Bebeklerde Mutlu Olma Becerisi Neye Bağlıdır?

Yazar: Sevgili Bebek -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 24 Saniye
Bebeklerde Mutlu Olma Becerisi Neye Bağlıdır?

Bilim insanları belli bir miktarda mutlu olabilme becerisini dünyaya gelirken genlerimizle birlikte getirsek de belirli bir kısmını da hayatımızın henüz ilk aylarında kazandığımızı tespit ettiler.

Henüz birkaç aylık bir bebek annesini görüş alanından kaybettiği an yürek parçalayan yaygarasını basarken, bir diğeri aynı ortamda güleç bir ifade ile agulamaya devam edebilmekte, bir diğeri ise tepkisiz kalabilmektedir. Buna göre pediatrik uzmanlar dünyaya gelen bebeklerin üçte birinin son derece optimistik yani olumlu, üçte birinin oldukça olumsuz daha ziyade ürkek ve endişeli ve diğer üçte birinin ise kayıtsız veya tepkisiz kalabildiğini söylüyorlar.

Genlerimizde birlikte getirdiğimiz bu kendimizi mutlu edebilme becerisini tanınmış pediatrik nörolog Jill Stamm’a göre bir mutluluk termostatı olarak düşünebiliriz. “Bu termostat her doğan bebekte ailenin genetik mirasına bağlı olarak farklı seviyede ortaya çıkar” diyen Jill Stamm “Tüm ebeveynlerin birincil görevi bebeklerini büyütürken bebeklerinde doğuştan getirdikleri bu mutlu olabilme becerisini geliştirebilmektir” diyerek ebeveynlerin bu konuda farkında olmadan tam aksine hareket edebildiklerini de sözlerine ilave etmektedir.

Bu konuda yapılan en önemli hataların başında ise sürekli olarak bebeklere yapılan olumsuz ikazlardır. Uzmanlara göre “Gitme, yapma, elleme, dokunma” şeklinde sürekli yinelenen, olumsuz içerikli, sınırlayıcı ikazlar bebek beynindeki duyusal merkez amigdalanın çalışma biçimini ve yapısını bozabilmekte, böylece giderek daha olumsuz endişeli ürkek ve aynı zamanda hırçın ufaklıklar ortaya çıkabilmektedir.

Prof. Dr. Jill Stamm ebeveynlere bu konuda öncelikle kendilerinin olumlu konuşma ve kendilerini olumlu ifade etme yetilerini geliştirmelerinin yararlı olacağını söylemektedir. Buna göre bebeklerde mutlu olma becerisinin gelişmesi onların dış dünya ile iletişimlerine bağlı olduğu için bu iletişimin en küçük dairesi olan aile içi iletişimin olumlu ve yapıcı olması gerektiğinin altını çizmektedir. Ünlü pediatrik uzman, ebeveynler ile yaptığı söyleşilerde sürekli olarak dili olumlu kullanabilme becerilerini geliştirecek örnekler sunmakta ve küçük çocuklara hitaben kullanılan hayırların etkili olabilmesi için ses tonunun kesinlik ve netlik içermesi yanı sıra bu sözcüğün günlük kullanım miktarının da az olması gerektiğini vurgulamaktadır.

Küçük çocuklar ile konuşma biçiminin de belli kalıplar halinde olması onlara ebeveynlerin bir otorite kaynağı olduğu mesajını da verebilmelidir. Bu tip mesajlar küçük çocuklara aslında güven veren bir ortam sunmaları açısından da çok önemlidir. Örnekleyecek olursak 36 aylık bir bebeğe “O oyuncağını kırarsan sana küserim” veya “Bunu yapma yoksa seni sevmem giderim yalnız kalırsın” biçimli ifadeler oldukça hatalıdır, çünkü ufak çocuklara endişe ve korku verirler ve bu bağlamda onların mutlu olabilme yetilerini geliştireceğine tam tersi baltalayıcı etki yapar.

Okul öncesi dönemde çocuklar için en önemli unsur aile içinde kendilerini güvende hissetmeleri ve ebeveynleri hakkında kuşku içeren mesajlar almamalarıdır. Bu bağlamda aile fertleri arasında sevgi ve saygı olgusunun temelde koşulsuz sunulması gerektiğini yinelemekte yarar var.

İlk Yayın Tarihi: 20 Aralık 2015 @ 22:21

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Küçük Çocuklarda Başkaldırma

“Neden?” “İstiyorum ama!” “Beni zorlayamazsın” benzeri küçük çocuk itirazları çoğu zaman ebeveynleri rahatsız edici boyutlara ulaşabilir. Bu yazımızda size bu tip sorulara doğru cevaplarla saatler süren hırçınlık krizleri yaratabilecek gerginliklere yol açmadan konuları nasıl sonlandırabileceğinizin Devamını oku…

Fizyolojik Gelişim

Bebeklerde Gelişim Takibi Yapmak Neden Önemlidir?

Dokuz aylık gebelik sürecinde hem anne hem de baba çocuğunu kucağına almak için sabırsızlanır. Doğum sonrasında hem zor hem de keyifli anlar iç içe yaşanır. Bebek büyümeye başladıkça, anne babalar bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamanın dışında, Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

İki Dil Bilen İnsanların Beyninde Daha Fazla Gri Maddeye Rastlandı 

Cerebral Cortex dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre iki dil konuşabilen insanların beyinlerinin yönetici kontrol bölgesinde daha fazla gri maddeye rastlandı. Geçtiğimiz yıllarda, iki dillilik anlayışının oldukça değiştiği bir gerçek. Eskiden iki ana dile sahip olmak Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0