Sık Yapılan Annelik Yanlışları

Her kültür anneliği, dünyaya bir can getirip onun tüm gereksinimlerini karşılayıp büyütmeyi yüceltir ama bizim kültürümüz hem gelenek görenek, hem de dinsel açıdan anneliği bambaşka bir yere koyar. “Cennet anaların ayağı altındadır” buyurmuş peygamberimiz. “Anaya kalkan el taş olur” der bir başka atasözü… Oysa eminim bu satırları okuyan her kadın gibi siz de benim gibi bu yüceltmenin yalnız annelere değil, kadına yönelik olmasını dilerdi. Kadın doğurma hasletinin dışında tüm varlığı ile toplumda her dalda aktif olduğu zaman ancak daha parlak bir gelecek düşlenebilir, çünkü geleceğin mimarı kadındır diye düşünüyorum.

Bu yazının ana konusu sandığınız gibi size feminist bir yaklaşım sunmak değil, sizlerle anne olarak sıkça yaptığımız, bence çok vahim sonuçları olan bazı yanlışları tartışmak olacak. Anneliği bu denli yüceltmenin sonunda anne olmuş çoğumuzun oldukça şişkin bir egosu oluşmaktadır. Bu şişkin ego ile küçük çocuklarımıza sürekli  “Saçımı süpürge ediyorum sizlere.”,  “Yemeyip yedirdim, giymeyip giydirdim.” gibi sözler ediyor pek çok annemiz.  Hele de biraz daha büyüdülerse çocuklar o zaman bu özverileri kafaya kakma söylemlerimizin dozunu giderek arttırmaya yöneliveriyoruz: “Nankör bunlar bizim zamanımızda yoktu bu sorumsuzluk vallahi.” Peki çocuğunuz bu söylemler karşısında neler hisseder hiç düşündünüz mü? Ya da soruyu farklı sorayım; siz küçükken ebeveynlerinizden bu sözleri duyduğunuzda kendinizi nasıl hissederdiniz anımsayanınız var mı? Benim annem bunu sık yapardı ve ben her seferinde bu söylemlerden çok ama çok rahatsız olurdum, çünkü onlar bana kendimi suçlu hissettirirdi. Kendinizi suçlu hissetmek iç dünyanıza çok büyük bir yük getirir; hele de henüz küçücük bir çocuksanız. Oysa empati yapacak olan siz annelersiniz ve yaptığınızda da dünyaya bir can getirme isteminin ve doğurma olgusunun tamamen size ait bir karar olduğunu bu konuda çocuğa her hangi bir şekilde yüklenme yapılamayacağı çok açıktır. Küçük çocuğunuzda ön korteksi gelişmiş olsa size eminim ki  “Dünyaya gelmek benim kararım değildi.” diyecektir. Nitekim yaşça daha büyük olan, ergenliğe adım atan çocuklar bunu sıklıkla dile getiriyorlar.

O nedenle de küçücük çocuklarımızın kafalarını “Senin yüzünden şöyle oldu böyle oldu bunu yapamadım” benzeri fedakarlık söylemleri ile bunaltmayalım derim.

İlk Yayın Tarihi: 4 Ekim 2015 @ 17:56