Küçük Çocuk Gözünden Yetişkin Dünyası: Bir Vaka

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakika 5 Saniye
Küçük Çocuk Gözünden Yetişkin Dünyası: Bir Vaka

Hiç düşündünüz mü 2 yaşlarında bir bebeğin dünyasında biz yetişkinlerin davranışları nasıl algılanır? Bu bebek çevresindeki yetişkinler hakkında bizim anladığımız anlamda düşüncelere sahip olamaz, çünkü henüz parçadan tüme giden, sebep sonuç ilişkisini mantıksal boyutta kurgulama becerisi gelişmemiştir. Onun sadece duyguları ve sezgileri vardır. Hatta sezgileri biz yetişkinlerden kat kat daha yüksek ve sağlıklıdır da.

Gelin size bir olay canlandırması yapayım ve bunun üzerine konuşalım.

2 yaşında Selin bebek ve onun ağabeyi 7 yaşındaki Berk Can akşam saatlerinde oturma odasındalar. Anne Büşra Hanım mutfakta yemek hazırlamakla uğraşıyor ve ütü de yapmış olduğu için oldukça yorgun ; burnundan ter damlıyor. Selin Berk Can’ın boya kalemlerine dikkat kesilmiş; gözlerini ayıramıyor ve sonunda yanına gidip kırmızı boya kalemini almaya yelteniyor. Berk Can kardeşini hafifçe itip “Hayır, bunlar benim okul kalemlerim, olmaz!” deyip işi bitiriyor. “Tığmızı tığmızı ben deee” diyen Selin bebek bağırmaya başlıyor. Anne mutfaktan odaya doğru sesleniyor “Berk Can ne istiyor kardeşin, niye bağırtıyorsun bakayım?”. Berk Can muzaffer bir komutan edasıyla “Yok bir şey anne, okul eşyalarımı karıştırmak istedi Selin. Oyuncağıyla oynasın o” diye cevap veriyor.

Selin ağabeyinin kırmızı boya kalemini alamadığı için duygusal olarak üzgün. Dudakları aşağıya sarkık bir şekilde mutfağa gidiyor; amacı annesi ile duygusal bir bağ kurmak… Oysa anne yorgun ve hala yemek hazırlama derdinde. Selin “Anne anne!” deyip sözünü tamamlamadan, Büşra Hanım “Selin haydi git bebeğinle evcilik oynamaya, bak baba gelecek yemek yiyeceğiz, işim var.” diye Selin’i geri püskürtüyor. Selin hem ağabeyi Berk Can hem de annesinden duygusal olarak olumsuz bir mesaj alarak iyice hırçınlaşıp odasına yöneliyor. O sırada kapıda bir anahtar sesi duyuyor. Evet bu Selin’in babası olmalı. Nitekim yanılmıyor, Ali Bey anahtarını portmanto sehpasının üstündeki cam çanağa bırakırken çıkan sesi duyan Selin bir rüzgar gibi kapıya yöneliyor. Ali Bey Selin’i görünce “Gel bakalım, ne yaptın?” demeye kalmadan Berk Can fişek gibi kardeşinin arkasından dolanıp babasının kucağına atlayıveriyor. Ali Bey gülerek “Dur koca oğlan belimi kıracaksın” diye gülerek oğlunun saçlarını okşuyor.

Berk Can babasına ağzını doldura doldura “Baba biliyor musun bugün okulda öğretmen bize bahçede yaprak toplattı” derken babasının ancak dizlerine gelen Selin onun pantolon paçasından çekiştirip dikkatini çekmeye çalışıyor. Ali Bey ise talihsiz bir şekilde “Dur Selin, düşüreceksin ama beni” şeklinde yüksek perdeden bir uyarı yapmak gereğini hissediyor. Sonrasında Berk Can’a “Haydi fırla, gazeteleri getir yemeğe kadar şöyle bir belimi yaslayıp gazeteler göz atayım.” diyor.

Böylece ufak Selin son bir saat içinde ağabeyi, annesi ve son olarak da babası tarafından duygusal anlamda bilmeden istenmeden geri püskürtülmüş oluyor.

Kendini güvende hissetmiyor, çok rahatsız. Oysa durum çok net. Selin duygusal açlığını bastırmak istiyor. Büyüklerin ona ilgi göstermesini, onu dinlemesini ve onunla oynamasını istiyor küçük Selin. Peki 2 yaşındaki bu ufaklık ev halkının ilgisini çekmek adına ne yapıyor dersiniz? Gidiyor mutfağa ve sadece annesine yardımcı olmak, bir aferin duymak üzere tezgahın üzerinde duran salata kasesine yöneliyor. Bu kaseyi sofraya koyarsa bir aferin alabileceğini, belki de annesinden yanağına bile bir makas bile alabileceğini düşünüyor. Ama henüz tam olarak el göz koordinasyonu da gelişmediğinden kase ellerinin arasından ne olduğunu dahi anlamadan yere düşüveriyor ve tuzla buz oluyor. Zeytinyağlı salata yaprakları içinde korkudan ve çıkan sesten dolayı gözleri kocaman açılmış Selin bebek öylece kalıveriyor.

Büşra Hanım’ın ise artık sinirler bir keman teli haline gelmiş, açıyor ağzını yumuyor gözünü. Başlıyor ses tellerini yırtarcasına bağırmaya “Selin iki dakika rahat durmayacak mısın, bıktım usandım artık bu yaramazlıklarından yetti canıma. Yemin ediyorum seni artık kreşe veriyorum. Ali koş gel elektrikli süpürgeyi çıkar!”

Ali Bey mutfakta olup biteni görünce bir baba olarak eşine destek çıkıyor ve o da sazı eline alıyor. “Selin çok kızdım sana, yazık değil mi annene bak nasıl uğraşıyor sizler için. Bir daha yaparsan seni parkta salıncakta sallamam bak!” diye koşullu tehdidini savuruyor.

İlk Yayın Tarihi: 1 Ağustos 2015 @ 16:40

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

1 “Küçük Çocuk Gözünden Yetişkin Dünyası: Bir Vaka” yorumu;

Gülmek İstediğinizde Ufaklığınıza Sorabileceğiniz 5 Soru · 16 Ağustos 2015 at 17:01

[…] Küçük Çocuk Gözünden Yetişkin Dünyası: Bir Vaka […]

Yoruma kapalı.

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Çocuklarım olmasa bir an bile katlanmazdım!

  Bazı cümleler vardır, zaman zaman herkes söyler veya herkes işitir; ama bu cümleleri en fazla terapistler işitir. Başlıkta kullandığım cümle de işte bu cümlelerden bir tanesidir. Evliliğinde istediğini bulamayan, hayal kırıklığına uğrayan ama bir Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Dünya Çocuk Hakları Gününde Ülkemizde Çocuk ve Bebek Hakları

Sevgili Ebeveynler, bugün tüm Dünya’da Çocuk Hakları Günü ve ben bugün sizlerle bu yazımda Türkiye’de çocuklarımızın ve bebeklerimizin durumuna ve uğradıkları haksızlıklara değinmek, sizlerle biraz olsun dertleşmek istiyorum. Gelin zor biliyorum ama önce ilk yaramıza Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0