Gebeler Yolculuk Yapabilir mi? Yazar: Sevgili Bebek -
Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 38 Saniye Özellikle yaz ayları veya uzun bayram tatilleri yaklaşırken, bize en çok sorulan sorulardan biridir bu. Genellikle otomobil, tren veya uçakla yapılan yolculuklar gebeliği olumsuz etkilemez. Ancak gebenin kendisinin bir miktar rahatı kaçabilir. En hafifinden, uzun süre hareketsiz oturmaya bağlı ayakları şişebilir. Daha önemlisi, gebelerde artan pıhtılaşma eğilimi ve mekanik bası dolayısıyla bacaklardan kalbe dönen venöz kan akımının yavaşlaması sonucu tromboz (damar içi pıhtılaşma) riski artabilir. Bunu önlemek için 2 saat aralarla 10 dakika kadar yürümesi, bunu yapamadığında da bacak eklemlerini sık sık açıp kapaması önerilir. Bu yüzden otobüsten çok, uçak veya vapurla, ya da kendi özel araçlarıyla seyahat uygun olur. Özellikle ödem ve varisleri olan gebelerin uzun yolculuklarda varis çorabı giymelerinde yarar vardır.
Öte yandan kendisini her yönüyle tanıyan doğum hekiminden uzaklaşmak da sorun olabilir. Özellikle daha önce düşük veya erken doğum yapmış veya devam eden gebeliği sırasında kanamalar geçirmiş olan bir gebeye çok uzaklara gitmemesini, uzun kara yolculuğundan kaçınmasını ve en önemlisi, gittiği yerde acil bir durum söz konusu olduğunda uygun sağlık hizmeti alabileceğinden emin olmasını öneririz. Eğer uzun bir süre evinden uzak kalacaksa, tıbbi kayıtlarının bir kopyasını doktorundan istemeli ve yanında taşımalıdır.
Gebe kadınlar arabayla yolculuklarda, hele aracı kendileri kullanıyorsa daima emniyet kemerlerini bağlamalıdırlar.
Uçak yolculuğu:
Kabin basıncı kontrollü olan ticari uçaklarda yolculuğun sağlıklı gebeler için ek bir riski bulunmamaktadır. Ancak uçuş öncesi doktorunuzun görüşünü almanızda yarar vardır. Çünkü yüksek riskli gebeler ve erken doğum tehlikesi bulunanlar sorun yaşayabilirler. Genellikle uçuş için en ideal zaman gebeliğin ikinci 3 aylık dönemi, yani 14-28. haftalar arasıdır. Gebelerin kendilerini en rahat hissettikleri ve düşük veya erken doğum riski taşımadıkları dönem budur.
Uçuş öncesi, uçacağınız hava yolunun gebelerle ilgili kurallarını mutlaka öğrenmelisiniz. Her hava yolunun değişik uygulamaları olabilir. Örneğin Türk Hava Yolları 28. haftadan-36. haftaya kadar gebelerin kendi doktorundan aldığı “Uçakla seyahatinde herhangi bir sakınca yoktur” ibaresi yer alan raporu ile seyahatine izin vermekte, 36. haftadan sonra ise (ikizse 32 hafta) doktor raporu olsa dahi seyahatine izin vermemektedir.
Gebelerin uçakta koridor tarafını tercih etmeleri, hem daha rahat oturmalarına, hem de bacaklarını açmak ya da tuvalete gitmek için sık sık kalkıp dolaşmalarına olanak verecektir. Kemerlerini karnın alt tarafından bağlamalıdırlar. Bol su içmelidirler, çünkü kabindeki düşük nem vücut sıvı kaybına neden olabilir.
Ülke dışına çıkan gebelere, özellikle az gelişmiş ülkelere gidiyorsa, açık içeceklerden, çiğ meyva ve sebzelerden uzak durmasını öneririz. Çok yüksek enfeksiyon riskinin (malarya, tifo gibi hastalıklar açısından) bulunduğu bölgelere ise mümkünse hiç gitmemek en iyisidir. Mutlaka gitmek gerekiyorsa, gitmeden önce uygun aşılar yapılmalı, bu arada da canlı virüs aşılarından kaçınmalıdır. Gebelikte ancak ölü virüs aşıları yapılabilir.
Gebelikte yüzmek sakıncalı mı?
Seyahat ve tatil söz konusu olduğunda, bize sorulan bir diğer soru da budur. Yüzme, aşırıya kaçmadıkça (haftada 2-3 kez, en fazla yarım saat) ve kuvvetli güneşten korunmak kaydıyla, gebeler için oldukça yararlı bir spordur. Ancak en iyi dezenfekte edilen havuzlar bile, özellikle kalabalık olduğunda, enfeksiyon riski taşıdığından, deniz tercih edilmelidir. Deniz seçerken de, kimsenin girmediği, kirli suların karıştığı kapalı sulardan uzak durulmalıdır.
