Yorgun Anneler Yazar: Anne-Baba Koçu Ayça Bolten Ülkü -
Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakika 8 Saniye Anneyim! Yorgunum!
“Dün gece 2 yaşındaki oğlum yanımda uyumak istedi, izin verdim.
Sabaha kadar mükemmel uyudu. Hiç uyanmadı!?!
Ben? Uyumadım, uyuyamadım… İki yaşında biriyle birlikte yatmak, sanki saatin akrep ve yelkovanının arasında kalmak gibi bir şey! Bir gözümü açıyorum ayakları ağzımda, bir gözümü açıyorum elleri yüzümde, bir gözümü açıyorum ayağımın dibinde… Bir yerden sonra baba pes etti ve onun yatağına gitti.
Sabah yorgun uyandım. Her zamankinden daha yorgun…
Bakalım bizim afacan nasıl uyanacaktı? O da benim kadar rahatsız olmuş muydu?
Hayır, aksine gülen bir yüzle uyandı, dinlenmiş, mutlu…
Benim ne kadar yorgun olduğumdan habersiz ya da sırtımın ne kadar ağrıdığından ya da gerçekten bir beş dakika bile olsa ne kadar uyumak istediğimden habersiz keyfi yerindeydi.
Ben yorgun, baba uyumuş ama kendi yatağını aramış, hafif surat asıyor.
Gecelerimiz genellikle böyle geçiyor. Gündüzleri ise, oğlum, evin ihtiyaçları; alışveriş, temizlik, yemek, ütü, temizlik derken hop yine gece oluyor ve aynı rutine geri dönüyoruz. Haa, bu arada eşim de var, onunla arada birkaç cümle konuşuyoruz ya da konuşmuyoruz. Zaten konuştuklarımız da çocukla ilgili oluyor. En son ne zaman baş başa bir şey yaptık hatırlamıyorum bile.
Hiç dinlenemiyorum. 2 yıldır kesintisiz uyku uyuduğumu hatırlamıyorum. Hep yorgunum”
Yukarıdaki paylaşım annelerin en sık yakındıkları durumların başında geliyor.
Ya siz? Siz de yorgun annelerden misiniz?
Siz de sabahları, bugün keşke 24 saatten birkaç saat daha fazla olsa diye mi gözlerinizi açıyorsunuz? Her gün sınırlarınızın biraz daha zorlandığını hissediyor musunuz? Çalışmak? Temizlik? Annelik? Eş olmak?
Çocuğunuz diğer çocuklarla kavga ederken ya da bir şey istediğinde olmadığında onları yatıştırmaya çalışırken? Bütün bunları yaparken acaba bu gidişat nasıl değişecek, ne zaman bitecek diye merak ediyor musunuz? Bu rutinden yoruldunuz mu?
Bazen anne olmak basitçe “yorgunluk” anlamına geliyor değil mi? Bazen de “yalnızlık”.
O kadar çok şey yapıyorum ama hiç kimse farkında değil hissini ne sıklıkla yaşıyorsunuz?
Aslında hiç ama hiç de yalnız değilsiniz. Çalışan çalışmayan, tüm anneler sizinle benzer duyguları yaşıyor. Kimleri kendi arasında paylaşıyor, kimleri ise hiç paylaşmadan bu süreci atlatmaya çalışıyor.
Hele bir de geçirdiğiniz iki yıl üzerine, şimdi gelen “2 yaş sendrom”lu günler eklendiyse, kendinizi daha zorlanıyor hissedebilirsiniz.
İlk Yayın Tarihi: 22 Ocak 2015 @ 00:34
Anneyim! Yorgunum!
“Dün gece 2 yaşındaki oğlum yanımda uyumak istedi, izin verdim.
Sabaha kadar mükemmel uyudu. Hiç uyanmadı!?!
Ben? Uyumadım, uyuyamadım… İki yaşında biriyle birlikte yatmak, sanki saatin akrep ve yelkovanının arasında kalmak gibi bir şey! Bir gözümü açıyorum ayakları ağzımda, bir gözümü açıyorum elleri yüzümde, bir gözümü açıyorum ayağımın dibinde… Bir yerden sonra baba pes etti ve onun yatağına gitti.
Sabah yorgun uyandım. Her zamankinden daha yorgun…
Bakalım bizim afacan nasıl uyanacaktı? O da benim kadar rahatsız olmuş muydu?
Hayır, aksine gülen bir yüzle uyandı, dinlenmiş, mutlu…
Benim ne kadar yorgun olduğumdan habersiz ya da sırtımın ne kadar ağrıdığından ya da gerçekten bir beş dakika bile olsa ne kadar uyumak istediğimden habersiz keyfi yerindeydi.
Ben yorgun, baba uyumuş ama kendi yatağını aramış, hafif surat asıyor.
Gecelerimiz genellikle böyle geçiyor. Gündüzleri ise, oğlum, evin ihtiyaçları; alışveriş, temizlik, yemek, ütü, temizlik derken hop yine gece oluyor ve aynı rutine geri dönüyoruz. Haa, bu arada eşim de var, onunla arada birkaç cümle konuşuyoruz ya da konuşmuyoruz. Zaten konuştuklarımız da çocukla ilgili oluyor. En son ne zaman baş başa bir şey yaptık hatırlamıyorum bile.
Hiç dinlenemiyorum. 2 yıldır kesintisiz uyku uyuduğumu hatırlamıyorum. Hep yorgunum”
Yukarıdaki paylaşım annelerin en sık yakındıkları durumların başında geliyor.
Ya siz? Siz de yorgun annelerden misiniz?
Siz de sabahları, bugün keşke 24 saatten birkaç saat daha fazla olsa diye mi gözlerinizi açıyorsunuz? Her gün sınırlarınızın biraz daha zorlandığını hissediyor musunuz? Çalışmak? Temizlik? Annelik? Eş olmak?
Çocuğunuz diğer çocuklarla kavga ederken ya da bir şey istediğinde olmadığında onları yatıştırmaya çalışırken? Bütün bunları yaparken acaba bu gidişat nasıl değişecek, ne zaman bitecek diye merak ediyor musunuz? Bu rutinden yoruldunuz mu?
Bazen anne olmak basitçe “yorgunluk” anlamına geliyor değil mi? Bazen de “yalnızlık”.
O kadar çok şey yapıyorum ama hiç kimse farkında değil hissini ne sıklıkla yaşıyorsunuz?
Aslında hiç ama hiç de yalnız değilsiniz. Çalışan çalışmayan, tüm anneler sizinle benzer duyguları yaşıyor. Kimleri kendi arasında paylaşıyor, kimleri ise hiç paylaşmadan bu süreci atlatmaya çalışıyor.
Hele bir de geçirdiğiniz iki yıl üzerine, şimdi gelen “2 yaş sendrom”lu günler eklendiyse, kendinizi daha zorlanıyor hissedebilirsiniz.
İlk Yayın Tarihi: 22 Ocak 2015 @ 00:34
1 “Yorgun Anneler” yorumu;
Çocuğunuzun Kendi Yatağında Uyumasını Nasıl Sağlarsınız? · 28 Ağustos 2015 at 17:49
[…] olur.” gibisinden bir cevap geçiyor ama çocuğunuzu tekrar yatağına yatırmak için ne enerjiniz ne de isteğiniz var. “Peki, gel bakalım.” diyorsunuz yorganı kaldırarak. Sonuçta, […]
Yoruma kapalı.