Ayça’dan Mektup var

Merhaba tüm Anneler ve tabii ki Babalar 🙂

Ben Ayça Anne-Baba Koç’uyum ve bundan böyle sık sık Sevgili Bebek’te sizlerle birlikte olacağım ve şu aralar sizlerle ilk tanışmanın heyecanını yaşıyorum.

Sevgili Bebek adı üstünde BEBEK ODAKLI bir oluşum merkezde Bebek olunca bakış açısı da doğal olarak BEBEK cephesinden oluyor 🙂

Evet, işte tam da bu nedenle ben tüm yazılarımı ANNE – BABA ODAKLI sunacağım ve Sizlerin gücüne güç katmaya çalışacağım, çünkü sizler ne denli kuvvetli ve donanımlı olursanız o denli sağlıklı bir Anne ve Baba’lık yapabilirsiniz.

Bu ay size “Annelik Mitleri” başka bir deyişle efsanelerinden bahsetmek istiyorum.

Annelik konusunda pek çok yanlış anlaşılmış konu ya da yaratılmış mitler, anneler için ayrıca bir stres kaynağı oluşturmaktadır. Babalar için de aynı durumun geçerli olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bunlardan bazıları yeni annenin kendi ailesinden öğrendikleridir, diğerleri de arkadaşlarından ya da medyadan öğrendikleridir. Örneğin;

• Bir kadın içgüdüsel olarak annelik yapmayı bilir.
• Annelik romantik bir şeydir.
• “Mutlu” bir aileden kadın sorumludur.
• “Mutlu” bir aile için çocuklara ihtiyaç vardır.
• Bir annenin değeri bebeğinin davranışlarıyla ölçülür.
• Annelik günün 24 saati sürer.
• Evde olan kadının her zaman daha çok vakti vardır.
• Anneler çocuklarını nasıl kontrol edeceklerini bilmelidirler.
• Ne olursa olsun “ANNE” baş eder.
• Anne kendi ihtiyaçlarını gösterirse bencildir.

Bu mitler ve sizi nasıl etkilediğinin farkında olmadığınızda, anne olmuş birinin ya da anneliğe hazırlanan birinin yeni rolüne yaklaşımı farklı olacak ve uyum sürecini yavaşlatacaktır. Bazı kadınlar için doğum sonrası yaşanan depresyonun yaşanmasında en etkili sebep bu olabilir.

Bu mitlerin farkında olmak, anneye seçim yapma hakkı verir ve böylece etkileri azaltılmış olur.

Önceden sadece kendinizden, kendi yaşamlarınızdan sorumluydunuz. Şimdi yardıma muhtaç yeni bir canlıdan sorumlusunuz. Önceden iyi bir yaşam kurmak, ev almak, emeklilik için yatırım yapmak gibi kaygılarınız vardı… Şimdi ise bunlara, yeni bir insan ortaya çıkarma, onu yetiştirme kaygıları da eklendi. Yaşamınızı tekrar ne zaman kendi ellerinize alacağınızı merak ediyorsunuz. Eşinizle ilişkinizin nasıl gelişeceğini, ne tip değişiklikler yaşayacağınızı merak ediyorsunuz.

Şüphelerinizin doğal olduğunu duymak sizi rahatlatır mı? Pek çoğumuz için, hayatımızda yapacağımız en büyük değişiklik, ebeveyn olmak yolunda yaşayacağımız değişikliktir. Ebeveyn olma yolundaki dönüşüm hayattaki en belirgin değişikliklerden biridir ve pek çok çift tarafından büyüleyici bir dönüşüm olarak algılanır. Bu süreçte yaşamın pek çok alanındaki farklılaşmaya hazır olun.