Korkular

Yazar: Sevgili Bebek -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 58 Saniye
Korkular

ÇOCUKLARDA KORKULAR: NASIL VE NEDEN?

Korku, bir nesne ve/veya bir durumdan dolayı kişide oluşan huzursuzluk veren bir duygulanımdır. Korkular, antropolojik açıdan incelendiğinde, insanları tehlikelerden korumaya yarayan hayatta kalma, savunma mekanizmasının temelidir, bu anlamda genetik temellidir.

Büyük atalarımızın yırtıcı hayvanlar karşısında veya gök gürüldediğinde duydukları korkular, kısmen ortadan kalkmış ve günlük hayatımızda işlevini yitirmiş olsalar da, beynimiz de “savaş veya kaç” savunma mekanizması içinde güncelliğini korumaktadır.

KORKU evrenseldir ve yetişkinler korku duygusuyla sıklıkla karşılaşırlar fakat; bununla baş etmek için, özgüven, mantık gibi etkili düşünce mekanizmalarını kullanabilirler.

Oysa küçük çocuklar sıklıkla bazı şeylerden korktuklarında, böyle bir yetişkin mantığına sahip değillerdir. Bunun korkuların bir kısmının kaynağı atalarımızdan genlerimize işlenen mirasken, diğer kısmı ise “öğrendiklerimizdir“. Günümüzde eğitimle birlikte artık genetik korkuların yanısıra öğrenilmiş korkular da büyük bir önem kazanmaktadır.

Çocuklar nelerden korkar? Çocuklar, büyümeye başladıklarında, örneğin karanlıktan  korkmaya başlarlar. Oysa 9 ay boyunca zaten annelerinin karnında ve karanlıkta oldukça huzurlu bir şekilde kalabilmişlerdir. Ne olur da korkarlar? Çünkü, anne-babalar/bakımverenler; farkında olmadan karanlığın kötü bir şey olduğunu çocuklarına aşılarlar. Yürümeye yeni yeni başlayan çocuklara ”oraya gitme, orası karanlık” ; ”o oda karanlık orada durma” gibi cümlelerle, aslında karanlığın tercih edilmeyen ve huzursuzluk verici bir ortam olduğunu düşündürürler.

Canavarlardan da korkar çocuklar. Çünkü kimi zaman anne babalar, çaresiz kaldıklarında, yani çocukları uyumadıklarında; onları korkutacak, yemeklerini yemediklerinde; onların yemeklerini yiyecek, yanlarından ayrılırsa; onları kaçıracak soyut varlıklar yaratırlar. Çocuklarının bunlardan korkması zaman zaman işlerine gelir çünkü istediklerini daha rahat yaptırırlar. Fakat bir zaman sonra çocuk, ortada bir tehdit yokken bile canavarlardan bahseder, onlardan korkar, öyle ki yalnız yatmaya bile cesaret edemez.

Çocukların sıklıkla karşılaşılan diğer bir korkusu ise, hayvanlardır. Örümcekler, köpekler, kedilerin bebekler için oldukça yeni ve keşfedilmeyi bekleyen, çocuklarda hiçbir huzursuzluk uyandırmayan canlılar olduğunu sıklıkla gözlemleriz. Öyle ki bir çocuk 2 yaşındayken bir kediyi kucağına alabilir, bir köpeği sevebilir fakat büyüdükçe zaman zaman onlardan da korkan çocuklar olduğunu gözlemleriz. İşte o arada geçen zamanda, çocuğun etrafından gelen ”ısırır, tırmalar, zarar verir” gibi bilgilerle aslında korkmadığı canlılardan korkmaya başladığına şahit oluruz. Başta sevdiği, nötr olduğu canlıların, dış dünyadan gelen müdahalelerle nasıl da “canavarlaştırıldığını’’ görürüz.

Belli bir konuda veya belli bir nesneden ve/veya kişiden korkan küçük çocuğu bu konuda alaya almak, bu duygu durumunu önemsemeden, sen artık büyüdün şeklinde ayıplamaya kalkmak, son derece sakıncalı olabilmektedir.

Öncelikle çocuğun korkusunun nereden kaynaklandığını bulmak için çocukla uzun uzadıya konuşmak ve onu anlatmaya teşvik etmek gerekir. Çocuk bu korkusundan dolayı anlaşıldığını   gördüğünde rahatlayacak ve bu duygu paylaşımı ona bu konuda konuşulabileceği düşüncesini verecek ve korkularını sakıncaları olmadan anlatıp paylaştıkça daha rahatlayacaktır.

