Seninle Gurur Duyuyorum! Yazar: Sosyolog ve Eğitim Koçu Aslı Sağal -
Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 57 Saniye Birçok anne için küçük çocukla uçağa binmek, kalabalık bir alanda bulunmak tarifi zor bir stres kaynağıdır. Zira çocukların her an ağlama, bağırma, mutsuz olma olasılığı vardır. Çocuk bağırmaya başladığında kafalar döner, civardaki memnuniyetsiz suratlar anneyi arar. “Bir çocuğuna sahip olamıyor” bakışları altında anne daha da zorlanır çocuğu sakinleştirmeye. Henüz olay vuku bulmadıysa her an “Ha ağladı ha ağlayacak” diyerek tetikte olan anne oturduğu yerde gerilir ve yorulur. Buna karşılık bazı çocuklar benzer ortamlarda sakince davranarak göz doldurur. Yemekse yemek, özense özen… Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz da bu fark nereden geliyor…
Geçen gün bir anaokulunda anne- çocuk oyun saatini izliyordum. Yok, bu yazı çok fazla ben anlatayım siz dinleyine döndü. Gelin şöyle bir alıştırma yapalım. Ben size olayı ve diyalogları vereyim siz de kendi cevabınızı verin.
Anne çocuğundan yakındaki üç şekilden kareyi getirmesini istemişti.
-Anne: Hadi Deniz, kareyi getir bakalım.
Çocuk şekillere gülerek gitti ve daireyi o tombul elleriyle kaparak annesine doğru uzattı.
-Anne: …………………………………………………………………….. (Burada siz kendi cevabınızı verin)
Biliyor musunuz verdiğiniz cevap ile genel davranış tarzınızı gösterdiniz ve çocuğunuzun davranış kalıplarına bir tuğla daha eklediniz. Eğer cevabınız “Hayır Deniz ben kare demiştim sana” ise bilin ki o güleç yüz bir anda hüzünlenir ve çocuk kafası karışmış bir şekilde büzülerek, oyundan sıkıldığını gösterecek şekilde davranır. Sizse muhtemelen devam edersiniz: “Hadi Deniz kare dedim sana, hadi” diyerek çocuğu zorlarsınız. Oysa o kırılmıştır bir kere. Ve huzursuzca kıpırdanmaya başlar.
İlk Yayın Tarihi: 20 Temmuz 2015 @ 18:21
Birçok anne için küçük çocukla uçağa binmek, kalabalık bir alanda bulunmak tarifi zor bir stres kaynağıdır. Zira çocukların her an ağlama, bağırma, mutsuz olma olasılığı vardır. Çocuk bağırmaya başladığında kafalar döner, civardaki memnuniyetsiz suratlar anneyi arar. “Bir çocuğuna sahip olamıyor” bakışları altında anne daha da zorlanır çocuğu sakinleştirmeye. Henüz olay vuku bulmadıysa her an “Ha ağladı ha ağlayacak” diyerek tetikte olan anne oturduğu yerde gerilir ve yorulur. Buna karşılık bazı çocuklar benzer ortamlarda sakince davranarak göz doldurur. Yemekse yemek, özense özen… Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz da bu fark nereden geliyor…
Geçen gün bir anaokulunda anne- çocuk oyun saatini izliyordum. Yok, bu yazı çok fazla ben anlatayım siz dinleyine döndü. Gelin şöyle bir alıştırma yapalım. Ben size olayı ve diyalogları vereyim siz de kendi cevabınızı verin.
Anne çocuğundan yakındaki üç şekilden kareyi getirmesini istemişti.
-Anne: Hadi Deniz, kareyi getir bakalım.
Çocuk şekillere gülerek gitti ve daireyi o tombul elleriyle kaparak annesine doğru uzattı.
-Anne: …………………………………………………………………….. (Burada siz kendi cevabınızı verin)
Biliyor musunuz verdiğiniz cevap ile genel davranış tarzınızı gösterdiniz ve çocuğunuzun davranış kalıplarına bir tuğla daha eklediniz. Eğer cevabınız “Hayır Deniz ben kare demiştim sana” ise bilin ki o güleç yüz bir anda hüzünlenir ve çocuk kafası karışmış bir şekilde büzülerek, oyundan sıkıldığını gösterecek şekilde davranır. Sizse muhtemelen devam edersiniz: “Hadi Deniz kare dedim sana, hadi” diyerek çocuğu zorlarsınız. Oysa o kırılmıştır bir kere. Ve huzursuzca kıpırdanmaya başlar.
İlk Yayın Tarihi: 20 Temmuz 2015 @ 18:21