu kendisine bağımlı kılan ihtiyaçları kadar bağımsızlaşma çabalarını da desteklemelidir.

Sınırların olmadığı, çok muğlak olduğu, net çizilmediği anne bebek ilişkisinde bebek anneye tam bağımlı bir hayat yaşamakta, anneden mesafe alamadığı için işgal edilme, yenilip yutulma kaygılarıyla baş etmek zorunda kalmaktadır.

Bu dönemde yeterince iyi anneliğin önüne geçen bir diğer etken ise, mükemmel anne olmayla ilgili veya başka endişelerle ilgili kafası dağınık ve meşgul annenin bebeği yeterince aynalayamaması olmaktadır. Aynalanma bebeğin annenin yüzüne baktığı zaman kendi duygularını veya annenin kendisi ile ilgili duygularını görmesi demektir. Bebek annenin yüzüne bakarak kendisinin nasıl biri olduğunu anlamaya çalışır. Ama annenin yüzünde endişe ve korkularla karşılaştığı zaman kendisi hakkında olumlu bir değerlendirme elde edemeyecektir.

İlk Yayın Tarihi: 25 Şubat 2015 @ 15:16