Erken Eğitimde Matematiği Hayatın Rutini Haline Getirmek

Yazar: Sevgili Bebek -

Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakika 25 Saniye
Erken Eğitimde Matematiği Hayatın Rutini Haline Getirmek

Basit matematiksel kavramları doğumdan itibaren bebeğinizin hayatına sokarak, çocuğunuzun ileri ki dönemlerde matematik yeteneğine ve kelime dağarcığına katkıda bulunabileceğinizi biliyor musunuz?

Pek çok çocuk gelişimi uzmanının ortak fikri olarak; erken eğitim döneminde çocuk, ebeveyn tarafından matematik dilini ne kadar çok kullanmaya teşvik edilirse, okul çağına geldiğinde bu çocukların matematik becerilerinin gelişiminin yanında, kelime dağarcıklarının da, diğer çocuklara göre daha zengin olduğunu savunmaktadır.

Çocuğunuzun doğumundan itibaren, onunla matematiksel kavramlar hakkında konuşarak, matematiği günlük rutininizin bir parçası haline getirmek, çocuğunuzun okul çağına geldiğinde derslerinde daha başarılı olmasını sağlayacağı gibi, bu sağlam temellerin üstüne inşa edeceği bilgi birikimi ile, yetişkinlik döneminde başarılı ve mutlu bir hayat geçirme olasılığını arttıracaktır.

Bizim toplumumuzda matematik genellikle korkulan bir unsur olmuştur. Okul çağında pek çok öğrenci, en çok matematik dersinde zorlanmaktadır. “Gerçek hayatta ne işimize yarayacak” diye düşünülerek, sayısal bilimler bilinçaltı tarafından ikinci plana atılmıştır.

Halbuki, matematiğin de bir dil olduğunu, kavramları ifade etmenin başka bir yolu olduğunu anladığımızda, “Gerçek hayatta ne işimize yarayacak” argümanı geçersiz olacaktır. Okul çağına kadar matematik ile tanışmamış bir çocuk, sayılar ile ifade edilen bu dili ilk gördüğünde korkabilir, çekinebilir, yabancılık çekebilir. Bunun olmaması için, okul döneminden önce çocuk muhakkak matematiksel kavramlar ile tanışmalıdır.

Tüm bunların yanında, matematik ile ilgilenen, matematiksel kavramlara odaklanan kişilerin hep mühendis ya da benzeri meslekleri icra edeceği düşünülmektedir. Ancak durum hiç de öyle değildir, Sözel bilimlerde de matematik çok önemli bir yer tutmaktadır. Matematiksel düşünme becerisi gelişmiş bireylerin, sosyal ve edebi kavramlara yaklaşımları çok boyutlu olacağı için her zaman daha avantajlı olacaklardır.

Sayılar ile arası iyi olmayan bir tarihçi düşünülemez, neredeyse tüm büyük edebiyatçılar aynı zamanda birer matematik üstatlarıdır. Felsefi kavramları açıklamak için matematiksel benzerlikler kurmak sıkça başvurulan bir yöntemdir. Toplum davranışlarını inceleyen bir sosyolog, neredeyse her incelemesinde matematiği kullanmaktadır.

Seçiminizle eşleşen ürün bulunamadı. Lütfen daha farklı bir şekilde arama yapınız. Mağazaya Geri Dön!

Matematiği Günlük Hayatta Kullanmak

Bebeğiniz ile iletişim kurarken, oyun oynarken ya da farklı aktiviteler yaparken, onu matematiksel kavramlara aşina hale getirmek, ebeveynlerin birer görevidir. Böylelikle aydın bireyler yetişeceği gibi, aydın bir toplumun da filizleri atılmış olacaktır.

Günlük hayatınıza matematiği sokmak için size bazı fikirler sunacağız. Umarız bu fikirler size ilham vererek, matematik dilini günlük rutinlerinize dahil etmenize faydalı olacaktır:


 

Sayılar ve Miktarlar: Bebeğiniz ile vakit geçirirken sayılabilecek her şeyi saymaya çalışın.

Örneğin, onu kucağınızda salondan mutfağa götürüyorsunuz diyelim, mutfağa kadar kaç adım attığınızı sesli bir şekilde sayabilirsiniz.

Oyuncak köpeğin kaç gözü, kaç kulağı olduğunu eliniz ile işaret ederek gösterebilirsiniz.

