Annelerle Sohbet Yazı Dizisi: 3. Bölüm

Yazar: Uzman Psikolog Sezen Erem -

Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 58 Saniye
Annelerle Sohbet Yazı Dizisi: 3. Bölüm

Bu yazı Uzm. Psikolog Sezen Erem’in “Annelerle Sohbet” yazı dizisinin 3. ve son bölümüdür.

Gelelim bebekle mesafe alma konusuna; bu konuyu yeterince net ve somut ifade edememiş olduğumu anlıyorum. Bebekle ruhsal olarak mesafe almak denilince akla hemen bebekle uzak olmak, ona soğuk ve mesafeli davranmak anlaşılıyor sanırım. Ama mesele bu değil hiçbir annenin hiçbir zaman bebeğine uzak davranmasını isteyemeyiz. Burada kastedilen bebeğin gelişim özelliğine ve ihtiyacına özenli davranmak. Hayatın ilk 2 yılında annesiyle güvenli bir bağlanma ilişkisi kurmuş olan bebek artık anneyi güvenli bir üs olarak kullanıp dünyayı keşfe çıkmak ister. Onun bu isteğini engellemek yerine desteklemek kastedilmiştir. Burada pekçok konu önemlidir. Çocuğun artık bir süre kendi başına oyun oynayabiliyor olması, annesiyle birlikte yeni girdiği bir ortamda çevreyi keşfetmeye çalışması, ve günlük işlerini tek başına yapmaya istekli olması gibi örnekler ilk akla gelenler olmaktadır. Bu noktada anne kendi parçası olarak gördüğü bebeğin uzaklaşmasından endişe duymaktadır. Ve bu endişe bilinçdışından bilince eyvah bebeğim beni bırakıp gidiyor mu şeklinde yansımaz, düşer, döker, yapamaz, giyemez gibi endişeler şeklinde gösterir. Burada endişenin ve müdahalenin dozunu ayarlamak önemlidir. Mesela ilk kez kendi başına merdiven çıkmaya çalışan bir çocuğu izlemek her anne için endişe vericidir. Ancak çocuk bunu bir gün mutlaka denemek ve başarmak zorundadır. “Dur yapamazsın, çıkamazsın, elimi tut, düşeceksin” gibi tepkiler bu büyüme çabasını engeller. Bunun gibi aman canım nasıl olsa düşe kalka büyüyecek o çıksın ben de işime bakayım yaklaşımı da yanlıştır. Çocuk bu zorlu denemede annesinin desteğini ve takdirini ister, merdiveni çıkmayı başardığında ilk görmek isteyeceği şey annesinin takdir dolu bakışlarıdır. Yapılacak olan şey; çıkılacak merdiven ve ortam müsaitse, geride durup çocuğun her adımını izlemek, gerekirse dikkatli olmalısın, merdivenin kenarını tutabilirsin, bence başarabilirsin gibi sözel müdahalelerle çıkmasını beklemek ve çıkabilirse onu takdir etmektir, çıkmaktan vazgeçerse veya başaramazsa da ona bunu denemiş olmasının ne kadar harika olduğunu hissettirmektir. Yani ben sana demiştim düşersin diye, neredeyse düşüyordun demek değil.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise bu mesafe alma bir anda veya aşamalı olarak gerçekleşmez. Mesela bir okuyucumuz demiş ki kızımda çok büyük değişimler var, uyku ve yemek alışkanlıkları değişti. Anneden mesafe alma süreci 1 yaşın sonlarında başlar 4 yaşa kadar devam eder ve gidip gelmelerle devam eder. Mesela kendi odasında ve yatağında uyumaya alışmış bir bebek iki yaşını geçtikten sonra annesiyle uyumak isteyebilir. Yemeğini kendi yemeye alışmış olan çocuğunuzun bir sabah kahvaltı yedirmenizi beklediğini şaşırarak görebilirsiniz. Hani demiştik ya  bebek anneyi güvenli bir üs olarak kullanır diye, işte üsten fazla uzaklaştığını hissettiği zaman geri gelmek isteyecektir. Bu istekleri de anlayışla karşılanmalı, bir daha uzaklaşmak isteyene kadar enerji depolaması beklenmelidir. Bu dönemde annesine yapışık gezen, annesi uzaklaştığı zaman ağlayan, veya annesine yönelik hırçın davranışlar sergileyen bir bebekte iki ihtimal söz konusudur. Birinci ihtimal bebek annesinden uzaklaşmaya hazır olacak kadar güvenli bağlanamamış bir başka deyişle yeterli enerji ve güvenlik hissi depolayamamıştır. İkinci ihtimal ise anne alttan alta; gel gitme düşersin, öcü gelir, dışarda üşürsün, arabalar seni ezer, kötü çocuklar seni kaçırır, ellenmez, dokunulmaz tepkileriyle bebeğin uzaklaşma çabalarını ketliyordur. Bu anneler görünürde bebeğin kendilerine yapışık olmasından şikayet etseler de aslında onlar bebeğin büyümesine ve uzaklaşmasına hazır olmayan annelerdir.

Peki bu geri dönüşler olduğunda ne yapacağız? Öncelikle telaşlanmayacağız, çocuk öğrenmiş olduğu bir davranışı unutmaz, siz yedirdiniz diye kendi çorbasını içmekten vazgeçmez. Onun güvenlik arayışını anlayıp sabırla yeniden cesaret toplamasını beklemek en doğrusu olacaktır. Hatta yapabiliyorsak korku ve endişeleri hakkında konuşmak da iyi olabilir ama şart değildir.

Umarım yeterince açıklayıcı ve bilgilendirici olabilmişimdir. Görünen o ki bu konuda daha çok konuşur yazarız, belki somut vaka örnekleri üzerinde konuşuruz. Şimdilik bu kadar, hepiniz esen kalın!

Uzm. Psikolog Sezen Erem

İlk Yayın Tarihi: 30 Ocak 2016 @ 19:37

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Küçük Çocuğunuzun Takıntılarını Anlamak

Küçük çocukların eşyalara, karakterlere, giysilere ve kişilere takıntıları biz ebeveynlere çoğu zaman garip gelebilir. Sürekli belli bir kıyafeti giymek isteyen, gittiği her yere oyuncak hayvanını da götürmek isteyen bir küçük çocuk sahibi ebeveynler bu konuda endişelense Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Bebek Gelişiminde Teknolojinin Rolü

Hepimiz gelişen teknoloji ile beraber bebek ve bebek gelişimi için en iyisini yapmayı istiyor ve bu konuda bir emek sarf ediyoruz. Ayrıca hemen her bebek ve çocuk artık teknolojiye doğmakta ve teknolojiyle iç içe büyümektedir. Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Çocuklarla Kaliteli Zaman Geçirmek

Çocuğuna yeterince ilgi ve sevgi gösteren ebeveynlerin aklını değişen yaşam koşullarımızla birlikte yeni bir soru daha kurcalıyor. Çocukla kaliteli zaman geçirmek… Ebeveyn olmak sürekli yeni bir şeyler araştırmayı ve öğrenmeyi de beraberinde getiriyor. Çocuğuyla ilgilenen, Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0