Çocuklarımızı Dışardaki Tehlikelerden Nasıl Koruyabiliriz?

Yazar: Sevgili Bebek -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 48 Saniye
Çocuklarımızı Dışardaki Tehlikelerden Nasıl Koruyabiliriz?

Son zamanlarda yalnızca yetişkinler değil, çocuklara karşı artan şiddet olayları da çoğaldı. Çocuklarımızı korumak, güvende tutmak için çabalıyoruz. Sürekli gözümüz üzerlerinde. Fakat tüm çabalarımıza rağmen onları sürekli gözetim altında tutamayız.

Mutlaka kreş, okula gitmek ya da sokakta arkadaşları ile oynamak için çocuklarımız yanımızdan ayrılacak. Onların ruhunun ya da bedeninin incinmemesi için, kendilerini korumanın yollarını mutlaka öğretmemiz gerekiyor.

Çocukların yaşlarına göre karşılaşabileceği tehlikeler değişkenlik gösteriyor. Örneğin ilk okula giden bir çocuk sigara, alkol, uyuşturucu, cinsel taciz konularında tehlike altındayken, ilk okul öncesi gruptaki çocuklarda daha çok cinsel taciz söz konusu oluyor. Bunun sebebi ise, bu yaş grubundaki çocukların yaşadıklarının sevgi mi yoksa taciz mi olduğunu tam olarak kavrayamamasından kaynaklanıyor. 2-5 yaş arasında çocuklar daha çok aile- akraba tacizine uğruyorlar!

Bir çocuğun tacize uğradığını anlayabilmenin bazı yolları var. Örneğin çocuk tacize uğradığı yere gitmek istemez. Tuvalette tacize uğramışsa tuvalete yalnız girmek istemeyebilir mesela. Ayrıca giydirmek ya da yıkamak istediğinizde giysilerini çıkarmamak için direnebilir. Yeme ve uyku bozuklukları, sinirli bir ruh hali de gözlemlenebilir. Kız çocukları sorunlarını daha rahat dile getirebilirken, erkek çocukları genellikle anlatmak istemezler. Bu yüzden erkek çocuklarını da iyi gözlemlemek gerektiğini unutmamak gerekir.

Çocuklara mutlaka özel bölgeleri öğretilmeli, kendisinden başka kimsenin dokunmaması gerektiği uygun bir dille anlatılmalı. Eğer çocuk kendisine dokunulduğunu anne veya babasına anlatıyorsa çocuğa kesinlikle inanılmalı. Aksi halde çocuk bir daha böyle bir şeyle karşılaştığında anlatamaz ve durum daha da kötüye gidebilir.

Dışarıda pek çok tehlike var evet! Fakat bu yüzden çocuğu dışarıdan uzak tutmak asla bir çözüm değildir. Ebeveynler olarak çocuğu her daim izlemeye çalışmalı ancak kısıtlama yapmamalıyız. Yapmamız gereken tehlike anında çocuğumuza ruhsal ve fiziksel olarak yakın mesafede olmak.

Çocukları her türlü tehlikeden koruyabilmenin en önemli yolu çocukla iyi iletişim halinde olmak ve ona güven vermektir. Çocuğunuzun başı ne kadar kötü bir belaya girerse girsin, ne kadar yanlış bir şey yaparsa yapsın, neyle tehdit edilirse edilsin hiçbir koşulda kendisine kızmadan yardım edeceğinizi bilmesi gerekir. Bunu mutlaka çocuğunuza açıklamalı ve inandırmalısınız.

Küçük çocukların, yabancı kişiler kendilerine yiyecek ya da benzeri bir şey verdiklerinde kabul etmemeleri gerektiğini bilmeleri gerekir. Yabancılar onları bir yere götürmek istediklerinde, kesinlikle –annesine götüreceğini söylese dahi- kabul etmemeleri gerektiğini bilmeleri gerekir. Eğer bu kişiler kendilerini zorlamaya kalkarsa bağırıp yardım istemeyi öğrenmeleri gerekir. Korktukları, korkutuldukları zaman sessiz kalmayıp ‘Hayır’, ‘Ben bu amcayı/teyzeyi tanımıyorum, korkuyorum’ gibi cümlelerle başkalarından yardım istemeyi öğrenmeleri gerekir. Eğer gerekirse, yani yardım gelmesi gecikirse çocuğunuza bağırıp, ısırıp tekme atabileceğini öğretmelisiniz. Bunları evde çocuğunuzla konuşmalı ve hatta birlikte canlandırma yaparak anladığını teyit etmelisiniz.

Çocuğunuz parkta ya da mahallenizde arkadaşları ile oynarken veya dışarda her hangi bir zamanda eğer kendisini bir aracın takip ettiğini, dikkatini çekmeye çalıştığını fark ederse yapması gerekenin hızla aracın gittiği yönün tersi istikamette gitmek ve insanlardan yardım istemek olduğunu öğretmelisiniz.

Eğer ki çocuğunuzun başına kötü bir olay gelmişse, bunu size anlattığında onu asla yargılamayın. Olayı anlayabilmek için bile olsa defalarca soru sormayın, çocuğunuzun eşiniz veya ailenizden herhangi birisine olayı anlatması için tekrarlatmayın. En kısa sürede yardım alın. Polise başvurun, hastaneye başvurun, psikolojik destek alın.

Konumuz maalesef utanç verici, insanlık ayıbı ve bahsi bile zor, fakat geleceğimizi, tertemiz çocuklarımızı korumak için aileleri bilinçlendirmek adına anlatılması gerekli. Eskiden çocuklar mahallelerinde rahatça arkadaşları ile oynayabiliyorlardı, ebeveynleri yanlarında olmasa da biliyorlardı ki, mahallenin bakkalı, kasabı, diğer sakinleri her zaman tüm çocukları gözetir ve korurlardı. Günümüzde ise, ‘Benim çocuğum akıllıdır, başının çaresine bakabilir’ diye düşünmemeliyiz. Çocuklarımızı dikkatli olmaları için bilinçlendirmeliyiz.

 

İlk Yayın Tarihi: 2 Haziran 2017 @ 23:29

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Çocuğunuzun İç Sesini Olumlu Bir Şekilde Nasıl Etkileyebilirsiniz?

Hepimizin bir iç sesi vardır. Bazen çok ümitsiz olduğumuz zamanlarda bize ‘Yapabilirsin!’ diyerek güç veren, bazen de ‘Hayır başaramayacağım!’ dememize sebep olan iç ses. Bize bazen güç veren ve bazen de ümitsizliğe kapılmamıza sebep olan Devamını oku…

Fizyolojik Gelişim

Bebeklerde Diş Gelişimi

Bebeklerde Diş Gelişimi Ne Zaman Başlar? Bebekler de  diş gelişiminin başlangıcı sanılandan çok önce; hamileliğin ilk haftalarında başlar. Hamileliğin 7. Haftasında uterusta süt dişleri şekillenmeye başlar ve doğuma kadar devam eder. Doğumda bebeğin çene kemikleri Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Ebeveyn-Çocuk İlişkisinde Kaliteli Vakit

Ebeveynin dikkat ve ilgisini tamamen çocuğa verdiği, her iki tarafın da keyif alarak beraber geçirdiği süreye ebeveyn-çocuk ilişkisinde “kaliteli vakit” denmektedir. Her ne kadar ilerleyen yaşlarda arkadaş ilişkileri ön plana çıkıp ebeveynler çocuklarıyla ilişkilerinde kendilerini Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0