Annelerle Sohbet Yazı Dizisi: 1. Bölüm

Yazar: Uzman Psikolog Sezen Erem -

Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 34 Saniye
Annelerle Sohbet Yazı Dizisi: 1. Bölüm

Annelerin iki yaş sendromunu konu alan bir yazı yazdım, sonrasında bakın neler oldu. Hem sosyal medyadan, hem kişisel mail adresimden hem de yazılarımı okuyan gerçek sosyal çevremden bir dolu yorum, soru, takdir, teşekkür ve elbette ki eleştiriler aldım. Gelen bireysel soru ve yorumlara tek tek yanıt veremedim çünkü gerçekten takip edip yanıtlama imkanımı aşacak yoğunluktaydı, yanıt vermedim çünkü gördüm ki soru ve yorumlarda ortak noktalar çok fazlaydı, demek ki yazıda eksik kalanlar olmuş, öyle bir yanıtlamalıyım ki bütün okuyucular görebilsin dedim ve bu sebepten bu yazı dizisini tamamen “annelerle sohbet“e ayırdım.

Öncelikle gelen bütün yorum, soru, takdir ve eleştirilere sonsuz teşekkür ediyorum, hem benim için hem de sizinle birlikte yazıyı okuyanlar için yeni bir öğrenme fırsatı yaratmış oldunuz, her cümleniz geribildiriminiz çok değerliydi.

Şimdi soru ve katkılarınızı çeşitli gruplar halinde yanıtlamaya çalışacağım. Öncelikle yazı annelerde iki yaş sendromu ile ilgiliydi, bu başlığı da dikkat çekici ve esprili olsun diye seçmiştim. Ancak iki yaş sendromu terimini kullandığım için haklı bazı eleştiriler geldi; iki yaş sendromu yoktur çocuğun doğal gelişimi vardır diye ki sonuna kadar katılıyorum. İki yaş da 3 yaş da efendim ergenlik de tamamen yaşamın doğal seyrinin birer aşamasıdır, yaşın sendromu olmaz, olursa genel olmaz. Yaşamın her döneminde gerek bebek veya çocuğun gerekse annenin kazanması gereken beceriler vardır ve bunların kazanılması için harcanan enerji ve zorlanma sendrom olarak adlandırılamaz. Sendrom olan şey bu becerinin kazanılamaması ve hayatın sonraki yıllarına aktarılamamasıdır. Yoksa sendrom gözüyle bakacak olursak hayatın tamamı veya çocuk sahibi olmak başlıbaşına sendrom halini alır. Geçenlerde sohbet ettiğim çok tatlı bir büyük annenin dediği gibi; “Çocuğun ilk 50 yılı çok zor”

Bir de yorumlar arasında dikkatimi çeken bir diğer grup da şımarıklık ve çocuğun her dediğini yapma/yaptırmak istediğini yaptıramama odaklı olan yorumlar, öneri ve sorular. Ben burada yine tersten gideceğim. Yani bu sitede veya başka sitelerde yazan gerçekten çok kaliteli pedagog veya çocuk psikoloğu olan arkadaşlar sizlere çocuğun bu dönemde nasıl bir duygu ve düşünce yaşadığını çok güzel anlatıyorlar. Ben burada annenin bakış açısını biraz tarif etmek istiyorum çünkü çocuğun büyümesine izin verme tam da burada başlıyor. 2 yaşına gelen çocuk bir yetişkin değil kendi kararlarını veremez ama artık sizden ayrı bir birey, zevkleri, tercihleri, öncelikleri ve istekleri var. Ve bütün bunlarla var olmak ve büyümek için bir savaş veriyor. Sizin giydirmek istediğiniz çorabı giymek istemiyor, yemeğinin ağzına tıkıştırılmasını istemiyor olabilir. Ama çok döküyor yemek yerken dediğinizi duyar gibiyim.

