Küçük Çocuklarımıza Verdiğimiz Bilinçaltı Mesajlarının Farkında Mıyız?

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 15 Saniye
Küçük Çocuklarımıza Verdiğimiz Bilinçaltı Mesajlarının Farkında Mıyız?

Öncelikle bilmeyenler için çok kısa bir tanımlama ile bilinçaltı mesaj sözü ile neyi kastediyorum bir altını çizmekte yarar görüyorum.

Bilinçaltı mesajı ile kastettiğim sözlük anlamı ile doğrudan farklı olan, öte yandan bizde bambaşka duygu ve düşünceler çağrıştıran, farkındalığımızın ötesinde bilinçaltımıza bir şekilde kodlanan mesajlar…

Gelin, yine sizinle bir iki vaka ile örneklemeler yapalım ve ne denli sık bu tip mesajları istemeden, bunları almaya çok açık olan henüz kişilikleri tam oturmamış küçük çocuklarımıza söylemlerimiz içinde bilinçaltlarına yolladığımıza bir bakalım.

36 aylık bebek Melis oyuncakları ile oynuyor. Annesi Zeynep Hanım arka planda ütü yapıyor. Melis bir ara çok sevdiği bebeğini almak için oyuncak çekmecelerinin en üst rafını açmaya çalışırken etajerin üstündeki masa lambası sallanıyor ve yere düşüyor. Anne Zeynep Hanım yıldırım hızıyla yetişiyor ve bağırıyor “Anneciğim kaç kez söyledim sana, sen yapamazsın, anneye haber ver bak beğendin mi yaptığını işte!”. Melis ise zılgıtı yemiş, süt dökmüş kedi misali en masum yüz ifadesiyle “Ama bebeğimi alacaktım” demekle yetiniyor. Zeynep Hanım hızını alamamış biçimde devam ediyor. “Bir gün yangın çıkaracaksın, evimiz yanıp kül olursa nerelerde otururuz değil mi bir tanem?”

Bu çoğu küçük çocuklu evde yaşanan günlük olaylardan yalnızca ufak ve masum bir olay. Fakat maalesef küçük Melis’e verilen bilinçaltı mesajları pek o kadar da masum değil. Gelin bu tip mesajlar sürekli verildiğinde o gelişen beyinde yaratacağı durumları inceleyelim:

1.”Kaç kez söyledim yapamazsın” kalıbı Melis’in bilinçaltına artık bu denemeleri yapma sonlandır ve bana bağımlısın sen masajını dolaylı yoldan vermektedir. Keza anneciğim hitapları ile de üstünlük vurgulanmakta Melis’in kişiliği baskılanmaktadır.

2. “Bir gün yangın çıkaracaksın evimiz kül olursa nerelerde otururuz değil mi?” sözleri ise yukarıda verilen mesaja bir de korku ve endişe ekleyip caydırmaya yönelik aileyi felakete uğratan olma duygusunu ve yükünü bilinçaltına kodluyor.

Diyeceksiniz ki “Peki biz hiç mi çocuğumuzu uyarmayacağız?”. Tabii ki uyaracağız ama cümlelerimizin yüklediği içeriğe çok dikkat ederek yapacağız bunu.

Örneğin yukarıda yaşanan durumda Zeynep Hanım şöyle de tepki verebilirdi:

“Melis ! Lamba mı düştü ? Yavrum korkacak bir şey yok ama bir daha ki sefere daha dikkatli olabilirsin bir tanem. Ne kadar dikkatli olur aceleci olmazsak o kadar daha az böyle kazalar yaşarız.” gibi bir söylemde bulunabilirdi.

Yapılan eylemle ilgili korkutmadan, incitmeden ve sen beceremezsin o nedenle artık vazgeç, uyarısı yapmayıp çocuğu pasifize etmeden ,kendinize bağımlı kılmadan uyarmak da gördüğünüz gibi sözcükleri doğru seçerek mümkün olabilmektedir.

İlk Yayın Tarihi: 14 Aralık 2015 @ 18:21

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Çocuklarım olmasa bir an bile katlanmazdım!

  Bazı cümleler vardır, zaman zaman herkes söyler veya herkes işitir; ama bu cümleleri en fazla terapistler işitir. Başlıkta kullandığım cümle de işte bu cümlelerden bir tanesidir. Evliliğinde istediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan ama bir Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Dünya Çocuk Hakları Gününde Ülkemizde Çocuk ve Bebek Hakları

Sevgili Ebeveynler, bugün tüm Dünya’da Çocuk Hakları Günü ve ben bugün sizlerle bu yazımda Türkiye’de çocuklarımızın ve bebeklerimizin durumuna ve uğradıkları haksızlıklara değinmek, sizlerle biraz olsun dertleşmek istiyorum. Gelin zor biliyorum ama önce ilk yaramıza Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0