Doğum Sonrası Ailenin Yeniden Yapılandırılması Yazar: Uzman Psikolog Sezen Erem -
Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 24 Saniye Bir önceki yazımda “evde bir yabancı var” diyerek ailenizin en yeni en küçük üyesine merhaba demenin nasıl olabileceğinden ve bu dönemin zorluklarından bahsetmiştim. Herkes bu zorlukları yaşar, kimisi çok fazla kimisi çok daha az, bazılarınıza biri tanıdık gelmiştir bazılarınıza hepsi “aynı biz” dedirtmiştir, ama her ailenin bunları yaşama ve aşma şekli farklıdır kendine özeldir.
Bu yazımda da sizlerle bu konuda yardımcı olabilecek bazı önerilerimi paylaşacağım ama dedim ya her ailenin baş etme yöntemi farklı olacaktır, o yüzden bazı önerilerim size uyacaktır bazılarıysa hiç uymayacaktır. Size uyanları aklınızın bir köşesine yazın uymayanları ise okuyun/dinleyin ve 3 sn. sonra unutun aynı bu dönemde size öğüt vermeye bayılan yakınlarınızın öğütleri gibi…
Her şeyden önce sakin olun, evet hayat bir daha asla eskisi gibi olmayacak ama bu kadar kaotik de kalmayacak. Bunu sık sık kendinize hatırlatın. “Hayat böyle kalmayacak!” iç sloganınız olsun, elbet taşlar yerine oturacak, siz paniğe kapıldıkça sloganınızı tekrar edin.
Hiçbir şey sizi kötü anne ve kötü baba yapmaz, 5-10 gün, 1-2 ay gibi sürelerde emin olun “kötü anne/baba” sıfatını hak edecek kadar çok şey yapamazsınız. Siz belki sadece acemi anne olabilirsiniz ama kötü değil. Suçluluk duyguları bu dönemde endişeyle kol kola sürekli etrafınızda gezer onlara pirim vermeyin. Kendinizi suçlamanız ve üzülmeniz sadece yeni hatalar yapmanıza yardım eder. Bebeğin bakımı veya ihtiyaçlarının tatmini konusunda hata yapmak kadar doğal birşey yoktur. Bu aynı yabancı bir dil öğrenmeye benzer. Bu dili anlayıp yanıt verebilmek için pratik gerekir, yeterli pratik de ancak yeterli zamanla olur. Bebek açlıktan ağlarken gazı var diye pışpışlamak, kucağa alın beni ilgilenin derken aç olmadığı halde beslemek gibi hatalar anneliğin doğasında vardır. Anneler bebeklerinin her ihtiyaçlarını bilir cümlesi tamamen bir efsanedir. Doğrusu bebeğin ihtiyacını en iyi annesi bilir şeklinde olmalıdır. En iyi annesi bilir yani diğer herkesin bildiğinden daha iyi ama “her ihtiyacı mutlaka bilir” değil. Bunun için kendinizi suçlamayı bırakın ve bebeğinizi rahatlatabildiğiniz anların tadını çıkarın! Bebekler dünyadaki en affedici insanlardır. Sizin üzüldüğünüz o olayları onlar çoktan unutmuştur.
Bebeğin ihtiyaçları önceliklidir ama sizinkiler de… Bebeğin ihtiyaçlarını titizlikle yerine getirmeye çalışmak çok doğal ve normaldir, ama bu arada kendi ihtiyaçlarınızı ve eşinizinkileri de göz önüne almalısınız. Bu dengeyi kurmak başlangıçta imkansız görünebilir ama bunu önce kendi içinize sindirmelisiniz. Yani bebeğin biberonları kaynatılmak için beklerken bir kahve molası vermiş olmak veya bebeği 1 saatliğine evde anneannesiyle bırakıp karı koca yürüyüşe çıkmak bencillik değil ihtiyaçtır. 1 saat annesini babasını görmeyen bebeğe hiçbir şey olmaz.
