İstatistikler ile Türkiye’de Kadın

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 4 Dakika 3 Saniye
İstatistikler ile Türkiye’de Kadın

Türkiye İstatistik Kurumunun 2016 yılındaki verilerinin derlenmesi ile Türkiye’de Kadın’ı rakamlar ile gözler önüne seriyoruz.

Türkiye nüfusunun %49,8’ini kadın nüfus oluşturdu

Türkiye’de 2016 yılında, erkek nüfus 40 milyon 43 bin 650 kişi olurken, kadın nüfus 39 milyon 771 bin 221 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle nüfusun %50,2’sini erkekler, %49,8’ini ise kadınlar oluşturdu. Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle 65 ve daha yukarı yaş grubunda kadınların lehine değişmektedir. Bu yaş grubundaki nüfusun %43,9’unu erkekler, %56,1’ini ise kadınlar oluşturmaktadır.

Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresi 80,7 yıl

Hayat tabloları, 2015 sonuçlarına göre; doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıldır. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıldır.

Okuma yazma bilmeyen kadın nüfus oranı erkeklerden 5 kat fazla

Türkiye’de 2015 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve okuma yazma bilmeyen toplam nüfus oranı %5,4 iken bu oran erkeklerde %1,8, kadınlarda %9’dur.

Lise ve dengi okul mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştakilerin toplam nüfus içindeki oranı %19,5 iken bu oran erkeklerde %23,5, kadınlarda %15,6’dır. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan toplam nüfus oranı %15,5 olup bu oran erkeklerde %17,9 kadınlarda ise %13,1’dir.

Kadın istihdam oranı erkeklerin istihdam oranının yarısından az

Hane halkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre; 2015 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı %46 olup, bu oran erkeklerde %65, kadınlarda ise %27,5 oldu.

Avrupa Birliği üye ülkelerinin istihdam oranı incelendiğinde; 2015 yılında kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ülke %74 ile İsveç iken en düşük olduğu ülke %42,5 ile Yunanistan oldu. Avrupa Birliği üye ülkelerinin (28 ülke) ortalama kadın istihdam oranı ise %60,4 oldu.

Avrupa Birliği üye ülkelerinde 2015 yılında erkek istihdam oranının en yüksek olduğu ülke %79 ile Hollanda iken en düşük olduğu ülke %59,3 ile Yunanistan oldu. Avrupa Birliği üye ülkelerinin ortalama erkek istihdam oranı ise %70,8 oldu. 

Eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı daha yüksek

Hane halkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre; 2015 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde iş gücüne katılma oranı %51,3 olup, bu oran erkeklerde %71,6, kadınlarda ise %31,5 oldu.

Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı %16,1, lise altı eğitimli kadınların işg ücüne katılım oranı %26,6, lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı %32,7, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı %40,8 iken yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı %71,6 oldu.

Her 5 erkekten 4’ü kadınların çalışmasını uygun bulduğunu belirtti

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; kadınların çalışmasını uygun bulanların oranı toplamda %84,9 olup erkeklerde bu oran %78,1, kadınlarda %91,5 oldu. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey’e göre kadınların çalışmasını uygun bulanların oranları incelendiğinde, en yüksek oran %90,6 ile TR3 Ege (İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak)’ta, en düşük oran ise %71,5 ile TRC Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt)’te oldu.

Yükseköğretim mezunu kadınlar daha fazla gelir elde etti

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; 2015 yılında yükseköğretim mezunu kadınların yıllık ortalama esas iş gelirleri 29 bin 238 TL iken, lise mezunu kadın çalışanların yıllık ortalama esas iş gelirleri 16 bin 124 TL olarak gerçekleşti. Bir okul bitirmeyen kadın çalışanların yıllık ortalama esas iş gelirleri 8 bin 528 TL oldu.

Kadınların %34,3’ü ilk evliliklerini 20-24 yaş aralığında gerçekleştirdi

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; evlilik deneyimi yaşamış 15 ve daha yukarı yaştaki tüm bireylerin araştırmada beyan ettikleri ilk evlenme yaşları incelendiğinde; Türkiye’de ilk evliliklerin %37,5 ile en çok 20-24 yaş aralığında yapıldığı görüldü. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı %41,3 iken bu oran kadınlarda %34,3 oldu.

Anlaşmazlık durumunda eşler birbirlerine en çok bağırarak tepki verdi

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; eşler arasında anlaşmazlık olduğunda erkeklerin %75,3’ü, kadınların %66,2’si eşlerine seslerini yükselterek/bağırarak tepki verdi. Erkeklerin %55,1’i, kadınların ise %64,2’si eşleri ile anlaşmazlık durumunda sessiz kaldı. Eş ile anlaşmazlık durumunda erkeklerin %3,6’sı, kadınların ise %2,4’ü eşlerine fiziksel şiddet uyguladı.

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey’e göre eşlere fiziksel şiddet uygulama oranı en yüksek olan bölge TRC Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) oldu. Bu bölgede erkeklerin %8,6’sı, kadınların %7,5’i eşlerine fiziksel şiddet uyguladı.

Erkeklerde fiziksel şiddet uygulama oranının en düşük olduğu bölge %1,7 ile TR3 Ege (İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak) olurken, kadınlarda bu oran %0,7 ile TR4 Doğu Marmara (Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) oldu.

