Bir Kıdemli Anneden İtiraflar

Yazar: Fatma Nur Olcay -

Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakika 8 Saniye
Bir Kıdemli Anneden İtiraflar

Artık torun torba sahibi olma yaşı çoktan gelmiş bir kıdemli anne olarak henüz çiçeği burnunda annelere bazı itiraflar, öz eleştiriler ve “Ben yaptım, inanın oluyor.” temalı önerilerde bulunmak istiyorum.

Yıl 1990… Henüz Google’ın ve internetin olmadığı, bilgiye ulaşmanın yolunun yalnızca kitaplar olduğu dönemde 3-5 ebeveynlik kitabını hatim etmenin ardından, sıcak bir Ağustos günü 4 yıl içinde iki kez düşük yaptıktan sonra 3.hamileliğimi mutlu sona kavuşturdum. O sıcak Ağustos gününde kucağıma verdiler oğlumu.

Oldukça kendine güvenen, iş hayatı olan ve 32 yaşında bir anneydim artık ama o da ne? Hayatımda yaşamadığım endişeyi ve tedirginliği iliklerime kadar hissetmeye başlamıştım birden. Bu o kadar büyük bir sorumluluktu ki omuzlarımda, sanki odadan çıktığımda nefes almayı bırakacaktı oğlum. Hani derler ya görmemişin oğlu olmuş… işte tam da o havaya girmeye eğilimliydim. Kolik bir bebekti oğlum ve bunu yaşayan tüm anneler neyi kastettiğimi çok iyi anlayacaklardır. İşte uykusuz geçen bir gecenin sabah ezanında bir anda bir şeyi keşfettim. Bebeğim kucağımda odada dolanırken sürekli kendi kendimi sakinleştirmeye, “Sakin ol hepsi geçecek, gaz sancısından hangi bebek ölmüş; sakin ol sen bu bebek için hava su kadar gereklisin.” derken oğlumun nefes alışının rahatladığını ve sakinleştiğinin farkına vardım. O an inanın sanki bir sihirli değneği elime vermişler gibi hissettim kendimi. Sanki o büyük gizemin anahtarı elimdeydi artık. Bebeği sakinleştirmenin yolu bebekten değil anneden geçmekteydi, anne odaklıydı.

Bu öyle bir özgüven tazelemesi oldu ki benim için mümkün değil bu duyguyu sizlere tarif edebilmem. O tedirgin, kaygılı halimi bırakmam rahat olmam gerektiğini, doğal davranırsam sonuçta oğlumun da öyle davranacağını ve hayatım boyunca bunu benimsemem gerekeceğini aklıma kazdım. Hatta üşenmedim, bir süslü anı defteri edinip içine büyük puntolar ile “SAKİN ANNE SAKİN BEBEK DEMEKTİR ” yazdım.

Bu temel prensip bana oğlumu büyütürken gerçekten inanılmaz yardımcı oldu. Örneklersek, bir bayram günü hazırlanmış, tam gezmeye gidecekken o zaman 4 yaşlarında olan oğlum koridorda ayağı kayıp kaşını patlattı. Kan revan içindeyken en yakın hastaneye götürdüğümüzde, babası bekleme salonundayken oğlum kucağımda kaşına dikiş atılırken doktor amcaya “En büyük Feneyyy” naraları atıyordu. O gün oğlumun kaşına 4 dikiş atan doktor daha sonra bana dönüp “Ben bu yaşıma geldim, sizin kadar soğukkanlı bir anne görmedim; gerçekten çok ilginç ama sizi kutlamam gerek.” demişti. Ben de ona doğum sonrası yaşadığım o olaydan edindiğim izlenimle sakin kalmayı bir anne felsefesi haline getirmeyi seçtiğimi söylemiştim. Hiç unutmam, bana “Doğru yoldasınız bence.” deyip sırtımı sıvazlamıştı.

Sakin kalabilmenin püf noktası ise “Her zaman daha beteri olabilir, buna şükür etmelisin” felsefesine dayanıyordu. Bu da doğal olarak hayata olumlu bir bakış açısı edinmek anlamına geliyordu. Kişilik olarak çok karamsar bir yapım olmasa da insanın canından çok sevdiği yavrusu için duygusal olarak sürekli koruma duygusu tetikte ve tedirgin olması pek kolay.  Ama bu akıntıya kapıldınız mı bir kez çocuğunuz da bu ortamdan nasibini alıyordu.

Bugün oğlum 25 yaşında. Çok iyi bir eğitim aldı ama onun en gurur duyduğum yönü eğitimi değil, hayata karşı duyduğu o özgüven ve olumlu bakıştır. Yurt dışında 5 yıl yalnız yaşadığı sürece sadece bir kez yanına, üniversite mezuniyet törenine gittim. Çünkü hayat onun hayatıydı ve o talep etmeden, “Aman sana yardım edeyim.” veya “Özledim seni çok!” duygusallıkları yaratmadan, kendiyle baş başa hayatı göğüslemesine izin verdim. Çok da iyi etmişim diyorum bugün.

İlk Yayın Tarihi: 25 Temmuz 2015 @ 23:35

Fatma Nur Olcay

Yazar: Fatma Nur Olcay

ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.

Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.

Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.

Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

email: [email protected]

2 “Bir Kıdemli Anneden İtiraflar” yorumu;

Ebeveynlerde Çocukları Kıyaslama Alışkanlığı · 3 Eylül 2015 at 13:19

[…] Bir Kıdemli Anneden İtiraflar […]

Kıdemli Annenin Anı Defterinden · 8 Ağustos 2015 at 19:11

[…] ilk yazımın sizlerce bu kadar okunabileceğini ve beğenileceğini inanın rüyamda görsem inanmazdım. Bu […]

Yoruma kapalı.

Size Özel Ürünler Tümünü Görüntüle

İlgili Makaleler

Ebeveyn & Aile

Gelişimsel Geriliğin Nedeni Olarak Erken Evlilikler

Son yıllarda gündemimizden hiç düşmeyen konular arasında yer alan erken evlilikler ülkemizde mücadele edilmesi gereken alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye erken evlilikler bakımından Avrupa ülkeleri arasında Gürcistan’dan sonra %14 lük Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Ayrılık Anksiyetesi Nedir?

‘Bebeğimize de daha önce bakıcılar baktı fakat biz çıkarken onu hiç yadırgamadı. Ama şimdi işler değişti. Onun yanında olmamızı istiyor ve evden ayrılırken oldukça fazla ağlıyor’ . Bu pek çok anne babanın yaşadığı bir durum Devamını oku…

Ebeveyn & Aile

Bebeğin Kalıcı Öğrenme İçin Gerek Duyduğu 5 Temel Olgu

Bebek doğduğu andan itibaren beyni dış dünya ile kendi yapısına uygun olarak yoğun iletişime girer. Bebek beynindeki nöronlar (sinir hücreleri) her dakika çevreden aldıkları veriler ile var olan sinir hücreleri arasında yeni bağlar kurarlar ve Devamını oku…

Alışveriş Sepetiniz
Sepetinizde henüz ürün yok!
iKupon Kodu Kullanmak için için sepet ya da ödeme sayfasına devam ediniz!
Alışverişe Devam Et
Sepetim
0