Bebeklerde Göbek Kordonu Kesimi Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 25 Saniye Aslına bakacak olursanız konuya yalnızca belli bir sağ duyu ile bakıldığında dahi bebeğe ait kanın plazentadan akışının bitmesinin beklenmesi gerekliliğinin tıp çevrelerine bilimsel olarak ispatlanma zorunluluğu ile geçen zaman bile bizce çok uzun bir süre.
Öte yanda Ebe Amanda ilk başlarda tıp çevrelerince ve meslekdaşları tarafından oldukça tepkiyle karşılanıyor yürürlükte olan prosedürü sorguluyor olması nedeniyle, çalıştığı yerde kendini soyutlanmış ve dışlanmış buluyor.
2010 yılında Dr. David Hutchon ve danışmanlarından oluşan bir ekip ile ebe Amanda güçlerini birleştiriyorlar ve göbek bağı kesiminin bekletilmesi için en önemli engel görünen resüsitasyon (bebeğin kendi kendine nefes almaya başlayamadığı durumlarda amniyo sıvısından temizleyerek akciğerlerini nefes aldırmaya başlatmak ) için bebeğin başka bir yere götürülmesi prosedürüne karşı bir çözüm geliştiriyorlar. Bu çözüm anne yatağının yanında portatif bir resüsitasyon aygıtı geliştirmekten ibaret oluyor. Bu anne yatağının dibine gelebilen küçük Basics/Lifestart adını verdikleri ünite ile bu sorunun da üstesinden geliyorlar. İngiltere’de doğumların yaklaşık % 15 i resüsitasyon gerektirmekteyse de Amanda bu durumun hastane içi denetlemeler ile bebeğin göbek bağı kesilmeden bırakıldığı takdirde resüsitasyon oranının da % 5 lere inebileceğini savunuyor.
2012 de yeni bir zafer kazanıyorlar ve Royal College Of Midwives ( İngilter’de ebelere yönelik kraliyet akademisi) tavsiye değişikliğine giderek en iyi uygulama kriteri olarak göbek bağı kesimini bekletilmesini öneriyor.
2014 yılında ise İngiltere’nin Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü (NICE, National Institute for Health and Clinical Excellence) yönerge değişikliğine giderek göbek bağının derhal kesilmesi uygulamasını kaldırıyor.
İngiltere bazında zafer elde eden ebe Amanda Burleigh artık yapılması gerekenin her ülkede ebe ve doktorların bu yeni kuralları uygulamaları konusunda ikna edilmeleri yönünde çalışmak olduğunu söylüyor.
Amanda Burleigh bu konuda “İngiltere bu konuda öncü oldu, eminim açtığımız yoldan diğer ülkeler de gelmekte gecikmeyecektir. Şahsen Avustralya, Norveç, İsveç, Pakistan, Tunus, İsrail ve Türkiye ve daha pek çok ülkedeki ebelere destek sağlıyorum. Bu noktadan sonra asıl hedefim, global çapta değişim sağlamak.” açıklamasını yapmakta.
Sevgili Bebek olarak biz de plazentada kalan kanın bebeğin hakkı olduğunu ve göbek kordonunun doğrudan kesiminin kansızlık, demir eksikliği ve benzeri kan hastalıklarına yol açabileceği gerçeğini destekliyor ve ülkemizdeki tıbbi otoriteleri bu konuyu daha detaylı araştırmaya çağırıyoruz.
İlk Yayın Tarihi: 28 Eylül 2015 @ 17:45
Aslına bakacak olursanız konuya yalnızca belli bir sağ duyu ile bakıldığında dahi bebeğe ait kanın plazentadan akışının bitmesinin beklenmesi gerekliliğinin tıp çevrelerine bilimsel olarak ispatlanma zorunluluğu ile geçen zaman bile bizce çok uzun bir süre.
Öte yanda Ebe Amanda ilk başlarda tıp çevrelerince ve meslekdaşları tarafından oldukça tepkiyle karşılanıyor yürürlükte olan prosedürü sorguluyor olması nedeniyle, çalıştığı yerde kendini soyutlanmış ve dışlanmış buluyor.
2010 yılında Dr. David Hutchon ve danışmanlarından oluşan bir ekip ile ebe Amanda güçlerini birleştiriyorlar ve göbek bağı kesiminin bekletilmesi için en önemli engel görünen resüsitasyon (bebeğin kendi kendine nefes almaya başlayamadığı durumlarda amniyo sıvısından temizleyerek akciğerlerini nefes aldırmaya başlatmak ) için bebeğin başka bir yere götürülmesi prosedürüne karşı bir çözüm geliştiriyorlar. Bu çözüm anne yatağının yanında portatif bir resüsitasyon aygıtı geliştirmekten ibaret oluyor. Bu anne yatağının dibine gelebilen küçük Basics/Lifestart adını verdikleri ünite ile bu sorunun da üstesinden geliyorlar. İngiltere’de doğumların yaklaşık % 15 i resüsitasyon gerektirmekteyse de Amanda bu durumun hastane içi denetlemeler ile bebeğin göbek bağı kesilmeden bırakıldığı takdirde resüsitasyon oranının da % 5 lere inebileceğini savunuyor.
2012 de yeni bir zafer kazanıyorlar ve Royal College Of Midwives ( İngilter’de ebelere yönelik kraliyet akademisi) tavsiye değişikliğine giderek en iyi uygulama kriteri olarak göbek bağı kesimini bekletilmesini öneriyor.
2014 yılında ise İngiltere’nin Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü (NICE, National Institute for Health and Clinical Excellence) yönerge değişikliğine giderek göbek bağının derhal kesilmesi uygulamasını kaldırıyor.
İngiltere bazında zafer elde eden ebe Amanda Burleigh artık yapılması gerekenin her ülkede ebe ve doktorların bu yeni kuralları uygulamaları konusunda ikna edilmeleri yönünde çalışmak olduğunu söylüyor.
Amanda Burleigh bu konuda “İngiltere bu konuda öncü oldu, eminim açtığımız yoldan diğer ülkeler de gelmekte gecikmeyecektir. Şahsen Avustralya, Norveç, İsveç, Pakistan, Tunus, İsrail ve Türkiye ve daha pek çok ülkedeki ebelere destek sağlıyorum. Bu noktadan sonra asıl hedefim, global çapta değişim sağlamak.” açıklamasını yapmakta.
Sevgili Bebek olarak biz de plazentada kalan kanın bebeğin hakkı olduğunu ve göbek kordonunun doğrudan kesiminin kansızlık, demir eksikliği ve benzeri kan hastalıklarına yol açabileceği gerçeğini destekliyor ve ülkemizdeki tıbbi otoriteleri bu konuyu daha detaylı araştırmaya çağırıyoruz.
İlk Yayın Tarihi: 28 Eylül 2015 @ 17:45