Çocuklarda Anne-Baba’ya Bağımlılık ve Bağlılık Farkı, Ne Yapılmalı? Yazar: Uzman Psikolog Özgün Kızıldağ -
Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 39 Saniye Çocuklarda Anne Babaya Düşkünlük
“Bana çok bağımlı, benden ayrılmıyor” Sorun mu? Annelik Gururu mu?
Çocuğunun kendine bağlı mı yoksa bağımlı mı olarak yetişmesini istediğini soracağımız her anne ve anne adayı, yüksek olasılıkla, bağlı olmasını istediğini, bağımlı bir çocuk istemediğini; çocuğunun kendi ayakları üzerinde durmasını çok istediğini söyler. Ancak iş uygulamaya geldiğinde sıklıkla böyle olmaz. Yani niyet başkayken sonuç başka olur. Bu durumda niyetimiz sağlıklı bir bağlılık ilişkisi kurmakken, bizi sağlıksız bir bağımlılık ilişkisine götüren ve farkında olamadığımız noktaların üzerinden geçelim.
“Çocuğu kendine düşkün anne iyi bir annedir. Çocuğu kendisine düşkün olmayan anne yetersizdir” yanlış inancı üzerine:
Bir kreşin kapısının önü. Seda hanımın kızı onu öpüp, el sallayarak ve gülerek içeri giriyor. O sırada ağlayan kızını teselli etmeye ve ikna etmeye çalışan Deniz hanım, bacağına sarılmış ve kendisini bırakmayan çocuğunu çaktırmadan işaret ederek “biz her sabah böyleyiz, bir saatten önce benden ayrılamıyor” diyor. Kafası karışmış bir halde oradan çıkan Seda hanım, benim kızım niye benden böyle kolayca ayrılıyor, sevmiyor mu? İyi bir anne olamadım mı diye düşünüyor?
Sanılanın aksine, annesinden rahatça ayrılabilen bir çocuk, annenin varlığına güvenen, onun sözlerine inanan, güvenli bir bağlılık ilişkisi kurabilmiş bir çocuk demektir. Yani aslında “iyi annelik”, annesine güvenen, annesinden uzaklaşabilen, dış dünyayla baş edebilmek konusunda kendisini iyi ve rahat hissedebilen bir çocuk yetiştirmektir.
Bunu bilmek ve içselleştirmek, davranışlarımıza şekil verecek bir içsel motivasyondur ve son derece önemlidir.
İlk Yayın Tarihi: 20 Şubat 2016 @ 21:14
Çocuklarda Anne Babaya Düşkünlük
“Bana çok bağımlı, benden ayrılmıyor” Sorun mu? Annelik Gururu mu?
Çocuğunun kendine bağlı mı yoksa bağımlı mı olarak yetişmesini istediğini soracağımız her anne ve anne adayı, yüksek olasılıkla, bağlı olmasını istediğini, bağımlı bir çocuk istemediğini; çocuğunun kendi ayakları üzerinde durmasını çok istediğini söyler. Ancak iş uygulamaya geldiğinde sıklıkla böyle olmaz. Yani niyet başkayken sonuç başka olur. Bu durumda niyetimiz sağlıklı bir bağlılık ilişkisi kurmakken, bizi sağlıksız bir bağımlılık ilişkisine götüren ve farkında olamadığımız noktaların üzerinden geçelim.
“Çocuğu kendine düşkün anne iyi bir annedir. Çocuğu kendisine düşkün olmayan anne yetersizdir” yanlış inancı üzerine:
Bir kreşin kapısının önü. Seda hanımın kızı onu öpüp, el sallayarak ve gülerek içeri giriyor. O sırada ağlayan kızını teselli etmeye ve ikna etmeye çalışan Deniz hanım, bacağına sarılmış ve kendisini bırakmayan çocuğunu çaktırmadan işaret ederek “biz her sabah böyleyiz, bir saatten önce benden ayrılamıyor” diyor. Kafası karışmış bir halde oradan çıkan Seda hanım, benim kızım niye benden böyle kolayca ayrılıyor, sevmiyor mu? İyi bir anne olamadım mı diye düşünüyor?
Sanılanın aksine, annesinden rahatça ayrılabilen bir çocuk, annenin varlığına güvenen, onun sözlerine inanan, güvenli bir bağlılık ilişkisi kurabilmiş bir çocuk demektir. Yani aslında “iyi annelik”, annesine güvenen, annesinden uzaklaşabilen, dış dünyayla baş edebilmek konusunda kendisini iyi ve rahat hissedebilen bir çocuk yetiştirmektir.
Bunu bilmek ve içselleştirmek, davranışlarımıza şekil verecek bir içsel motivasyondur ve son derece önemlidir.
İlk Yayın Tarihi: 20 Şubat 2016 @ 21:14