Yemek yedirirken ağzına götürdüğünüz her bir lokmayı sayabilirsiniz.

Kaç tane arabası ya da oyuncak bebeği olduğunu sayarak gösterebilirsiniz.

Farklı ağırlıklardaki nesnelerin tahmini ağırlıklarını söyleyerek bunu deneyimlemesini sağlayabilirsiniz.

Evdeki basit nesnelerin sayılarını söyleyerek hangisinin daha fazla ve hangisinin daha az olduğunu çocuğunuza anlatabilirsiniz.


 

Erken Toplama ve Çıkarma: Okul öncesi toplama ve çıkarma kavramlarını öğrenmesini beklemek size fazla gelebilir ancak bu konuda bir bilgi birikimi oluşturarak konuya aşinalık sağlamanız sonraki dönemler için faydalı olacaktır.

Örneğin, aynı nesneleri farklı gruplara ayırarak tek tek sayabilir, daha sonra bunları bir araya getirip tekrar sayarak toplama işlemi yapabilirsiniz.

Bir arada duran benzer nesneleri önce sayıp, sonra bir kaç nesne eksilterek tekrar sayabilir ve böylelikle çıkarma işlemi yapabilirsiniz.

Mandalina ya da muz dilimlerini çocuğunuzun önüne koyarak kaç tane olduğunu saydıktan sonra, tek tek her bir dilimi yemesini sağlayıp, her bir lokmadan sonra kaç tane dilim kaldığını söyleyebilirsiniz.

Çocuğunuzun eline önce iki boya kalemi verip, “senin iki kalemin var” diye belirttikten sonra, bir kalem daha vererek “artık üç kalemin oldu” şeklinde nesneler ile aktiviteler yapabilirsiniz.


 

Şekiller ve Mekansal Farkındalık: Matematik dediğimizde aklınıza sadece sayılar gelmesin, geometrik şekiller de matematiğin bir parçasıdır. Aynı zamanda, “yanında, altında, üstünde vs…” gibi mekansal kavramlar da matematiğe dahildir.

Örneğin, evdeki tabakları gösterek “bak yuvarlak bir tabak” diye belirterek, hem kendi parmağınızı hem de çocuğunuzun parmağını tabağın etrafında dolaştırarak köşeleri olmayan bir nesne olduğunu ifade edebilirsiniz.

Sabah kahvaltısında üçgen peynirin köşelerinden ve şeklinden bahsedebilir, yuvarlak bir kap içinde bulunduğuna dikkat çekebilirsiniz.

Kare ya da dikdörtgen minderlerin köşelerini göstererek bunların kare ya da dikdörtgen olduklarını açıklayabilirsiniz.

Silindir şeklindeki bir sürahi ya da şişenin şeklini göstererek “içinde” su olduğunu belirtebilirsiniz.

Minderlerin ya da yastıkların, koltuğun ya da yatağın “üstünde” olduğu gösterebilir, bunları yere koyarak “yanında” kavramının farkını anlatabilirsiniz.

Koltuğun altına kaçan bir topun, küre şeklinde olduğunu, hiç köşesi olmadığını ve koltuğun “altında” olduğunu ayrıntılı olarak açıklayabilirsiiniz.

Oyuncak blokların şeklinin küp olduğunu ve 8 köşesi olduğunu sayarak gösterebilirsiniz.


 

Zamansal Farkındalık: Önce ve sonra kavramlarını anlatmanız, çocuğunun yeni gelişen zekası için çok önemlidir. Bu kavramalara bağlı olarak neden sonuç ilişkilerini daha rahat kuracaktır.

Örneğin, bebeğinizin altını değiştirirken süreci önce ve sonra kelimelerini sık sık kullanarak anlatabilirsiniz, “Önce bezini çıkardım, şimdi ıslak mendil ile siliyorum sonra da yeni bez takacağım” gibi…

Yemek yeme esnasında, “Önce yemeğimizi kaşığımıza aldık, şimdi onu ağzına götürüyoruz” şeklinde zamansal sıralamayı anlatabilirsiniz.