İlk Yayın Tarihi: 16 Ekim 2015 @ 18:58
Bir önceki yazımda “evde bir yabancı var” diyerek ailenizin en yeni en küçük üyesine merhaba demenin nasıl olabileceğinden ve bu dönemin zorluklarından bahsetmiştim. Herkes bu zorlukları yaşar, kimisi çok fazla kimisi çok daha az, bazılarınıza biri tanıdık gelmiştir bazılarınıza hepsi “aynı biz” dedirtmiştir, ama her ailenin bunları yaşama ve aşma şekli farklıdır kendine özeldir.
Bu yazımda da sizlerle bu konuda yardımcı olabilecek bazı önerilerimi paylaşacağım ama dedim ya her ailenin baş etme yöntemi farklı olacaktır, o yüzden bazı önerilerim size uyacaktır bazılarıysa hiç uymayacaktır. Size uyanları aklınızın bir köşesine yazın uymayanları ise okuyun/dinleyin ve 3 sn. sonra unutun aynı bu dönemde size öğüt vermeye bayılan yakınlarınızın öğütleri gibi…
Her şeyden önce sakin olun, evet hayat bir daha asla eskisi gibi olmayacak ama bu kadar kaotik de kalmayacak. Bunu sık sık kendinize hatırlatın. “Hayat böyle kalmayacak!” iç sloganınız olsun, elbet taşlar yerine oturacak, siz paniğe kapıldıkça sloganınızı tekrar edin.
Hiçbir şey sizi kötü anne ve kötü baba yapmaz, 5-10 gün, 1-2 ay gibi sürelerde emin olun “kötü anne/baba” sıfatını hak edecek kadar çok şey yapamazsınız. Siz belki sadece acemi anne olabilirsiniz ama kötü değil. Suçluluk duyguları bu dönemde endişeyle kol kola sürekli etrafınızda gezer onlara pirim vermeyin. Kendinizi suçlamanız ve üzülmeniz sadece yeni hatalar yapmanıza yardım eder. Bebeğin bakımı veya ihtiyaçlarının tatmini konusunda hata yapmak kadar doğal birşey yoktur. Bu aynı yabancı bir dil öğrenmeye benzer. Bu dili anlayıp yanıt verebilmek için pratik gerekir, yeterli pratik de ancak yeterli zamanla olur. Bebek açlıktan ağlarken gazı var diye pışpışlamak, kucağa alın beni ilgilenin derken aç olmadığı halde beslemek gibi hatalar anneliğin doğasında vardır. Anneler bebeklerinin her ihtiyaçlarını bilir cümlesi tamamen bir efsanedir. Doğrusu bebeğin ihtiyacını en iyi annesi bilir şeklinde olmalıdır. En iyi annesi bilir yani diğer herkesin bildiğinden daha iyi ama “her ihtiyacı mutlaka bilir” değil. Bunun için kendinizi suçlamayı bırakın ve bebeğinizi rahatlatabildiğiniz anların tadını çıkarın! Bebekler dünyadaki en affedici insanlardır. Sizin üzüldüğünüz o olayları onlar çoktan unutmuştur.
Bebeğin ihtiyaçları önceliklidir ama sizinkiler de… Bebeğin ihtiyaçlarını titizlikle yerine getirmeye çalışmak çok doğal ve normaldir, ama bu arada kendi ihtiyaçlarınızı ve eşinizinkileri de göz önüne almalısınız. Bu dengeyi kurmak başlangıçta imkansız görünebilir ama bunu önce kendi içinize sindirmelisiniz. Yani bebeğin biberonları kaynatılmak için beklerken bir kahve molası vermiş olmak veya bebeği 1 saatliğine evde anneannesiyle bırakıp karı koca yürüyüşe çıkmak bencillik değil ihtiyaçtır. 1 saat annesini babasını görmeyen bebeğe hiçbir şey olmaz.
İlk Yayın Tarihi: 16 Ekim 2015 @ 18:58