Korkular konusunda ebeveynlere düşen en önemli sorumluluk, bu konular da NÖTR davranmaktır. Başka bir deyişle, çocuğun var olan korkularını hafife almak kadar, abartmak da uygun bir davranış modeli değildir.

Tüm bu korkuların temelinde, aslında anne babaların/ diğer bakım verenlerin farkında olmadan çocuğa empoze ettikleri bir takım bilgiler vardır. Dikkatlice bakıldığında, çocuğun korkularında, anne-babaların korkularının izlerini görebiliriz. Yetiştirme tutumları,  çocukların daha ”korkak” bireyler olmasına kolaylıkla ortam hazırlayabilir.  Elbette böyle bir durumda, belli bir yaşa gelmiş anne babalara , bu korkularını unutmalarını söylemek oldukça işlevsiz ve anlamsız olacaktır. Zaten bunu yapabilseler, korktukları şeylerden korkmamayı tercih ederlerdi. Fakat bunu muhtemelen yapamıyorlar ve kendi korktukları şeylerden çocuklarını da korkutarak, onları bir türlü “güvence altına” almayı tercih ediyorlar.

Bu yazının amacı da, korkuların tamamen geçirmek için bir ”reçete” sunmak olmamasının yanında; çocuklarının korkularının temelinin toplumsal kabuller ve anne/babaların/bakımverenlerin korkularından şekillendiğini göstermeye bir katkıda bulunmaktır.

Bu durumda, eğer siz korkularınızla yüzleşmeyi becerebildiğinizde ve çözüm üretmek için adımlar attığınızda; sizi model alan çocuğunuz da korkusuyla yüzleşmek için cesaretlenecektir. Fakat çocuğunuzun korkularıyla yüzleşmekte zorlandığını görüyor, bu korkuların hayatını ve ilişkilerini zorlaştırdığına şahit oluyorsanız; bu noktada bir uzmandan yardım almak oldukça yararlı olacaktır.

 

İlk Yayın Tarihi: 11 Kasım 2013 @ 20:56

3 “Korkular” yorumu;

Özgüven Gelişimi İçin Çocukların Gerek Duyduğu 8 Unsur · 16 Ağustos 2015 at 16:34

[…] Korku ve kaygı özgüvenin en büyük düşmanlarıdır muhtemelen. Temel ihtiyaçlarının karşılanamayacağı veya duygusal ya da fiziksel dünyalarının her an paramparça olabileceği konusunda sürekli endişelenen çocuklar, kendilerini, başkaları veya genel anlamda dünya hakkında olumlu bir bakış açısı geliştirmekte zorlanabilirler. Örneğin sürekli “Bunu alacak paramız yok, alamayız!” söylemi yerine çok daha akıllıca kurgulanmış “Paramızı daha gerekli olan şeyler için harcamalıyız, zaten bunu aile bütçesine harcamalara koymadık” demek çok daha yerinde olacaktır. Ya da sürekli böyle yaramazlık yapmaya devam edersen bir gün alıp başımı giderim annesiz kalırsın o zaman görürsün” gibi yarası derine giden söylemlere asla yönelmemek gerek. […]

Yalnız Yatamama (12-24 Ay) · 25 Şubat 2015 at 16:11

[…] en çok karşılaştığı neden ise korkular, sıklıkla da korkunç rüyalardır. Anne baba çocuğun yanına gelip birkaç gecede bu sorunu güvenle atlatabileceğini […]

Bebeğinizin Korkularını Anlamak - Sevgili Bebek · 9 Ekim 2014 at 04:20

[…] neden korktuğunu anlayamıyorsanız, ipuçlarına bakın. Hangi aktiviteyi yaparken, günün hangi saatinde […]

Yoruma kapalı.

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Çocuklarım olmasa bir an bile katlanmazdım!

  Bazı cümleler vardır, zaman zaman herkes söyler veya herkes işitir; ama bu cümleleri en fazla terapistler işitir. Başlıkta kullandığım cümle de işte bu cümlelerden bir tanesidir. Evliliğinde istediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan ama bir Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Dünya Çocuk Hakları Gününde Ülkemizde Çocuk ve Bebek Hakları

Sevgili Ebeveynler, bugün tüm Dünya’da Çocuk Hakları Günü ve ben bugün sizlerle bu yazımda Türkiye’de çocuklarımızın ve bebeklerimizin durumuna ve uğradıkları haksızlıklara değinmek, sizlerle biraz olsun dertleşmek istiyorum. Gelin zor biliyorum ama önce ilk yaramıza Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0