Bir Vaka İncelemesi: Küçük Çocuklarınıza Kararlarının Sonuçlarına Katlanmayı Öğretmek

Bildiğiniz gibi küçük çocukların 2 yaşlarından itibaren kişilik gelişimleri hızlanır ve benlik algıları yoğunlaşır. Bu gelişime paralel olarak sürekli kendi kararlarını uygulatmaya yönelik bir davranış kalıbı benimserler. Genellikle de ebeveynler ve çocuk arasında bu süreçte 2 yaş sendromu dediğimiz karar çatışmaları yaşanır.

İşte bu vakamız 24 aydan büyük ufaklıklar için aldıkları kararların sonuçlarına katlanmayı onları kabullenmeyi öğretme üzerine bir örnek olacak nitelikte gerçek bir olaydır ve her zamanki gibi kişi adları değiştirilmiştir.

Sevinç Hanım İstanbul’da yerleşik 38 yaşında tüp bebek yöntemiyle anne olmuş bir genç kadındır ve 36 aylık bebekleri can parçaları ikizleri Murat ve Arzu’yu büyütmek için çalıştığı işinden de istifa etmiş tam anlamıyla profesyonel anneliğe soyunmuştur.

Maalesef her iki bebek de beslenme konusunda annelerine kök söktürecek denli zor bebeklerdir ve Sevinç Hanım ikisine de deyim yerinde ise bir kaşık daha fazla yedirebilme uğruna her türlü şaklabanlığı ve maalesef akıllı telefon, tablet ya da TV benzeri elektronik aygıtları dahi devreye sokabilecek ölçüde gözü kara bir annedir.

Murat ve Arzu cızbız köfte hariç hiç et yemeyen, oldukça yemek seçen ikizlerdir. İkizlerin ortak sevdiği yemek makarna ve pirinç pilavı olduğundan beslenmelerinde bu iki yemek temel olmaktadır. Sevinç Hanım her ikisin de kabul edip yedikleri bu iki gıdayı da çocukların ağzına bin bir oyunla sokmaktan yılmış usanmıştır. Günler böyle geçerken bir gün Sevinç Hanımın kuzeni Şule önemli bir rahatsızlığın tedavisi için İstanbul’a gelmesi gerektiğini bildirir. Maalesef o da 33 aylık bebek Elif’i bırakacak kimsesi olmadığı için bebeğiyle birlikte gelmek zorundadır.

İlk Yayın Tarihi: 24 Aralık 2015 @ 16:43