0-48 Ay Sürecinde Sağ Beyin Eğitiminin Önemi

Sizlerle söyleşime gerçek bir hikaye ile başlamak istiyorum.

Hikayemiz ABD ‘de yerleşik 6 aylık hamile bir keman virtüözü anne adayının yaşadığı bir olayı anlatıyor. Hamile keman virtüözü doğum iznine ayrılmadan önce vereceği son konserinde final parçasının çok özel olmasını arzulamış ve o güne kadar hiç çalmamış olduğu yeni bir besteyi seslendirme kararını vermiş. Haftalarca bıkmadan usanmadan her gün saatlerce bu eseri çalmış, çalışmış. Harika bir son konser olması için elinden gelen çabayı ardına koymamış ve sonuçta çok başarılı bir konser yaşayıp doğum iznine ayrılmış ve bir erkek çocuk dünyaya getirmiş. Oğlunu da müzik eğitimine başlaması için 5 yaşından itibaren çok sevdiği bir konservatuar hocası arkadaşına emanet etmiş. Oğlu 10-11 yaşlarında iken bir gün keman hocası ona çalışacağı yepyeni bir parça sunmuş. Ve işte hikayemiz bundan sonra ilginçleşiyor.

İlk kez çalacağı parçaya başlayan çocuk çok kısa bir süre sonra eseri ezbere seslendirip bitirince hocası büyük bir şaşkınlık içinde “Bu parçayı seninle daha önce hiç çalışmadık nereden biliyorsun?” diye sorunca çocuk “Hiç bilmiyorum, çaldım işte” diye cevap vermiş. Keman ustası hocasına bu konu öylesine ilginç gelmiş ki annesine telefon edip olayı anlatmış ve “Sen onunla benden ayrı çalışıyorsun anladığım kadarıyla.” diye sorgulamış. Anne büyük bir şaşkınlıkla “Asla onunla bu parçayı çalışmadım.” diye cevap vermiş. Hoca “Ama olamaz neredeyse sıfır hata ile ezbere çaldı. Mümkün değil.” diye yanıtlamış. Anne telefonda kısa bir süre düşündükten sonra oğlunun keman hocasına “Aklıma bir şey geldi ama bu nasıl mümkün olabilir bilmiyorum. Ben 6 aylık hamileyken senin bahsettiğin parçayı çok uzun süre çalıştım son veda konserim için. Çok başarılı bir konserdi çok uzun alkış aldım ve bu final parçasıydı. Hatta istek üzerine bir bölümünü alkışlar susmayınca tekrar çaldım” diye cevap vermiş.

Bu konuyu her ikisi de çok ilginç bulunca bunu bir uzmana danışmaya karar veriyorlar. Konuyu anlattıklarında nörolog gayet sakin bir biçimde “Bu çok doğal; çünkü anne rahminde tam beynin öğrenmeye hazır hale geldiği süreçte bu parçayı o kadar sık dinleyince eser bir şekilde kalıcı olarak bilinçaltına yerleşmiş ”deyince anne oğul oldukça şaşırmışlar.

Bugün için artık bu gibi konularda uzmanlar pek şaşırmıyorlar. Sizlere bu hikayeyi anlatmamın temelinde ise sağ beyin eğitiminin ne denli önemli ve erken başlayabildiğini sizlere göstermek içindi.

Bebeğiniz doğduğunda 30-36.aylara kadar bizim anladığımız anlamda analitik bir düşünce yapısıyla, parçadan tüme giden sebep sonuç ilişkisi kurarak öğrenemez, çünkü bunun için gerekli olan ön serebral korteks henüz gelişmemiştir.

Buna karşın görsel ağırlıklı sağ beyin lobu inanılmaz aktiftir ve her gördüğünü bir başka duyu ve/veya duyuları ile ilişkilendirerek bir resim halinde bilinçaltımızın bulunduğu sağ beyin lobuna kaydeder. Bu işlem sürekli deklaşöre basan bir paparazzi fotoğrafçısı gibi sürer gider. Ancak bu kayıtların kalıcı öğrenme olarak sağ beyin lobunda korunması için sürekli tekrarlar ile pekiştirilmesi gerekmektedir.

İlk Yayın Tarihi: 12 Aralık 2015 @ 21:26