Aslında mesele bu değil, siz yedirdiğinizde de eminim o inatlaşmalar, ağzını kapatıp açmamalar, eliyle kaşığı itmeler sırasında yere yemek dökülüyordur. Kendinize şunu sürekli hatırlatın; “Benim çocuğum benim bir parçam değil, ayrı bir birey. Burası benim ve babasının olduğu kadar onun da evi!” Böyle düşününce daha farklı olduğunu göreceksiniz. Burası onun da evi olduğuna göre evi biraz kirleterek yemek yemeyi öğrenme hakkı da olmalıdır değil mi. Ben bazen oğlumun evi çok dağıttığını söyleyen yakınlarıma şu şekilde yanıt veriyorum; “Burası onun da evi ve o evini dağınık seviyor!” O evi dağıttığı için değil ben derli toplu sevdiğim için evi topluyorum gözüyle bakınca ona daha az öfkelenebiliyorum. Buradan sakın ama sakın çocuğa sınırsız özgürlük tanımak veya “her dediğini yapmak” anlaşılmasın. 2 yaş çocuğu hala çok küçük bir çocuk ve sınırlara çok ama çok fazla ihtiyacı var. Anne baba olarak ona sınır koymak ve sınırlarınızı esnetmemek zorundasınız. Ancak bu sınırı koyarken başta bu gerçekten gerekli mi kısmını burası onun da evi, o da artık bir birey bakış açısıyla değerlendirmelisiniz. Örnek isteyen çok olmuş hemen bir örnekle açıklayalım; kıyafetlerini kendi seçmek isteyen bir çocuk için sınırlar kıyafetin mevsime ve duruma uygunluğu ile ilgili olmalıdır. Mesela ocak ayında dışarı çıkacakken yazlık bir şort veya pijamalarını giymek istemesi elbette uygun değildir ve kesin bir dille reddedilmelidir. Hatta mevsime uygun olmayan kıyafetler çocuğun erişiminden uzak tutulmalıdır.

Ama diyelim ki siz kazağını ve külotlu çorabını giydirmek isterken bir vaveyla koptu ve aslında kedili pijamalarını giymek istediğini anladınız. Burada pijama ile sokağa çıkamayacağı apaçık ortada olmalı bunu sorgulayamamalı ancak belli ki sizin seçtiğiniz kazağı veya çorabı da beğenmemiş. Ona demek şimdi bu kazağını giymek istemiyorsun, hakılısın olabilir gibi bir cümle söyleyip yeni bir yol seçmelisiniz. Bunun yerine pijaman gibi kedili olan kazağını giyebilirsin ya da gel dolaptan başka bir kıyafeti birlikte seçelim gibi. Burada sizin seçtiğiniz kazakta ısrar etmek onun istekleri olan bir birey olduğunu görmezden gelmek olacaktır. Ve elbetteki anneler bunu kötülük olsun diye yapmazlar, bu işte geçen yazıda bahsettiğim anne ve bebeğin bir bütün olduğu dönemin bitmemesini istemekten başka bir şey değildir.  yine de şunu unutmamak gerekir ki bu dönemde çocuğun istekleri çok tutarsız olabilir, sınırları çok fazla zorlayabilir ve bu çatışmalar olmaya devam edebilir.

Uzm. Psikolog Sezen Erem’in bu yazı dizisinin devamı bir sonraki yazımızda sizlerle olacak!

 

İlk Yayın Tarihi: 28 Ocak 2016 @ 17:23

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Küçük Çocuğunuzun Takıntılarını Anlamak

Küçük çocukların eşyalara, karakterlere, giysilere ve kişilere takıntıları biz ebeveynlere çoğu zaman garip gelebilir. Sürekli belli bir kıyafeti giymek isteyen, gittiği her yere oyuncak hayvanını da götürmek isteyen bir küçük çocuk sahibi ebeveynler bu konuda endişelense Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Bebek Gelişiminde Teknolojinin Rolü

Hepimiz gelişen teknoloji ile beraber bebek ve bebek gelişimi için en iyisini yapmayı istiyor ve bu konuda bir emek sarf ediyoruz. Ayrıca hemen her bebek ve çocuk artık teknolojiye doğmakta ve teknolojiyle iç içe büyümektedir. Devamını oku…

Zihinsel & Ruhsal Gelişim

Çocuklarla Kaliteli Zaman Geçirmek

Çocuğuna yeterince ilgi ve sevgi gösteren ebeveynlerin aklını değişen yaşam koşullarımızla birlikte yeni bir soru daha kurcalıyor. Çocukla kaliteli zaman geçirmek… Ebeveyn olmak sürekli yeni bir şeyler araştırmayı ve öğrenmeyi de beraberinde getiriyor. Çocuğuyla ilgilenen, Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0