Doğum Bebek İçin Ne Anlama Geliyor?

Bebeğinin olacağını öğrenen her çift, anne baba adayı olarak büyük bir mutluluk duyar. Her ay merakla gidilen kontroller, yapılan testlerin sonuçlarını heyecanla beklemeler, bebek odası hazırlığı, doğum çantası hazırlığı derken, dokuz aylık süreç heyecanıyla, acısıyla, tatlısıyla geçer.

Doğum yaklaştığında anne ve baba adayı farklı duygular içindedir. Annede hem merak, hem heyecan hem de doğum korkusu varken, babada korkunun yerini anne ve bebek için hissettiği kaygı alır.

Diğer aile bireyleri de doğumun olmasını ve bebeği kucaklarına almayı heyecan içinde beklerler.

Peki dokuz aydır ana rahminde olan bebek için doğum ne anlama gelir? Bir de olaya bebeğin açısından bakmak gerekir.

• Ana rahmi bebek için en korunaklı yerdir.
• Orada yemek yemek için fazladan bir çaba göstermesine gerek yoktur
• Beslenme gibi sindirim ve boşaltım da doğal şekilde devam eder.
• Ana rahminde bebek için ideal bir sıcaklık mevcuttur, üşümez ya da terlemez
• Tehlikelerden uzaktır.
• Gece gündüz kavramı olmadığı için, uyuma ve uyanma gibi kavramlara da yoktur

Ancak doğum ile birlikte bebek üzerinde fiziksel ve psikolojik birçok etki başlar. İlk etki doğum şeklidir. Normal doğum her ne kadar bebek ve anne için en ideal doğum şekli de olsa, bu bile bebek için zor bir süreçtir.

Doğum kanalından geçmek, doğum kanalından geçerken ciğerlerinin oksijen ile tanışması, doğumun çabuk ve kolay olması için kendisi ve annesi üzerinde yapılan baskılar onu etkiler.

Doğum sonrası göbek kordonun kesilmesi de bebek üzerinde etkilidir. Göbek kordonu her ne kadar beslenme ve kan akışı görevlerini yerine getiriyor olsa da, aslında bebek ve anne açısından psikolojik boyutu da vardır.

Sonrasında bebeğin temizlenmesi, silinmesi ve giydirilmesi de bebek üzerinde yapılan fiziksel etkiler içinde sayılabilir.

Tüm bunlardan sonra, yeni doğan bebekten dokuz aydır yapmadığı başka bir şey yapmasını ve annesinin memesini emmesini isteriz. Bebekler emme refleksi ile dünyaya gelseler de, annenin meme yapısı, süt akım hızı vb nedenlerden dolayı her zaman emme konusunda başarılı olamayabilirler.

Bu şekilde düşündüğümüzde aslında doğum bebek için, biz yetişkinler için olduğu kadar mutluluk verici bir durum değildir. Hatta tam bir travmadır.

İşte bu nedenlerden dolayı, devam eden günlerde bebeğin ağlaması, uyumamamsı, emmemesi belli süreler içinde normal karşılanabilir. Çünkü ana rahmi gibi korunaklı ve güvenli bir ortamdan çıkan bebeğin, yeni geldiği bu dış dünyaya alışması için zamana ihtiyacı vardır.

Çocuk Gelişim Uzm. ve Aile Danışmanı Emine Ergün

İlk Yayın Tarihi: 23 Ekim 2015 @ 19:45