Çocuğum İlk Kez Denize Girecek

Çocuklar için su çok önemlidir. Doğum öncesi dokuz aylık süreyi amniyon sıvısı dediğimiz bir sıvının içinde geçirirler. Hatta bazı anneler suda doğum yapmayı tercih eder.

Yenidoğan bebekler yüzme becerisi ile dünyaya gelirler. Su onlar için korkulacak ya da tehdit oluşturacak bir yer değildir. Aksine keyif veren, rahatlatan bir yerdir.

Biz anne babalar içinse durum böyle değildir. Biz çocuklarımız adına çok korkarız. Özellikle bebeğin ilk banyosu sırasında endişeleniriz. Bebeğimizi nasıl tutacağımız bilemeyiz, sudan korkacak sanırız. Halbuki bebekler suyu çok severler.

Anne babalardaki bu su korkusu yıllar geçse de bitmez. Su korkusunun en çok ortaya çıktığı zamanlar ise tatil zamanlarıdır.

Tüm aile çocuklarını da alarak ilk tatillerine giderler. Amaç hem eğlenmek hem de dinlenmektir. Ama sıra denize girmeye gelince, endişeler başlar.

Bebeğin ya da çocuğun denize girmesi konusunda babalar daha rahatken, anneler daha endişelidir. Hele anne yüzme bilmiyorsa, endişesi daha da artar.

Bebeklerin vücudu için güneş ve D vitamini ne kadar önemliyse, deniz suyu da o kadar önemlidir aslında. Çok fazla olmamak kaydıyda denize girmek bebeğin sağlığı için faydalıdır. Buna karşın havuz için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Özellikle yenidoğan bebekler ve küçük çocuklar için havuz, hastalıklar açısından riskli olabilir.

Çocuğunuz ile ilk tatiliniz ve onunla birlikte denize gireceksiniz, nelere dikkat etmelisiniz, işte size birkaç başlık:

• Çocuğunuzun denize girmesi konusunda kaygılarınız olabilir. Bu kaygılarınızı çocuğunuza belli edip onun da kaygılanmasına sebep olmamaya çalışın. Tedbir almak her zaman gerekli ve önemlidir. Ama aşırı kaygı hata yapmaya sebep olabilir ve bir tehlike ve panik anında kaygıdan dolayı yapılan hata size ve çocuğunuza pahalıya mal olabilir.
• Çocuğunuzun ilk deniz deneyiminde onu tek başına bırakmayın. Yanında mutlaka bir ebeveyni ya da aileden birisi olsun. Çocuğu çocuğa emanet etmek denen bir deyim vardır. Küçük bir çocuğu kendisinden daha büyük bir çocuğa emanet etmek, güvenli olmayacaktır.
• Çocuğunuza denizde dikkat etmesi gerekenleri sözel olarak anlatın. Ama onu korumak ya da tedbirli olmasını sağlamak adına, korkabileceği hikayeler ya da yaşanmış olumsuz olaylar anlatmayın.
• Eğer temkinli bir çocuğunuz varsa, denize hemen alışması için onu aniden denize sokmayın ya da arkasında iterek ona hoşlanmayacağı şakalar yapmayın.
• Böyle durumlarda alıştıra alıştıra denize girmesi daha iyi olabilir. Belki çocuğunuz ilk gün denize hiç girmeyecek, ikinci gün sadece bacaklarını sokacak sonraki günlerde ise alışarak denize girecektir.
• Bu, ayıplanacak ya da eleştirilecek bir durum değildir. “Bak senden daha küçük çocuklar denize giriyor, sen neden girmiyorsun” ya da “Denize girmeyeceksen tatili bırakalım, eve dönelim” gibi ifadeler ile çocuğunuzun cesaretini toplamasını sağlayamazsınız.
• Aksine suçluluk duygusu içine giren ve başka çocuklarla kıyaslanan çocuk, iyice cesaretini kaybeder.
• “Hadi gel, korkma, korkacak bir şey yok, biraz cesaretli ol” gibi cümleler ile olumlu bir etki yaratmaya çalıştığınızı düşünebilirsiniz. Ama tam aksine bu kelimeler çocuğunuzun zihninde ve bilinç altında “Ben denizden korkuyorum, ben denize giremem, ya bir şey olursa” gibi olumsuz mesajlara ve etkiler yol açabilir.
• Kolluk, can simidi, can yeleği gibi materyalleri kullanabilirsiniz. Özellikle üzeri desenli olanlardan seçtiğiniz taktirde, çocuğunuz daha keyifle kullanacaktır bunları.
• Çocuğunuz ile denize girmek için denizin daha az dalgalı olan yerlerini tercih etmeye çalışın.
• Önce sığ yerlerde denize girip, daha sonra daha ilerilere gitmeniz daha doğru olacaktır.
• Çocuğunuz denize girerken çektiğiniz fotoğraf ya da videolar varsa, eve gidince bunları çocuğunuza izletebilirsiniz. Kendini denize girerken gören çocuk, başarı duygusunu somut olarak hissedebilecektir.

İlk Yayın Tarihi: 3 Ağustos 2016 @ 20:35