Bebeklerde Deneyim Zenginliği Zeka Gelişimini Nasıl Hızlandırır ?

Bebeğinizin beynindeki sinir hücreleri (nöronlar) anne rahminde yaklaşık 5 . ayda oluşumlarını tamamlarlar. Bu tıbbı sürecin bitiminin ne anlama geldiğini ifade edecek olursak; artık bebeğiniz öğrenmeye hazırdır. Öğrenme dediğimiz olgu iki beyin hücresi arasında bir bağlantı oluşturmak olarak tanımlanabilir.

Bu nedenle günümüzde bebekle hamileliğin son 3-4 aylık evresinde kurulan sevgi, anne karnına dokunma, anne karnını okşama ve bebekle konuşma biçimindeki bağlantıların, bebeğin beyninde hazır olan sinir hücreleri arasında bağlantılar yarattığı ispatlanmış bir bilimsel gerçektir.

Bebek doğduktan itibaren en önemli hayati fonksiyonu hayata tutunmak, yani hayatta kalabilmektir ve beyin bu fonksiyonu idare eden sorumlu organıdır. Bebek gördüğü, duyduğu, tattığı, kokladığı, dokunduğu ve hissettiği (Bebeklerde bu 6.duyu da etkin olarak mevcuttur) her nesneyi veya olguyu beynine görüntü olarak kaydetmek zorundadır. Çünkü yukarıda belirttiğimiz üzere, bebek kendisini hızla bu doğduğu dünyaya uyarlamak zorundadır ve sağ beyin lobu aktif olduğu için görsel anlamda veri işler. Bebek her yaşadığı olayı veya gördüğü nesneyi bir görsel olarak sağ beynine yerleştirirken genelde o görsel ile ilgili bir duyguyu, bir kokuyu, bir tadı da o görsel ile ilişkilendirir. Örneğin, sabah uyandığında annesi tarafından gülücükler ile kucağa alınırken, arka planda mutfaktan gelen bir taze poğaça kokusunu mutluluk ile ilişkilendirerek sağ beynine kaydedebilir. Böylece ileriki yıllarda poğaça kokusunu (kendisi de nedenini bilmeden) hep mutluluk ve güven veren bir koku olarak tanımlayabilir.

Bebeğin ilk 12 ay süresince yaşadığı beyin gelişimi aslında bakacak olursak hayatın gerçek bir mucizesi sayılabilecek ölçüde inanılmazdır.

Bu eşsiz gelişim sürecine paralel olarak, bebeğin beyninde görsellerden oluşan ilk kütüphanesini oluşturmayı erken dönem sağ beyin eğitimcileri deneyim zenginliği olarak nitelendiriyorlar. Bu deneyim zenginliği bebeğinizde ileriki yıllar için öğrenme iştahı yaratacak ve onun kolay ve çabuk öğrenen bir birey olmasını sağlayacak temel alt yapıyı kazandıracaktır.

Deneyim zenginliği sağlayan sağ beyin eğitimleri (daha doğru bir deyişle paylaşımları) ancak ve ancak bebeğin ve annenin her ikisinin de beyin frekanslarının alfa dalga boyunda, dakikada 60-70 vuruş  (nabzın dinlenme anındaki atışına eşdeğer) içindeyken olmalıdır.

Bu nedenle sağ beyin eğitimi öncesinde anne-bebek ikilisinin 15-20 dakika kadar 60-70 vuruşlu ritimli meditasyon müziği veya BAROK müzik dinlemeleri, beyin frekanslarını alfa konumuna getirmeleri için çok yararlı olan bir araçtır.

Bu frekansta beyne bilgi depolama blok halinde olur ve bunun en kolay ve zahmetsiz öğrenme biçimi olmasını sağlar. Toplamda 5-10 dakikalık seanslar etkin bir sağ beyin eğitimi için yeterlidir. Zeka kartları ile her gün, görsellerin takip sırasını muhakkak değiştirerek yapacağınız, 5 -10 dakikayı geçmeyen bir anne-bebek paylaşımının, bebeğinizin gelişen beyninde açılmayı bekleyen bir dizi pencere misali bağları (sinapsları) bebeğinizin beyin hücreleri (nöronlar) ile anlamlı biçimde bağladığını bilmeniz yeterli olacaktır.

Bu bağ yoğunluğunun bilimsel adı ise zekadır. Başka bir deyişle, nöronlar arası bağlarımız (sinapslar) ne derece yoğunsa o derece zekiyiz.

Bebeğinizle bu paylaşımları yaparken odanın taze hava dolu olmasına da özen göstermenizde büyük yarar var. Taze havadaki oksijen, beynin daha etkin öğrenmesinde gerekli bir etkendir. Hatta eğitimler öncesinde kısa bir gezinti son derece faydalı olabilir.

Deneyim zenginliği kazandırmanın bir başka yolu ise, bebeğinizle sürekli etrafındaki nesneleri tanıtıcı ve 18 aydan büyük bebeklerle hayal gücü içerikli oyunlar kurgulamaktan geçer.

Sağ beyin odaklı erken eğitimle bebekler mutlu büyürler; çünkü sağ beyin eğitiminin olmazsa olmazı, koşulsuz sevgi ve güven ortamında yapılan ve hayal gücünü geliştiren paylaşımlardır. Bizim hedefimiz de sizlerle birlikte bu doğrultuda çalışmaktır.

İlk Yayın Tarihi: 8 Aralık 2014 @ 16:56