Hanedeki işler ve sorumluluklar cinsiyet gözetilerek paylaşıldı

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; kadınların yemek pişirme, bulaşık yıkama, çamaşır yıkama, ev temizliği ve ütü yapmak gibi sürekliliği olan ev işlerini yaptığı, erkeklerin ise  tamir, boya badana, fatura yatırma gibi başlangıcı ve sonu belli olup görünürlüğü fazla olan işleri yaptığı gözlendi.

Türkiye genelinde yemek yapma işini %91,2 oranında kadınlar yaparken, erkeklerin yemek yapma oranı %8,8 oldu. Evin boya badana işini %80,4 oranında erkekler yaparken, kadınlarda bu oran %19,6 oldu.

Evli erkek ve kadınlar daha mutlu

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı %61,3 oldu. Erkeklerde mutluluk oranı %58,1 iken kadınlarda bu oran %64,5 oldu. Toplamda evli fertlerin %64,7’sinin, hiç evlenmemiş fertlerin %57,3’ünün, eşi ölmüş fertlerin %50,9’unun ve boşanmış fertlerin ise %32,5’inin mutlu olduğu görüldü.

Evli erkeklerin %60,8’i, evli kadınların ise %68,3’ü mutlu olduklarını beyan etti. Hiç evlenmemiş erkeklerin %54,5’i, hiç evlenmemiş kadınların ise %62,1’i mutlu iken, boşanmış erkeklerin %29’u, boşanmış kadınların ise %35,5’i mutlu olduklarını ifade etti. Eşi ölmüş erkeklerin %53,1’i, eşi ölmüş kadınların ise %50,5’inin mutlu olduğu gözlendi.

Her 10 kadından yaklaşık 4’ü yaşadığı çevrede kendini güvensiz hissetti

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı toplamda %26,2 iken bu oran erkeklerde %15,2, kadınlarda %37 oldu. Erkeklerin %71’i, kadınların ise %47,5’i yaşadıkları çevrede kendilerini güvende hissetti.

Evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2016 yılında toplamda %7,9, erkeklerde %4,5, kadınlarda %11,2 oldu. Erkeklerin %86,7’si, kadınların ise %76’sı evde yalnız otururken kendilerini güvende hissetti. 

Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler ilk sırada yer aldı

Ölüm nedeni istatistikleri sonuçlarına göre; 2015 yılında ölüm vakalarının nedenleri arasında ilk sırada %40,3 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada, %20 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise %11,1 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı.

Cinsiyete göre ölüm vakalarının nedenleri incelendiğinde kadınlarda ilk sırada %44,3 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada, %15,5 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise %10,1 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı. Erkeklerde ölüm nedeni sıralaması benzer olup, ilk sırada %36,8 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada, %23,9 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise %11,9 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı.

Kadınlar siyasi alanda erkeklere göre daha az yer aldı

Türkiye Büyük Millet Meclisindeki kadın milletvekili oranı 1935 yılında %4,5 iken, 81 yıl sonra bu oran %14,7’ye yükseldi. Türkiye’de bakan sayısı 2016 yılında 27 olup bunların sadece biri kadın oldu. Ülkemizde 2009 yılı yerel seçimlerinde kadın belediye başkanı oranı %0,9 iken 2014 yılı yerel seçimlerinde bu oran %2,9 oldu. Kadın muhtar oranı 2009 yılı yerel seçimlerinde %2,3 iken 2014 yılı yerel seçimlerinde bu oran %2 oldu.

EK AÇIKLAMALAR

Kadınların sosyal ve ekonomik konumlarını iyileştirmek için sorumluluğu bulunan tüm taraflarca çalışmalar yapılması ve olumsuz göstergelerin işaret ettiği alanlarda iyileştirilmelerin yapılması gerekliliği bir gerçektir. Bu alanda gerekli politikaların oluşturulması ve oluşturulan politikaların sağlıklı bir şekilde izlenebilmesi amacıyla, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) web sayfasında 16 başlık altında 120 göstergeyi içeren Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri Veri Seti yayımlanmaktadır.

Veri seti hazırlanırken TÜİK’in gerçekleştirdiği sayım ve araştırmalar ile idari kayıtlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerin çalışmalarından yararlanılmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu resmi sitesinden alıntılanmıştır.

İlk Yayın Tarihi: 17 Mart 2017 @ 23:30

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Çocuklarım olmasa bir an bile katlanmazdım!

  Bazı cümleler vardır, zaman zaman herkes söyler veya herkes işitir; ama bu cümleleri en fazla terapistler işitir. Başlıkta kullandığım cümle de işte bu cümlelerden bir tanesidir. Evliliğinde istediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan ama bir Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Dünya Çocuk Hakları Gününde Ülkemizde Çocuk ve Bebek Hakları

Sevgili Ebeveynler, bugün tüm Dünya’da Çocuk Hakları Günü ve ben bugün sizlerle bu yazımda Türkiye’de çocuklarımızın ve bebeklerimizin durumuna ve uğradıkları haksızlıklara değinmek, sizlerle biraz olsun dertleşmek istiyorum. Gelin zor biliyorum ama önce ilk yaramıza Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0