İlk Yayın Tarihi: 23 Ekim 2013 @ 02:31
Özellikle yaz ayları veya uzun bayram tatilleri yaklaşırken, bize en çok sorulan sorulardan biridir bu. Genellikle otomobil, tren veya uçakla yapılan yolculuklar gebeliği olumsuz etkilemez. Ancak gebenin kendisinin bir miktar rahatı kaçabilir. En hafifinden, uzun süre hareketsiz oturmaya bağlı ayakları şişebilir. Daha önemlisi, gebelerde artan pıhtılaşma eğilimi ve mekanik bası dolayısıyla bacaklardan kalbe dönen venöz kan akımının yavaşlaması sonucu tromboz (damar içi pıhtılaşma) riski artabilir. Bunu önlemek için 2 saat aralarla 10 dakika kadar yürümesi, bunu yapamadığında da bacak eklemlerini sık sık açıp kapaması önerilir. Bu yüzden otobüsten çok, uçak veya vapurla, ya da kendi özel araçlarıyla seyahat uygun olur. Özellikle ödem ve varisleri olan gebelerin uzun yolculuklarda varis çorabı giymelerinde yarar vardır.
Öte yandan kendisini her yönüyle tanıyan doğum hekiminden uzaklaşmak da sorun olabilir. Özellikle daha önce düşük veya erken doğum yapmış veya devam eden gebeliği sırasında kanamalar geçirmiş olan bir gebeye çok uzaklara gitmemesini, uzun kara yolculuğundan kaçınmasını ve en önemlisi, gittiği yerde acil bir durum söz konusu olduğunda uygun sağlık hizmeti alabileceğinden emin olmasını öneririz. Eğer uzun bir süre evinden uzak kalacaksa, tıbbi kayıtlarının bir kopyasını doktorundan istemeli ve yanında taşımalıdır.
Gebe kadınlar arabayla yolculuklarda, hele aracı kendileri kullanıyorsa daima emniyet kemerlerini bağlamalıdırlar.
Uçak yolculuğu:
Kabin basıncı kontrollü olan ticari uçaklarda yolculuğun sağlıklı gebeler için ek bir riski bulunmamaktadır. Ancak uçuş öncesi doktorunuzun görüşünü almanızda yarar vardır. Çünkü yüksek riskli gebeler ve erken doğum tehlikesi bulunanlar sorun yaşayabilirler. Genellikle uçuş için en ideal zaman gebeliğin ikinci 3 aylık dönemi, yani 14-28. haftalar arasıdır. Gebelerin kendilerini en rahat hissettikleri ve düşük veya erken doğum riski taşımadıkları dönem budur.
Uçuş öncesi, uçacağınız hava yolunun gebelerle ilgili kurallarını mutlaka öğrenmelisiniz. Her hava yolunun değişik uygulamaları olabilir. Örneğin Türk Hava Yolları 28. haftadan-36. haftaya kadar gebelerin kendi doktorundan aldığı “Uçakla seyahatinde herhangi bir sakınca yoktur” ibaresi yer alan raporu ile seyahatine izin vermekte, 36. haftadan sonra ise (ikizse 32 hafta) doktor raporu olsa dahi seyahatine izin vermemektedir.
Gebelerin uçakta koridor tarafını tercih etmeleri, hem daha rahat oturmalarına, hem de bacaklarını açmak ya da tuvalete gitmek için sık sık kalkıp dolaşmalarına olanak verecektir. Kemerlerini karnın alt tarafından bağlamalıdırlar. Bol su içmelidirler, çünkü kabindeki düşük nem vücut sıvı kaybına neden olabilir.
Ülke dışına çıkan gebelere, özellikle az gelişmiş ülkelere gidiyorsa, açık içeceklerden, çiğ meyva ve sebzelerden uzak durmasını öneririz. Çok yüksek enfeksiyon riskinin (malarya, tifo gibi hastalıklar açısından) bulunduğu bölgelere ise mümkünse hiç gitmemek en iyisidir. Mutlaka gitmek gerekiyorsa, gitmeden önce uygun aşılar yapılmalı, bu arada da canlı virüs aşılarından kaçınmalıdır. Gebelikte ancak ölü virüs aşıları yapılabilir.
Gebelikte yüzmek sakıncalı mı?
Seyahat ve tatil söz konusu olduğunda, bize sorulan bir diğer soru da budur. Yüzme, aşırıya kaçmadıkça (haftada 2-3 kez, en fazla yarım saat) ve kuvvetli güneşten korunmak kaydıyla, gebeler için oldukça yararlı bir spordur. Ancak en iyi dezenfekte edilen havuzlar bile, özellikle kalabalık olduğunda, enfeksiyon riski taşıdığından, deniz tercih edilmelidir. Deniz seçerken de, kimsenin girmediği, kirli suların karıştığı kapalı sulardan uzak durulmalıdır.
İlk Yayın Tarihi: 23 Ekim 2013 @ 02:31