“Yağmur yağdığı için yerler ıslandı” gibi neden sonuç cümleleri kurarak aradaki neden sonuç edatlarını ve diğer bağlaç ve zarfları vurgulayabilirsiniz. “Çişini yaptığın için altını değiştirmemiz gerekiyor” gibi…

“Gece olduğunda ışıkları kapatıp uyuruz”, “Baban işten geldikten sonra yemeği birlikte yiyeceğiz”, “Çoraplarımız kirlendiği için onları değiştirmeliyiz”


 

Boyutsal Farkındalık: Bazı nesnelerin ne kadar büyük oldukları, bazılarının ne kadar ağır oldukları, havanın ne kadar sıcak/soğuk olduğu gibi kavramlar, bebeğinizin algısal gelişimi için birer mihenk taşıdır.

Örneğin, evdeki bir yastığın büyüklüğünü göstererek ne kadar büyük olduğunu anlatabilir, daha sonra büyük olmasına karşın ondan daha küçük oyuncak arabasından daha hafif olduğunu deneyimlemesini sağlayabilirsiniz.

Sokakta gördüğünüz bir köpeğin ne kadar büyük olduğunu ya da bir kedinin ne kadar küçük olduğunu gösterebilirsiniz.

Kamyonların arabalardan daha büyük olduğunu, arabaların da bisikletlerden daha büyük olduğunu karşılaştırmalı olarak anlatabilirsiniz.

Ellerinizi yan yana koyarak kendi elinizin çocuğunuzunkinden daha büyük olduğunu, çocuğunuzun elinin sizinkinden daha küçük olduğunu vurgulayabilirsiniz.

Sıcak bir yaz günü ya da soğuk bir kış günü havanın durumunu anlatabilirsiniz. “Bugün hava ne kadar sıcak/soğuk, değil mi” gibi…

Buzluktan çıkardığınız bir buz parçasını eline vererek soğuk olduğunu gösterebilirsiniz.

Ocakta tüten bir tencerenin sıcak olduğu için buharlar çıkardığını ve bu buharların havadan daha hafif olduğu için yükseldiğini gösterebilirsiniz.


 

Yukarıda verilen örnekleri çoğaltarak, sizler de gün içinde yaptığınız her eylemi matematiksel ifadeler ile açıklayarak, bebeğinizin ileride daha akıllı birer birey olmasının temellerini atacağınızı unutmamalısınız.

Bebeğinizin anlayamayacağını düşünerek bu açıklamalardan kaçınmayın, siz ona esasında bu kavramları öğretmeye çalışmıyorsunuz, sadece bir aşinalık yaratıyorsunuz. Bu tekrarları ne kadar sık yaparsanız göreceksiniz ki, çok daha erken yaşlarda kelime haznesini genişletecek, matematiksel kavramları, özellikle toplamayı ve çıkarmayı yaşıtlarından daha erken kavrayacaktır.

Bebektir anlamaz demeyin, onun beyninin bilgiye aç bir sünger gibi her şeyi emeceğini hatırlayın.

Mutlu, sağlıklı ve bilinçli nesiller yetiştirmek umuduyla…

İlk Yayın Tarihi: 28 Nisan 2018 @ 19:59

İlgili Makaleler

SevgiliBebek

Kurucudan mesaj

18 Kasım 2013 de internet dünyasına katılan SevgiliBebek artık tam 3 yaşında ve sosyal medyada 380.000 kişilik bir takipçi kitlesiyle bu 3 yılda hep ilkleri yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Sağ beyin odaklı erken ev Devamını oku…

SevgiliBebek

SevgiliBebek Zeka Kartlarıyla Oynayabileceğiniz Yeni Oyunlar

SevgiliBebek Zeka Kartlarını yeni duyanlar için temel bir tanım yapacak olursak, kartlarımız Türkiye’de ilk ve tek nörolojik bazda doğumdan gelen öğrenme içgüdüsünü geliştirmek üzere kurgulanmış, ebeveynin ve/veya bakım verenle bebek arasındaki iletişimi sağlamlaştıran özel kriterler Devamını oku…

SevgiliBebek

Minik Kitap Kurtları Yetiştirmek İçin Kolları Sıvadık!

2014 yılı Kasım ayında sizlere Türkiye’de ilk kez 0-48 ay sağ beyin odaklı erken eğitim araçlarımız olan SevgiliBebek Zeka Kartlarını tanıtırken büyük bir hayalimiz vardı. Meraklı, araştıran, okuyan ve çabuk öğrenen, hayal gücü zengin ve Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0